Yazarlar Birliği Urfa'nın sorunlarını tartıştı

Yazarlar Birliği Urfa'nın sorunlarını tartıştı

Geçen akşam evde çalışırken bir dostum telefon ederek Urfa Yazarlar Birliği üyelerinin Rızvaniye Medresesinde toplantı halinde olduklarını söyledi. Ardından “Milletvekilimiz Yahya Bey de gelecek” dedi. Bitirilmesi gereken acil işlerime rağmen elitlerden oluşan ve Urfa için kafa yoran böyle bir heyetin toplantısını kaçırmak istemedim doğrusu. Saat 22'ye yaklaşmış olmasına rağmen yola çıktım. Rızvaniye'ye vardığımda zaman bir hayli ilerlemişti.

Osman Güzelgöz “Sanayi ve Ticaret Odası”nı ziyaret ettiğini, Üniversitenin de desteklemesi halinde “Şanlıurfa'da Medeniyetler ve Uygarlıklar Sempozyumu”nu düzenlemenin çok iyi olacağını yöneticilere aktardığını söyledi. Sanayi ve Ticaret Odası Yöneticilerinin bu projeye sıcak baktıklarını da söyledi.

Veysel Polat, bu akşamki tartışma konusunun bu sempozyum önerisi olacağını belirtikten sonra Sözü Mehmet Hoca'ya verdi.

Mehmet Hoca, Daha çok Medeniyet ile Uygarlık kelimeleri üzerinde durarak kısa fakat güzel bir tahlil yaptı. Güzel ahlakı ve insana karşı sorumluluğu merkezine alan İslam Medeniyetinin kametine “uygarlık” elbisesinin dar geldiğini, hatta bu kelimeyi İslam Medeniyeti için kullanmanın yakışık almadığını ifade eden Mehmet Hoca, Batı uygarlığının Ahlaktan ve ahlakın sonuçları olan manevi sorumluluk duygusundan yoksun bulunduğunu dile getirdi.  Ayrıca İslam Medeniyetinde olduğu gibi bütün uygarlıklarda Hadarilik ve Bedeviliğin birer fenomen olarak devam ettiklerini, bunun Medeniyetler için bir eksiklik değil bir çeşitlilik olduğunu özet olarak ifade etti.

Söz döndü dolaştı ve deyim yerindeyse, Urfa'nın kaymağını yiyenlerin, neden Urfa için ellerini taşın altına koymadıklarını,  Urfa'yı Gaziantep'le mukayese etmenin onlarca yıldır sürüp gittiğini, fakat Urfa'nın hala Gaziantep'i yakalama şansından çok uzak bir mesafede bulunduğunu dile getirdiler. Söz isteyen M. Emin Bey, Urfa'nın bürokrat ve sivil kuruluş temsilcilerinin Şanlıurfa için sağlam bir rota çizemediklerini, Urfa için ayrılan büyük paraların harcanmadan hazineye geri gönderildiğini, Urfa'nın mimari ve gerçek anlamdaki kentsel dönüşümünün, gönderilen büyük paralara rağmen gerçekleştirilemediğini dile getirdi.

Urfa için kafa yoran değerli bir heyetten bu acı gerçekleri işitmek doğrusu üzüntü verici. En acı tabloyu ise on bir yıldır milletvekili olan Sayın Yahya Akman anlattı; dedi ki:

 “Her ilde, ilin sorunlarını kendisine dert edinen ve bunların çözümü için emek harcayan birkaç heyet vardır. Maalesef bu tür teşebbüsler Urfa'da çok azdır Bunca yıldır milletvekiliyim. Bugüne kadar Urfa'nın problemlerini çözmek için Ankara'ya gelip bizimle görüşmek isteyen bir tek heyet hatırlıyorum.

O heyet de “Ölüm kavşağı” olarak bilinen Sigorta kavşağına köprü yapılması için gelmişti. Bu heyetin teşebbüsü için o kadar sevinmiştik ki, kanatlarımız olsa uçacaktık Bize gelenler daha çok şahsi problemleri için geliyorlar…”

Urfa'nın sorunları elbette ki, çoktur; ancak bu sorunlara bigane kalmayan ve bunların çözümü için kafa yoran değerli insanlar da vardır. Bu amaçla emek harcayan herkese teşekkür borçluyuz.

Hoşça kalın.

film izle - film izle