'Yasaksız' şiir kitabını yazan Ayten Doğan: sevgi kutsaldır
Şanlıurfalı Öğretmen Ayten Doğan bir nebze de olsa edebiyat tutkunlarına "şiir" demetini sunmak için şiirlerini "Yasaksız" ismiyle kitaplaştırarak şiirseverlere armağan etti.
Bu taze şiir demetini hazırlayan Ayten Doğan'ı tanımayan siz okuyucularımız için bir söyleşi yaptık. Ayten Doğan kimdir ve bu kitabı nasıl hazırladı? İşte size Ayten Doğan'ın dilinden aktaralım…
Soru: Ayten Doğan kimdir, kendinizi tanıtır mısınız?
Ayten Doğan: 1971 Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde doğdum. Babamın memuriyeti sebebiyle çocukluğum genelde ilçelerde geçti. İlk, orta ve lise tahsilimi Urfa'da tamamladım. Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 1994 yılında mezun oldum. Endüstri meslek Lisesi ve ÇEAŞ Anadolu Lisesinde Edebiyat öğretmenliği yaptım. Sonra çocuklarımın okula başlamasıyla ilköğretim Türkçe öğretmenliğine geçtim. Cengiz Topel ve Yenişehir ilköğretimde çalıştım. Şu an Vatan ilköğretimde görevime devam etmekteyim.
Soru: Mesleğinizden ve öğrencilerinizin kitabınızla ilgili görüşlerinden bahseder misiniz?
Ayten Doğan: Öğretmenlik gerçekten kutsal mesleklerin başında geliyor. Öğretmenlik sevgiyi, saygıyı, hayata hoşgörülü olmayı, barışçıl ve insancıl olmayı yaşayan ve yaşatmaya çalışan bir meslek. Malzememiz insandır ve kesinlikle çok doğru işlenmelidir. En ufak bir hatada bile telafisi yoktur. Çocukların dünyası bambaşka, saf ve berrak siz o berrak. Tabi eğitimde tam kaliteyi yakalayabilmek için okul veli öğretmen iş birliğinin sağlanması gerek. Kitabın çıkışı tatil dönemine denk geldiği için öğrencilerimin çoğu haberdar değil. Ulaşabildiklerim ise tabii ki çok sevindiler.
Soru: Ne zamandan beridir yazıyorsunuz? Sadece şiir mi yoksa nesir alanında da çalışmalarınız var mı?
Ayten Doğan: Ortaokul yıllarımda başladım yazma, üniversiteden bu yana da sürekli yazıyorum. Yazmak benim için yaşamakla eşdeğer. Hayattaki en büyük tutkum. Şiir dışında öykü ve deneme yazıyorum.
Soru: Yasaksız denildiği anda ilk akla gelen: aşk. Ama kitaba baktığımız zaman hayatı görüyoruz. Bunu açıklar mısınız?
Ayten Doğan: Gerçekten niçin Yasaksız diye hep soruluyor. Yasaksız çünkü duygular dile geldiği gibi sayfalarla buluştu, ürkmeden, çekinmeden bütün yalınlığı ve heyecanıyla birlikte. Ayrıca bizim coğrafyamızda kadınlar bırakın duygularını ifade etmeyi hayatlarına dair bile suskun kalmışlardır. Daha yeni yeni bizim kuşak bunu yıkmaya başladı. Burada kitaba ismini veren şiire de bakarsanız onu çok rahat görebilirsiniz. Zincirlerin parçalanmasıyla bütün insani duyguların dizelere özgürce savrulmasını çağrıştırdığı düşüncesiyle kitaba Yasaksız ismi verildi.
Soru: Kitapta alışılanın dışında bir düzen var. Şiirler, düzyazılar resimler okuyucuların bu konudaki görüşleri ne oldu?
Ayten Doğan: Şiirler belli bir akış içerisinde verilmeye çalışıldı. Bu arada bir şeylerin eksik kaldığını hissettim bu noktada da düz yazılara yer verildi. Görselliğin bu bütünlüğü daha anlaşılır kılacağına karar verdik. Ve tasarımcı Ahmet SAMAK kardeşimin özverili çalışmaları sayesinde okuyucuya sunuldu. Bu konsept beklediğimin üstünde bir beğeni topladı.
Soru: Birinci bölümlerde görebildiğim kadar sevgi farklı bir şekilde sunulmuş. Bunu biraz açar mısınız?
Ayten Doğan: Sevgi gerçekten Allah'ın beşere sunduğu en büyük nimetlerden biri bana göre. Sevgi kutsaldır ve çok yüce bir duygudur. Bu duygunun hiçbir şekilde yozlaştırmadan, o yücelikte korunması gerektiği kanaatindeyim. İnsanı var eden ve her aşamasında onu yaratanına yaklaştıran bu yüce duygu gönlümüzden bu şekilde dile geldi. Sevgili ile söyleşmeler de diyebileceğimiz bu bölüm saf, temiz, beklentisiz bir sevginin yaşatabileceği güzel yansımalar. Yani orada sadece "can"
Soru: İkinci bölümdeki manzum şiirlerde çok geniş bir yelpaze var. Bu bölümden bahseder misiniz?
Ayten Doğan: İkinci bölümün adı zaten "Hayat" yani hayata dair ne varsa bunlar sadece benim değil hepimizin gözlemlediği, eleştirdiği veya takdir ettiği duyguların dile gelmesidir.
Soru: Kitabın genelinde hayata hep gülümseyen yönleriniz yansımış, içinizde hiç büyüyemeyen bir çocuk duygusallığı var Ayten hanım. Sizce de bu böyle mi?
Ayten Doğan: Tabii ki öyle çünkü hayata hep pozitif bakan bir yapım var bunun şiirlere de yansıması çok doğal. Ne olursa olsun mutlaka şükredeceğimiz bir nokta vardır. Karamsarlık her zaman çözümsüzlükleri sıralar arkasından. Gerçektende benim içimde büyümeyen daha doğrusu büyütmek istemediğim bir çocukluğum var. Zaten beni hayata bu kadar gülümseten de bu yönüm.
Soru: Peki, öğretmen yönünüz şiirlerdeki toplumsal sorunlara yönelmenizde etkili mi sizce? Sokağın İsyanı, Sırtında, Sual, Söylenemeyenlerde bunlar can alıcı bir şekilde işlenmiş?
Ayten Doğan: Öğretmen oluşum mutlaka etkili. Çünkü gencecik beyinlere doğruyu, duyarlılığı, toplu yaşama bilincini, sorumluluğu, sevgiyi ve hoşgörüyü aşılamaya çalışıyorsunuz. İşte bu noktada sizin doğru örnek olmanız gerekiyor. Doğal olarak da duyarlılığınız artıyor. Diğer yandan anneyim. Bence hepimizin toplumsal kimliğimiz ne olursa olsun aynı duyarlılıkta olması gerekiyor
Soru: Ayten Hanım kitapta bir Urfa hayranlığı da var değil mi?
Ayten Doğan: Hayranlıktan öte. Ben Urfa'ya sevdalı bir Urfalıyım. Tarihsel dokusuyla, yaşayan kültürüyle geçmişiyle bu günüyle kısaca her yönüyle bütün bir şehir. Böyle olunca hayran olmamak mümkün değil. Duygusallık biraz ön plana çıkınca da Urfa sevdalısı olmak gayet doğal.
Soru: Kitabın imza gününü ne zaman yapmayı planlıyorsunuz.
Ayten Doğan: Yaz tatilinin araya girmesi münasebetiyle bayram ertesi diye düşünüyoruz.
Soru: İkinci kitabı düşünüyor musunuz?
Ayten Doğan: Allah kısmet ederse tabii ki
Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Ve Başarılarınızın devamını diliyoruz.
Röportajı düzenleyen Ömer ASLAN