Özgür-Der: Kürt Sorunu Ölümlerle Çözülmez
Özgür-Der: Kürt Sorunu Ölümlerle Çözülmez
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi bir açıklama yaparak askeri operasyon ve misilleme saldırılarının durdurulmasını istedi.
Basın Açıklamasının Tam metni:
KÜRT SORUNUNUN İMHA POLİTİKALARIYLA ÇÖZÜLEMEYECEĞİNİ ANLAMAK İÇİN 40.000 İNSANIN DAHA ÖLMESİ Mİ GEREKİYOR?
15.05.2011
Genelkurmay'dan yapılan açıklamaya göre, 12-13 Mayıs gecesi Uludere'nin Ortaköy (Aroş) Köyü Eşin Tepesi'nde 5, 13-14 Mayıs gecesi Yemişli (Mergeh) Köyü'nde sınırın sıfır noktasında bulunan Bilican tepesinde ise 7 PKK'li öldürülmüştür. Geçtiğimiz hafta içinde de Dersim'de yapılan bir operasyonla 7 PKK'li öldürülmüştü. Çatışmasızlığın sürdüğü 2011'in ilk beş ayında toplam 39 PKK'li hayatını kaybetmiş durumda.
Devletin çatışmaları kışkırtan bu operasyonlarına karşılık PKK'nin de misilleme adı altında yaptığı eylemlerde polis ve askerde can kayıpları yaşanmaktadır. Sonuçta karşılıklı suçlamalarla şiddet tırmandırılmakta; operasyon ya da misilleme adı altında ölümler devam etmekte ve her gün pek çok eve ateş düşmektedir.
Çatışmaların veya yaygın deyişle düşük yoğunluklu savaşın, Kürt sorununun doğurduğu en temel sorun olduğu ve çözümün önünde de en büyük engeli oluşturduğu herkesin malumudur. Bu nedenle çözüme giden yolda çatışmaların, dolayısıyla kanın durması en öncelikli meseledir. Bunu atlayarak sorunu çözmeye kalkmak, sorunu derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Maalesef devlet, bu güne kadar ateşkes/çatışmasızlık dönemlerini beklentiler doğrultusunda ve çözüm merkezli değerlendirmemiş, bilakis bu süreçleri baltalayıp çatışmaları kızıştıracak operasyonel tavrını sürdürmüştür.
Hükümet, eğer imha ve inkar politikalarını kuşanmadıysa ve bu operasyonları seçim öncesi milliyetçi oyları toplamak için gerçekleştiriyor veya bu operasyonlara göz yummak durumunda kalıyorsa; bilmeli ki bu operasyonların toplumsal bünyede yol açtığı travma, seçim sonrası birkaç siyasi atraksiyonla geçiştirilemeyecek kadar kalıcı ve kaotiktir. Hükümetin, Kürdistan'ın bu toplumsal gerçekliğini şimdiye dek görmezden gelen tutumu, Kürt sorunu konusundaki zikzaklarının temel nedenidir. Toplumsal gerçeklikle bağ kuramayan bir yaklaşım velev ki samimi bile olsa başarısızlığa mahkûmdur.
Öte yandan, cenaze sahipleri, cesetlere insanlık dışı uygulamaların yapıldığını ifade etmektedirler. Cesetlere insanlık dışı uygulamaların yapılması ırkçılığın ve kinin vardığı boyutları göstermesinin yanında ve ötesinde tam anlamıyla bir savaş kışkırtıcılığı, toplumsal tahrik ve toplumun belli bir kesimine açık bir hakarettir. Bu faşizan uygulamaları şiddetle kınıyoruz.
Hükümet bu operasyonları bir an önce durdurmalıdır. Kan siyaseti, Kürt sorununu bugüne kadar nasıl ki çıkmaza sokup derinleştirdi ve içinden çıkılamaz hale getirip yeni sorunların doğmasına yol açtıysa bundan sonra da aynı işlevi görecektir. Kan siyaseti, merkeze devleti/örgütü koyan bir yaklaşım olarak temelde insan yaşamını değersizleştiren bir siyasettir. İnsanların sürekli öldüğü bir çatışma ortamında ne açılım yapılabilir ne de çözümde bir adım yol alınabilir. Çatışmaların sadece Türk milliyetçiliğini beslemediği aynı zaman da Kürt milliyetçiliğini de beslediği dikkate alınmalıdır. Çözümün siyasi yaklaşımlara kurban edildiği böyle bir vasatın üzerine, çözüm adına ne inşa edilirse edilsin hiçbir anlamının olmayacağı bilinmelidir.
Bizler Özgür-Der olarak, bu kanlı sürece karşı çıkmayı insani ve İslami bir sorumluluk olarak görüyor ve çözüm yerine savaş üreten kan siyasetine dayalı yaklaşımları kınıyoruz. Kürdistan'ı kan gölüne çeviren askeri operasyonlar bir an önce durdurulmalıdır. İnsanı, vicdanı ve toplumsal gerçekliği yok sayan, imha ve inkar politikası terk edilmeli ve çözüm odaklı bir yaklaşım geliştirilmelidir. Bu konuda öncelikli olarak sorumluluk sahibi olan hükümettir. PKK de bu süreçte "misilleme"lerden kaçınmalı, silahlı unsurlarını ülke dışına çekmeli ve çözüme daha fazla katkı sunmalıdır.
Bu ülkedeki vicdanını, inancını ve insanlığını kaybetmemiş tüm kesimler, imha politikalarının, kan siyasetinin ve silahın Demokles'in kılıcı gibi çözümün üstünde sallandırılmasının karşısında olmalıdırlar. Türk olsun Kürt olsun; evlerimizi boğan her evlat acısının çözümü tıkadığını artık hükümet de örgüt de görmelidir.
Av. Serdar Bülent Yılmaz
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı
Haksöz haber