‘Yurttaşları ayrıştıran kararlardan kurtulmalıdır'

‘Yurttaşları ayrıştıran kararlardan kurtulmalıdır'


 

Halkın Sesi Partisi (Has Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Danıştay 8. Dairesi'nin, 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin yürütmelerinin durdurma kararına tepki gösterdi. Kurtulmuş, İmam Hatip liselerine Polis Meslek Yüksek Okulları'nın kapılarının açılması ile ilgili çalışmayı 28 Şubat süreci sonuçlarının birinin ortadan kaldırılması olarak değerlendirdi ve doğru bir adım olduğunu ifade etti.

 

 Wikileaks’in sızdırdığı belgelere göre, CIA uçaklarının İncirlik Üssü’nü 24 kez kullandığının ortaya çıktığını söyleyen Kurtulmuş, “103 bin kere Amerikan uçakları İncirlik’ten sorti yapmıştır. Bunların 7 bin tanesinin niçin yapıldığı bilinmemektedir. Bunu dönemin Savunma Bakanı Vecdi Gönül açıklamıştır. Bugün bu bilinmeyen sortilerin niçin kullanıldığı ortaya çıkmaya başladı. Dünyanın hangi yerinde kendi ülkesindeki herhangi bir üsse işkence amaçlı uçak gelirse, o büyük bir skandal olur. Ama ne yazık ki söz konusu Amerika olunca, Wikileaks tartışmaları da, ABD’nin Türkiye’deki üslerindeki casus uçakları da, CIA işkenceleri de ne hikmetse üstü örtülüyor.” dedi.


Halkın Sesi Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Danıştay’ın son kararı, Tunus olayları, İncirlik üssünün kullanılması ve Yeni Anayasa süreci ile ilgili gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.


Yerel yönetimlerin mutlaka ademi merkeziyetçi bir yapıya kavuşturulması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, “Yıllardır Türkiye’de konuşulan ve halen tam anlamıyla sağlanamamış olan bir gelişmedir. Bir diğeriyse, yerel yönetimlerde mutlaka insan odaklı bir yerel yönetim anlayışının, hizmetinin ortaya konulmasıdır. Bununla ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını yapıyorlar. Seçim öncesinde yerel yönetimlere ilişkin tekliflerimizi, yasa tekliflerimizi de gündeme getireceğiz” dedi.

 

DANIŞTAY’A SERT ELEŞTİRİ

 

HAS Parti Genel Merkezi'de basın toplantısı düzenleyen Kurtulmuş, yürütmenin durdurulması kararının 'Hukuk tekniği' açısından yanlış olduğunu söyledi. İdare mahkemeleri ve Danıştay'ın, idarenin yaptığı kararlarının yerindelik denetimini yapacak bir irade ve bir hukuk gücüne sahip olmadığını belirten Kurtulmuş, Danıştay idari kararın mevcut yasalara uygun olup olmadığını denetler. Yasalara uygunluk denetimi yapan bir Danıştay doğrudur. Ama idari kararların yerindelik denetimini yapamaz. Türkiye artık bu konuları geride bırakmalı ve böyle basit bir mesele yüzünden yurttaşlarını ayrıştıran kararlar almaktan kurtulmalıdır. Vatandaşı ayrıştıran, tehlikeli gören, sistem için mahsurlu unsur olarak telakki eden anlayış ülkenin önünü tıkayan bir anlayıştır. Bu anlayışla Türkiye'de ne demokrasi olur ne Türkiye'nin gelişmesi olur ne de Türkiye insan haklarına saygılı ileri bir sistemini kurmuş olabilir." diye konuştu.

 

İHL’LERE POLİSLİK YOLUNUN AÇILMASI DOĞRU ADIM

 

İmam Hatip liselerine Polis Meslek Yüksek Okulları'nın kapılarının açılması ile ilgili yapılan çalışmanın doğru olduğunu söyleyen Has Parti Lideri Kurtulmuş, “Bu karar,  28 Şubat süreci sonuçlarından birinin ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Bu yasa Türkiye'nin özgürleşmesi, demokratikleşmesi yolunda önemli bir adımdır. Bizim temel prensibimiz eğitimde, kamuda sosyal hayata katılmada hiç kimseye hiçbir şekilde bir engelin çıkartılmaması, bir ayrımcılık yapılmamasıdır. Bu yönde atılmış adımı da doğru ve önemli bir adım olarak buluyorum” dedi.

 

KRİZLER DEVAM EDECEK

 

Tunus, Cezayir, Mozambik gibi ülkelerde arka arkaya çıkan bu olayları değerlendiren Kurtulmuş, “Biz dünyada yaşanmakta olan küresel adaletsizliklerin, gelir dağılımı adaletsizliklerin, fukaralığın, dengesizliklerin, küresel kaynakların gayri adil paylaşımının sadece bir yönetim sorunu olmadığını, bunun bir medeniyet krizi olduğunu defaatle ifade ettik. Biz dünyada yaşanmakta olan küresel adaletsizliklerin, gelir dağılımı adaletsizliklerin, fukaralığın, dengesizliklerin, küresel kaynakların gayri adil paylaşımının sadece bir yönetim sorunu olmadığını, bunun bir medeniyet krizi olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, “Küresel neoliberal iktisat tezlerini küresel finans kapitalizmini dünyanın tepesine bir baskı aracı olarak, bir sömürü aracı olarak koyanlar, güçlüyüz ve dünyanın bütün kaynaklarını biz sömüreceğiz diyenler dünyada arka arkaya gelecek olan krizler döneminin sorumlusudur” diye konuştu.

 

İNCİRLİK’İN KULLANILMASI SAKANDALIDIR

 

Wikileaks’in sızdırdığı belgelere göre, CIA uçaklarının İncirlik Üssü’nü 24 kez kullandığının ortaya çıktığını söyleyen Kurtulmuş, “Biz bu konuda da net tavrımızı ortaya koyduk ve İncirlik’in kullanılmaması gerektiğini ifade ettik.  Ancak,103 bin kere Amerikan uçakları İncirlik’ten sorti yapmıştır. Bunların 7 bin tanesinin niçin yapıldığı bilinmemektedir. Bunu dönemin Savunma Bakanı Vecdi Gönül açıklamıştır. Bugün bu bilinmeyen sortilerin niçin kullanıldığı ortaya çıkmaya başladı. Dünyanın hangi yerinde kendi ülkesindeki herhangi bir üsse işkence amaçlı uçak gelirse, o büyük bir skandal olur. Hele bu bilgiler ortaya çıkar, teyit edilirse, bu belki hükümetleri bile yerinden sarsan büyük tartışmalar, büyük skandallar ortaya çıkarır. Ama ne yazık ki söz konusu Amerika olunca, Wikileaks tartışmaları da, ABD’nin Türkiye’deki üslerindeki casus uçakları da, CIA işkenceleri de ne hikmetse üstü örtülüyor, Türkiye kamuoyundan ciddi şekilde bu gizlenir. HAS Parti olarak varlık sebeplerimizden birisi budur. Biz dünyanın neresinde kim ne haksızlık yaparsa, bu ülkenin insanları olarak bu haksızlığa müsaade etmeyeceğiz, buna razı gelmeyeceğiz, elimizden ne geliyorsa, dilimizden ne dökülüyorsa bunu bütün gücümüzle ortaya koymaya gayret edeceğiz” dedi.

 

YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI

 

Yeni Anayasa tartışmalarına değinen Kurtulmuş, “Türkiye’de Tanzimat’tan bu yana Anayasa konusundaki en temel tartışma ne? Anayasayı kim yapacak tartışması. Anayasayı ya seçkinler, ya Anayasayla uğraşan bir elit takım yapar ya da askerin namlusu ucunda Anayasa değişiklikleri yapılır ya da Avrupa istiyor diye bu değişiklikler yapılır. Biz de diyoruz ki, Anayasa meclisi vasıtasıyla doğrudan doğruya halk tarafından çift turlu sistemle seçilmiş bir Anayasa meclisi vasıtasıyla Türkiye’de halk kendi Anayasasını kendisi yapsın. Bunu Sayın Başbakanın da bulunduğu ortamlarda söyledik. Sayın Başbakan, olur mu öyle şey, Meclis var ya dedi. Meclis var da, bu Meclis ne kadar temsil yeteneğine sahip, onu da ortaya koymamız lazım” ifadelerini kullandı.

 

Has Parti’nin Anayasa konusunda yaptığı teklifin benzerinin Başbakan Recep Erdoğan tarafından ifade edildiğini belirten Kurtulmuş, “Biz bunu iki yıldır söylüyoruz. Sayın Başbakan 2 yıl sonra bizim durduğumuz noktaya geldi ve Anayasa’nın halk tarafından yapılacağını söyledi. Ama yüzde 10 barajının olduğu bir demokratik sistemde bu nasıl olacak” diye sordu.