Yeni Türkiye’den beklentiler
Geçtiğimiz yıl yapılan 16 Nisan Referandumuyla ülkede yeni bir sistemin ilk tohumları atıldı. 24 Haziran’da %86,24’lük bir katılım oranıyla demokrasi şöleni halinde gerçekleştirilen seçim ile halk iradesini ortaya koyarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Başkanı’nı seçti. Ve böylece yeni Türkiye’nin ilk değişim sinyalleri Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni kabinesi ile verildi. Bu yeni sistemde referansın millet ve demokrasi olacağı, her kesimi kucaklayacağı, herkese pozitif sirayet edeceği ve eşit vatandaşlık taahhüdü ve iddiası var. Eğitimden sağlığa, hukuktan ekonomiye, asayişten bilime, turizmden ulaşıma kadar birçok alanda yapılacak işlerde ciddi bir paradigma değişikliği gözüküyor. Devlet organizasyonunda sorun çözme mantığının daha pratik ve sonuç-çözüm odaklı gelişeceğini umuyoruz.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu seçim sürecinde yaptığı bir konuşmasında mealen şöyle diyordu; “Türkiye’de her biri devrim niteliğinde çok zor işler başardık. Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizde değişimi sandık yoluyla gerçekleştiren gerçek bir devrimcidir. Devrimcilik, yüzünü kapatıp molotof kokteyl atmak, ortalığı yakıp yıkmak değildir. Demokratlık, özgürlükçülük lafla olmaz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hiç kimsenin hiçbir insanımızın en ufak zarar görmesine asla müsaade etmeden sessiz sedasız paradigma değişikliğine giderek devrim yaptı. Dünyanın en büyük devrimcisi Recep Tayyip Erdoğan’dır.”
Yıllardır idealist bir siyasetçi olarak tanıdığım ve bildiğim Bakan Süleyman Soylu; çıktığı siyaset yolunda kendisini şöyle ifade ediyordu. “Türkiye için kendimi özgürlük ve demokrasi dilencisi olarak addediyorum. Gezdiğim her şehir, belde ve hanede demokrasi fukarası olarak kapı kapı gezip dolaşacağım. Her bir vatandaşımızdan demokrasi ve özgürlük dileneceğim.” Kim ne derse desin benim nazarımda Soylu, ülke sevdalısı idealist bir siyasetçidir.
Neticede %52,59 gibi yüksek bir teveccühle, milletin iradesiyle ilk turda Recep Tayyip Erdoğan yen sistemin başkanı seçildi. Yeni sistemi hukuken kuruldu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan fiilen kabinesini kurarak yeni sistem görevine başladı. Öncelikle hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederim. Yeni başkanlık sisteminde kabinede yer alan tüm bakanlara görevlerinde üstün başarı ve muvaffakiyetler diliyorum.
Benim de bu yeni sistem için naçizane bir hayalim, düşüncem beklentim var. Türkiye, Dünya’da örnek model bir ülke olsun. Hak, hukuk, adalet diyarı olsun. Ülkemiz, içeride ve dışarıda huzur ve barışın çekim merkezi olsun. İnsanlarımızdan toplanan vergi sürdürebilir makul oranda olsun. Tüm güzelliklere layık olan feraset sahibi aziz milletimiz özgürlük alanı ve demokrasi avantajlarından istifade edebilsin. Yeni sistemin esas öznesi birey olsun. Bilim, teknoloji ve eğitimde tüm dünyanın örnek alacağı güzel adımlar atılsın. Devlet organizasyonunun asli görevi insanlarımızın sağlıklı, huzurlu, refah içinde mutlu müreffeh yaşatılması olsun. Şeyh Edebali’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” sözü yeni sistemin şiarı edilsin.
Şair Cahit Sıtkı TARANCI’nın aşağıdaki dizelerinde dediği gibi tek hayalimiz var;
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
