Yangın Büyük

Yangın denilince aklımıza ev yangını, orman yangını başka fiziki yangınlar gelebilir. Bu fiziki yangınlar insanoğluna zarar verse de telafisi mümkündür. Mevlam Ümmeti tüm maddi ve manevi yangınlardan muhafaza eylesin. Lakin ümmetin başına öyle manevi yangınlar musallat olmuş ki, telafisi imkânsız. Önemine binaen bir kaç tanesini arz edeyim. İnsan sadece maddeden ibaret değildir. İnsanoğlunun manevi yanı var ki, boşluk kabul etmez. Yangınları yazacak olursak öncelikle insanoğlu nimetlere karşı nankörlük yapıyor bu yangın tüm toplum fertlerini sarmış, toplumda helal, haram demeden bir doymazlık var. Kanaat, hamd, şükür kelimeleri izindeler, Müslüman her şeyin iyisine layıktır, konforlu ev, son model araba, en pahalı cep telefonu, kazanmadan tüketim sarhoşluğu İsraf yangını herkesi sarmıştır.

Bir toplum nimetlere karşi nankör olursa o toplumda huzur bozulur. Toplumda faizi meşru zemine çeken türediler var. Hal bu ki faiz haramdır, zehirdir zıkkımdır. Emeksiz kazançtır. Faiz sömürü aracıdır. Eskiden hocalarımız önderlerimiz, Şeyhlerimiz, Seydalarımız, bankanın semtine uğramazken, bankanın kartını cebinde taşımazken, hatta maaş bankadan veriliyor banka faiz bataklığıdır, maaş almak bile caiz değildir, derken, bu gün faiz yangınının sarıp yakmadığı kimse kalmadı diyebilirim. Faiz meşru bir şeymiş gibi sözde toplum önderlerinde bir tepkide yoktur. “Kim ne derse desin faiz büyük bir yangındır ve büyük haramlardan birisidir. Faizi def etmeyenler faizcilerin kölesi olurlar. Kötülükleri bertaraf etmek dil ile yazı ile olur ki, bu konuda her Müslüman faiz yangınına ortak olmamak için konunun bilincinde olmalıdır. Söylemden ziyade eyleme önem verilmelidir. Yoksa bu sessiz yangın çok canı, aileyi yok etmeye devam edecektir.

“Zina yangını” alevleri her taraftan görünüyor. En basitinden parklar, deniz kenarlarına, Üniversite, lise öğrencileri okullardan dağılırken, nazarla işin vahametini anlarsınız. Kimseden çit yok ne oldu bize? Edep, hayâ, ahlaki değerler, ar damarı çatlamış bir toplumdan kaliteli birey, nesil ummak aklını yitirenlerin vasfıdır. Zina yangını, sarhoşluğu ile aileler yok oluyor, yuvalar yıkılıyor. Kıt imkânlarla, baskılarla senelerce şanlı bir mücadele ile başörtüsü namusumdur, inancımın gereğidir, başortusu insan hakkidir. Diyen Fatmalar, Ayşeler bugün gelinen noktada her taraf kapalı çıplaklarla doludur. Bunları yazarken hicap duyuyorum. Bunca özgürlüğe rağmen neredesiniz kadim eski mücahitler. Hani dava, hani cihat, hani hakkı üstün tutan anlayış, tüm bu değerlerin yerini, dava yerine heva, rozete, parti lider fanatikliğine, mevki makama, menfaat hortumlarına ayırmışsanız yazıklar olsun size!

“Uyuşturucu yangını” var ki, İlköğretime kadar inmiştir. Uyuşturucu bir sektör halini almış, gençlik üzerinde deneniyor. Çok gencin kafası sarhoş, bir nesil yok ediliyor. Diriliş neslinden dem vuranlar, hak davanın mirasyedileri, söylemde Osmanlı özlemcileri, ne zaman uyanacaksınız. Kafanızı kuma gömmüşsünüz insaf gözlüğü ile son model arabaya binmeden, varoş semtlerde şöyle bir etrafa bakin hakli olduğumu anlarsınız. Şiddetli başka bir yangın “bilgisizlik ve cehalet” yangınıdır ki, tüm kötülüklerin anasıdır. Bu gün bize akıl veren, kafa tutan hain bazı devletçiklerden bu ülkenin gençliği sayısal olarak daha fazladır. Bu gençlik büyük bir nimettir devlet geçmişte yeterince gençliğe sahip çıkmadığı için, bu körpe gençlik hainlerin eline geçmiş, bir ömür tüketmiş, ifsada maruz kalmış, şimdi devlet pardon demiş, faillerin dışında suçlu arıyor.

Bilhassa gençlik, bunalım geçiriyor. Bir ülkenin en büyük yatırımı gençliği sahiplenmemek doğru istikamet göstermemek, imkânlar sunmamak, potansiyel suçlu gözü ile bakmak gençlik için en büyük yıkımdır. Laik, ladin, maddeci, ezberci eğitimle bu gençlik diriliş nesli olamaz. Üretim ortada, gençlik ve tüm fertlerde cahiliye adet ve eğitimi var. Bu eğitim sistemi ile bir yere varılamaz. Tüm insan neslinin doyurucu gıdası vahye dayalı eğitim sistemidir. Ey! Devlet baba veya ana, bu saydığım yangınların söndürücüsü sensin, ben bir vatandaş olarak yangını görüyor, avazım çıktığı kadar bağırıyorum.

Son yangın ise “ibadetsizliktir”. Allaha karşi isyan bayrağını cesurca dalgalandırmadır. Her mahallede Camiler var son model Camiler yapılıyor. Her tarafı israflı, yandan, alttan ısıtmalı veya soğutmalı Camiler yapılsın amma gençlik de dindar yetiştirilsin ki cami de cemaat olsunlar. En büyük yatırım insana yapılmalıdır. Camilerde insan cemaat yok, toplumda ibadetsizlik var. Hafiz, yetiştirmek, Her tarafı İmam-Hatip okulu yaptım demek, derde deva değildir. İlahiyat mezunlarının durumu ortada, kalite çok düşük, mihraplar, minberler, vaaz kürsüleri ehlini bekliyor. Cemaat dini doğru anlatan gerçek peygamber varislerine hasret. Bunca yangınlara karşı Rabbim cümlemizi bilinçlendirsin ve bu yangınları söndürmeye çalışan kullardan eylesin inşallah. Selamla kalın selamette kalın…