Özel halk otobüs kooperatifleri başkanlarının isyanı

Şanlıurfa özel halk otobüsü kooperatifleri başkanları ulaşım sorunu için başvurdukları her yerde ön yargı ile karşılaştıklarını söyleyerek duruma isyan ettiler.

Özel halk otobüs kooperatifleri başkanlarının isyanı
Şanlıurfa Halk Otobüsler Koopertif Başkanları Abuzer Şeker, Mehmet Polat, Mehmet Emin Ak ortak olrak yaptıkları yazılı açıklamada toplumdaki minibüs şoförü önyargısının kendilerini haklı davaların da bile haksız çıkardığını olayların incelenmeden kararlar verildiği iddia ettiler.

Urfa Kart sistemine ne baştan beri karşı olmadıklarını belirten Koopertif Başkanları, “Bizler Şanlıurfa’nın 7 kat fazla bir ücretle bu sisteme geçmesine karşı çıktık. O aradaki paralar kime gidiyor? diye sorduk” dedi. Minibüs esnafı Belediye Başkanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’nın televizyon programlarında istediği gibi konuşmasını ve kendilerinden acımasız bir tüccar gibi bahsetmesinden de yakındı.

üç Koopertif Başkanları ortak açıklamalarında:  “Nereye başımızı vursak önyargının soğuk eleştirisine muhatap kalıyoruz. Belediyenin yazmış olduğu 3000 tane ceza için sulh ceza mahkemesine dava açtığımızda da, hakim bey daha dava dosyasına bakmadan‘sizi gidi trafik canavarları sizi, hem kanunsuzluk yapın hem de belediye size ceza yazınca gelip dava açın ’diyor bir defa daha bu önyargı duvarlarına çarpıyoruz. Herkesin mutlaka bir kötü anısı olmuştur toplu taşıma araçları ile ve herkes bir şekilde anımsar bu anıyı, unutmaz, yeri geldiğinde öyle abartılır ki Urfa trafiğinin tek sorunlu alanı halk otobüsleri olarak lanse edilir.

Bizler bu aşağılanmaya yabancı değiliz, şehrin belediye başkanı çıkar televizyonlarda esnafa 'bir kaç çapulcu' der. Kimsede çıkıp sormaz bu adama sen 8 sene içinde tanesi 500 bin TL den içinde belediye otobüsleri de dâhil 28 halk otobüsü hattı sattın bu esnafa ve bu 8 sene içinde toplu taşıma adına hat satmaktan başka ne yaptın. Toplu taşımanın tamamını özelleştirdin ve etkili denetimini de yapmadın, ne bekliyordunuz bu esnaftan, memleketin en kültürlü sınıfı sayıp kendi otokontrollerini geliştireceklerini mi sanıyordunuz. Tekel hale getirilmiş ve denetimi yapılmayan bir sistemin ne üreteceğini sanıyordunuz. Şimdi Belediye kendisi toplu taşıma işine girdi.Öyle kolay kolay değiştirilecek alan olmadığını kendiside anladı.O kadar seminer ve disiplin altında tutmasına rağmen urfakart internet sitesindeki yolcu yorumları bölümünde şöför şikayetlerini açıp okuyun ne demek istediğimizi anlarsınız.

“FAKIBABA ZİHNİYETİ TOPLUTAŞIMA İÇİN TALİHSİZLİKTİR”

Disiplin sorunlarımız olduğu muhakkaktır. Toplu taşımanın bir kamu hizmeti olduğunu ve bizim de özel sektör olarak kamu hizmeti verdiğimizi biliyoruz.

Toplu taşımanın modernleştirilmesi zorunluluktur. Ancak en büyük talihsizliğimiz bu modernleşme hamlesinin Fakıbaba döneminde olmasıdır. Uzlaşma kelimesinin u’sundan bile haberi olmayan ve gözünü para hırsı bürümüş bir belediye yönetimi var. 2011 yılı başında yürürlüğe konan ulaşım master planındaki hat(güzergah) düzenlemeleri ve urfa kart sistemine esnafın itirazları esasa dönük değildir. Belediye bir kamu hizmet görevlisi olarak değil, ticari şirketi olan BELSAN üzerinden tamamen bir tüccar olarak toplu taşıma alanına girmiştir. Yaptığı tüm protokollerde esas sorun parasal sorunlardır. Esnafa ait reklam gelirini kesip ,promosyonu veriyor veya diğerini veriyor başkasını kesiyordu. Sonra da televizyonlara çıkıp ben bu adamlarla 107 defa protokol imzaladım diyor. Bu da tamamen yalandır. Yaptıkları protokol sayısı 7’i geçmez. 8. protokolü getirsinler istifa ederiz.

“MAZLUM EDEBİYATININ ÖTESİ”

Şimdi desek ki ‘baştan bu yana biz Urfa karta karşı değildik’ kaç kişi inanır bize, işte bu durum Fakıbaba belediyesinin kara propagandasının sonucudur. Bizim kötü imajımız üzerinden bizi her şeye karşı çıkan ‘istemezükçü’ bir sınıf olarak göstermeye dönük kara propagandanın sonucudur.

“ULAŞIM MASTER PLANI “

Şanlıurfa belediyesi yıldız teknik üniversitesi hocalarından şehir planlamacısı öğr.grv. Engin Taylan’a 2011 yılı başında hazırlattırdığı ulaşım master ana planında Urfa kart sistemi,havuz sistemi ve yeni güzergahların açılması,mevcut hatlarda da kısaltmalar ve uzatmaları kapsayan bir plan vardı.Bu planda mevcut 280 aracın yeterli olduğu ve yeni açılacak hatlarında esnafa verilmesini tavsiye eden hakkaniyetli bir plandı.

“URFA KARTTA PROBLEM NEDİR?”

Şanlıurfa belediyesi 2011 yılında yaptığı Urfa kart sistemini ASİS firmasından 3,7 milyon tl’ye satın aldı. Hâlbuki ASİS firması aynı işi Erzincan belediyesine sadece 500 bin tl’ye satmıştı. Esnafın itirazı bu 7 katlık kazık fiyatadır. Urfa kamuoyuna yansıtılan imaj neydi, halkotobüsçüleri her yeniliğe karşı çıkıyorlar. Biz bu kazığa karşıydık. Olay bu kadar basittir işte…

“HAVUZ SİSTEMİ NEDİR?”

Tüm araçlar bir havuz da toplanacak, bu araçlar için bir garaj yapılacak,burada kendi akaryakıt istasyonu,tamirhanesi,yıkama yerleri ,idari binası ile modern bir işletmeciliğin önü açılacaktı.Urfa kart uygulaması sonucunda yoğun saatlerde araçlar çalıştırılırken,yolcu olmayan saatlerde de araç sayısını azaltarak maksimum akaryakıt tasarrufu sağlanacak hem de Urfa trafigi rahatlayacaktı,yoğun hatlarda araç sayısı artırılırken,yolcularda rahat edeceklerdi sonuç olarak toplu taşıma sektörü tek bir şirket altında birleştirilecekti.Alınacak profesyonel danışmanlık sistemi üzerinden toplu taşımada çağın gereklerine göre modern bir taşımacılık yapılabilecekti.

Kafamızı kaldırıp da büyükşehirlere baktığımızda toplu taşımada ne kadar geride olduğumuzu bir defa daha anlıyoruz. Mesela Samsun’da özel halk otobüsçüleri ile samsun büyükşehir belediyesinin ulaşım şirketi ortaklar ve samsun merkezdeki hafif raylı sistemi de halk otobüsçüleri işletiyor. Entegre bir sistem altında ulaşım aksamadan modern bir şekilde yürütülüyor. Samsunda tüm toplu taşıma esnafı bir anonim şirket altında birleştirilmiştir.Kurumsal bir kimliği ve profesyonel yöneticileri olan çağdaş bir şirket durumundalar.Belediye tüccar mantığı değil de hizmet gereklerine göre çözüm ürettiğinde herkesin evet diyeceği bir sistem ortaya çıkıyor.

Peki son bir yıl içinde Urfa’da ne oldu ;Urfa belediyesi bir kamu hizmet kurumu olduğunu unutup,ulaşım master planı sonucunda ortaya çıkacak ‘artı değerin’ büyük kısmını kendine almaya çalıştı ve sorunlarda buradan çıktı,banka promosyonu benim diyordu başka bir protokolde reklamlardan pay istiyordu vs belediye kamu hizmet gereklerine göre davranıp esnafın önünü açsaydı bir rakip tüccar gibi davranmasaydı şimdi bu kadar zararın altına girmez esnafta rahat ederdi.

Esnaf bu rant bölüşümüne karşı çıkınca başka şehirlerde uygulanıpta başarılı olan ‘araç getirme yaptırımı’ yürürlüğe girdi.Gerek Fakıbaba gerekse de İzol bırakın araç getirmeyi bu sistem içinde 80 aracında fala olduğunu söylüyorlardı ki gidip araç sayısını 55 daha da arttırdılar sebep esnafın dayatmaları kabul etmemesiydi.

''ACIMASIZ TÜCCAR'' TOPLUTAŞIMADA TOP ATTI”

Geldiğimiz noktada Fakıbaba yönetimi esnafla inatlaşıp 6 ay içinde 6 milyon tl’lik görev zararı ile belsan a.ş ‘yi batırma aşamasına getirmiştir.4 Ocak’ta yaptığı ihale ile bu zararı hizmet alımı yoluyla belediye bütçesine ulaşım zararı olarak 11 ay için aylık 1 milyon tl’yi ekleyip belsan’ın ulaşım zararını kendisi üstlenmiştir.

Geçen bir TV programında,Belediye başkanı ‘’acımasız tüccar‘’ deyimini kullanıyordu.Dinlerken ürperdik görevi kamu hizmeti üretmek olan bir kamu görevlisi acımasız tüccar olmaktan bahsediyordu. İşte sorunlarımızın ana kaynağı bu zihniyettir. sadece toplu taşıma esnafı değil,sanayide 4 yıldır yaşanan budur,hayvan pazarı esnafı,aşağı çarşı esnafı hep bu acımasız tüccar mantığının sonucu olarak esnafı bitirmeye dönük adımlarla hep kavga hep kavga ama ne oldu bu seferki kavga kendisine pahalıya mal oldu. 2011 içinde ulaşımdaki zararı 6 milyon TL, 2012 içinde planlanan zarar 11 milyon TL işte bu kadar iddialı konuşuyoruz mart ayından itibaren belediye bütçesine aylık 1 milyon tl’de ulaşım zararı eklenecek…

“SORUNUN DEGİL ÇÖZÜMÜN ADRESİYİZ”

Son olarak hep şikayet eden, eleştiren bir toplumda olmadığımızı da belirtmek istiyoruz. Fakıbaba belediyesi kiralama altında bize Sevr anlaşması imzalatmak derdindedir. Eğer bir kamu kurumu olduklarını hatırlayıpta ,’’acımasız tüccar’’ mantığını terk ederse bu işte kendiliğinden çözülür. 3 ay öncesinde sayın valimizin koordinesinde taleplerimizi belirtip belediyeden cevap bekledik ancak bize göndere göndere belediye kanunundan bir madde yazıp göndermişlerdi, bizde bir anlam veremedik. belediye topyekün imha projeleriye esnafı bitirme derdindedir. Bizim tek dayanağımız esnafımızın bize verdiği destek ve idare mahkemesinde haklılığımızı belgeleyecek davalarımızdır.”
www.balikligol.com