Yanlış beslenme kanseri tetikliyor
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Adnan Yüksel, kanser hastalıklarının üçte birinin dikkat edilmeyen beslenmeden kaynaklandığını söyledi.
Dostlar Meclisinin 31.toplantısı yine Fatih Belediyesinin Topkapıdaki Suriçi Sosyal Tesislerinde gerçekleştirildi.
Söz konusu organizasyonun kurucusu Av.Remzi Kardeş, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, her renkten, her meslekten insanların bir araya geldiği toplantının hayırlara vesile olmasını diledi. Böyle bir toplulukla bir arada bulunmanın herkese kısmet olmadığını vurgulayan Av.Yedikardeş, daha sonra konuşmacıları tek tek kürsüye davet etti.
İlk konuşmacı İhsan Süreyya Sırma, insanların Allahı unuttuğunu, yaptıkları işlerde birinci dereceye koymaları gerekene Allahıın rızasını ikinci dereceye indirdiklerini söyledi. Oysa hizmetin nefis için değil Allah için yapılması gerektiğine dikkat çeken Sırma, Yarınımız olmayabilir. Keşke kelimesiyle o tarafa gitmeyelim. Allahın verdiği fırsatları değerlendirelim. Allah o kadar cömert ki bize tam 124 bin Peygamber göndermiştir. dedi.
YARATMAK KELİMESİNİ KULLANMAYALIM
Daha sonra kürsüye gelen Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Adnan Yüksel, DNA ile ilgili bilgiler verdi.
Kimi çevrelerce dünyadaki açlığın önüne geçilmesi amacıyla 20 yıldan bu yana gıdalarda genetiği değiştirme gibi bir çalışma yapıldığını hatırlatan Yüksel, ancak bu yöntemle yeni hastalıklar ortaya çıktığını anlattı. İnsanın çok mükemmel bir şekilde yaratıldığını belirten Rektör Prof.Dr.Yüksel, şöyle devam etti: Önce şunu söyleyeyim; Yaratmak sadece Allaha mahsustur. Bu nedenle yaratmak kelimesini farklı amaçlar için kullanmayalım Genetiği çıplak gözle göremeyiz. Gözle görülen bir noktada, 10 mikron çapında 100 tane hücre var. Her 100 hücrenin de binde biri DNA. DNA da 3 milyar 164 bin 700 bazdan oluşuyor. İki insanın yaklaşık bin bazından bir bazı değişik. Bu bir baz değişikliği, binlerce değişiklik yapıyor. Ne sizin gözünüz kardeşinizin gözüne benziyor ne babanızın ne annenizin ne de dedenizin. Hepimizin birbirimizden bir farklılığı var. Binlerce gen var ama genler öyle bir dizayn edilmiş ki, şu ana kadar 21 bin tanesi bulundu. Yaklaşık 25-26 bin gen var.
ACIKMADAN YEMEYİN
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Adnan Yüksel, kanser hastalıklarının üçte birinin de dikkat edilmeyen beslenmeden kaynaklandığını söyledi.
Bu konuda yapılan son araştırmaları davetlilerle paylaşan Prof.Dr.Yüksel, şunları söyledi: Eskiden insanlara ara öğün öneriyorduk. Mideniz boş kalmasın, şekeriniz düzeniniz bozulmasın diye günde altı öğün yenilmesini tavsiye ediyorduk. ABDde yapılan son araştırmalarda bunun yanlış olduğu anlaşıldı. Şimdi diyoruz ki, acıkmadan yemeyin. Yediğiniz zamanda az yiyin. Mümkünde dışarıda yemeyin. Yemeniz gerekiyorsa da genetiği değiştirilmiş çupra, levrek dışındaki balık türlerini tercih edin. Evde ise kızartılmış, bekletilmiş poşetli hazır gıdalardan uçuk durun. Bol bol sebze, meyve tüketelim.
SUYUMUZU 6 AYDA BİR DEĞİŞTİRELİM
Adnan Yüksel, meyvelerin kabuklarının yararlı olduğunu ancak daha fazla ürün elde edilmesi için yapılan ilaçlamalar yüzünden kabukların zararlı hale dönüştüğünü hatırlattı. Bunun için organik olmayan meyvelerin kabuklarının soyularak yenilmesini istedi. Yüksel, her markanın farklı mineral taşıdığı için tüketilen suların 6 ayda bir değişmesi gerektiğini anlattı.
DNAmızı koruyarak hastalıklardan uzak kalacağımızı belirten Genetik Uzmanı Prof.Dr.Adnan Yüksel, bu konuda insanlara şu tavsiyelerde bulundu:
Spor yapalım, yürüyelim veya yüzelim. Kabullenici bir fıtrat oluşturalım. Stres, DNA ve bağışıklık sistemini olumsuz etkiliyor. Gerilmeyelim. Bazı şeyler bizim elimizde değil, biz görevimizi yapalım, görevimizi tam yaptıktan sonra biraz bazı şeylere tevekkül edelim. Stres olunca vücut acayip şekilde yıpranıyor. Stresten uzak duralım.Uyku çok önemli. Herkesin uyku ritmi var. 'Uykuyu azaltalım' diye fazla zorlamayın. Uykuyu tam alalım, 6 saatse 6 saat, 7 saatse 7 saat. Bol bol okuyalım. Beynin gelişmesi için hep değişik şeyler okumalıyız. Televizyon insanı köreltir. Devamlı televizyon konuşma yeteneğimizi de azaltır. Bilgisayarlar nedeniyle zamanla yazma yeteneğimiz çok bozulacak. Devamlı klavye kullana kullana yazma bozulacak. Manyetik alanlardan uzak duralım. Yattığımız yerde ne klima, ne saat ne televizyon çalışsın, ne de telefon olsun.''
KOMŞULUK
Arnavutköy Kaymakamı Hürrem Aksoy ise ilçelerinde başlattıkları Komşuluk ilişkilerini geliştirme projesinden bahsetti.
Peygamber
Efendimizin (sav), Cibril (as), devamlı olarak bana komşuyu tavsiye ediyordu, hatta zannettim ki, Cibril komşuyu (komşuya) varis kılacak şeklindeki hadisi şerifini hatırlatan Kaymakam Aksoy, bu nedenle komşuluk ilişkilerine çok önem verilmesi gerektiğini söyledi. İki yıldan bu yana yaptıkları çalışmalarda önemli mesafeler katettiklerini anlatan Aksoy, Arnavutköyde başlatılan bu projenin önce Türkiyeye sonra dünyaya yayılmasını ve Anneler Günü, Babalar Günü gibi kutlamalar arısına Komşuluk Gününün kutlanmasını arzu ettiklerini sözlerine ekledi.
Kültür Tarihçisi Süleyman Zeki Bağlan da İstanbulun tarihi ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi.
31inci Dostlar Meclisi Toplantısı, Kuranı Kerim Tilavetiyle sona erdi.
Müslüm Aktürk / İstanbul / www.balikligol.com