Yalancı Dünya Barış Günü
Barış huzurdur. Her insanın bulunduğu mekânda emin olarak yaşamasıdır. Barışın karşılığı huzursuzluktur. Uykuların kaçmasıdır. Ekmeye, barınmaya hasret kalmaktır. Kan dökücüler insanlığı o hale getirdiler ki, ne huzur, ne ekmek nede mekân kaldı. Sanki insanın huzurunu kaçırmak için yemin etmişler. Bu huzur bozucular, perdenin arkasındadırlar, Utanmadan birde dünya barış gününden bahsediyorlar, çoğu zaman maşalarını kullanıyorlar. Öyle bir hal aldı ki, doğru yanlış çok karışık, bu karıştırıcıların elinde para var, teknoloji var, basın var, ajanları var, kiralık katilleri var, hatta uydurulmuş dinleri bile var, fahişeleri uydurulmuş şeyhleri var.
Tek dişi kalmış canavarda olsalar bu katiller, insanlığa huzur vermiyorlar. Bir pisliği kapatmak için ertesi gün başka bir gündemle insanları kandırıyorlar. Mazlum halkta sindirilmiş, Canından olma var, yurdundan olma var, malından olma var. Dininden, namusundan olma var. Çünkü yaşantısından emin değil İnsanlık, İnsanları bu hale kim getirdi? sözde evrensel değerleri savunanlar, Çağdaşlık nutukları atanlar, çok düşman türettiler, kardeşi kardeşe düşman ettiler. Hani demokrasiniz, laikliğiniz, insan hakları beyanatınız, yalancı vatlarınız. Kanı bozuk sülükler.
Mısırda seçim olmuş ilk olarak mısır halkı sivil bir Cumhurbaşkanı seçmiş, hani demokrasinizde fikirlere tahammül ve saygı göstermekti. Çekemediler, binlerce Müslümanı katlettiler. Gaspçı, katil, insan düşmanı sisiyi getirdiler başa ne kadar muhalif varsa çoğu içerde, idama mahkûm olanlar var, seçilen Cumhurbaşkanı zindanda bu sahte demokratlardan ses yok, ölen, mağdur olan onların umurunda değil, onlar maşalar peşinde işte katil, gaspçı demokrasileri bu. Bu gaspçı, katil anlayış, Filistin, İsrail için arabuluculuk yapmış sözde barış sağlanmış, katiller nede barışsevermiş, barış güvercinleri imiş haberimiz yok. Filistinde iki bin den fazla şehitlerin katilleri, bu katli yapan limitet şirket üyeleri değil mi? Şu bir gerçek, İslam ülke liderleri İsrail için ne kadar yağdanlık yapar, taviz verirlerse halklarının kanı daha çok akacak demektir. İsrail katlinde, işgalinde tek başına değil, bunlar bir organizasyondur. İşkâlcıdır, kan dökücüdür, piyondur, görünürde BM, ABD, AB, Kararlarını dinlemeyendir. Hâlbuki perde arkası hep beraberdirler.
Tüm bu olanlara karşı İslam âlimleri güya yan yana gelmiş, meseleler müzakere edilmiş, bir bildiri yayınlamışlar. Birlikten beraberlikten bahsetmişler, Aromalı din kisveli IŞİDI eleştirmiş, halifelik bir gurubun, ekolun uhdesinde değildir denmiş, İslam dışı katiller yapılıyor denmiş, bunlar güzel de o zaman siz bir halife seçin ümmet birliğini oluşturun. Bu hal ile ne yayınlarsanız yayınlayın. Papanın bildirisi onları bağlar. Sizin bildiriniz onları bağlamaz. Çünkü sizin yaptırım gücünüz yok. Komşumuz Suriye katliamı değişen gündemlerle nerede ise unutuldu. Her gün insan katlediliyor. Bir Ülke yağmalanıyor, Üç milyondan fazla insan Mülteci durumda insanlık ölmüş, Yokmu barış fedaileri ölen öldüren tekbir getirerek bir birinin canına kıyabiliyorsa,bu anlayışlar başlardaki katillerden daha beterdir.
Ülkemizde senelerdir adı konmamış bir iç savaş var. Kırk elli bin insan yer altında çok mağduriyetler oldu. Barış elçileri devreye girdiler bir seneye yakındır cenazeler artık gelmiyor. Hainler istemese de bu barış başarılırsa ülke ve insan için en büyük iyiliktir diye düşünüyorum. Bu barışın olmaması için kandan medet umanlar elinden geleni yapıyorlar inşallah başaramazlar. Kan akıtanların adresi birdir.
Siyonizm. İsimleri değişik olabilir fark etmez. Gaye hedef aynıdır. Yöneten yönetilenler aklıselim ile hareket eder, yan yana gelir, meseleler konuşulur, istişareler yapılır, ortak akılla kararlar alınır uygulamaya konursa ancak sorunların altından kalkınabilir. Yoksa hezimettir, ezikliktir, kan akmanın devamıdır. Bu barış elçiler(İstişare Kurulları) yazarlar, siyasiler, sivil toplum örgütleri, âlimler, sanatçılar, iş çevreleri, aydınlar, farklı inanç guruplarından seçilmeli yola öyle devam edilmelidir. Televizyon kanallarını ele geçirerek her gün bir partinin veya bir meşrebin borazanlığını yapmakla halka bir şey veremezsiniz. Barış elçileri her kurumda mutlaka olmalıdır. Kurumlarda çatışma mı var barış elçileri olsun denilebilir. Çatışma yok, toplumda çok sorunlar var bu sorunlardan barış elçileri vasıtası ile ancak idareciler haberdar olabilirler.
Mahalledeki cami imamı dünyalık, Cami kapalı, İmam sallabaşı al maaşı, Bu yazın sıcağında asıl cami varken, Üst kat asıl cami kapalı, zahmet olur diye Cami Cemaati namaz kılmak için kışlık mekâna mahkûm edilmişse Müftüyü haberdar edecek barış elçileridir. Din düşmanı IŞİD katliam yapınca şer ittifaklar birleşiyor. Önlem alınıyor imha edelim deniliyor. İsrail, Suriyenin eli kanlı lideri, Mısırın gaspçı, katil lideri öldürünce katil, terörist olmuyorlar da sadece İşit öldürünce terörist olunuyormuş vah ikiyüzlüler sizde vicdan varsa Yeryüzünde milyonlarca insanı katledenleri bir durdurun yalancı adaletinizle cezaları verin o zaman size inanalım. Bu ırkçı, Emperyalist, ayırımcı kafanızla insanlığa bir şey veremezsiniz. Sizin tek derdiniz menfaat.1 Eylül Dünya barış günü imiş ben inanmıyorum. Her güne kanlı gün deyin. Bu yalancıların barış gününde kim insanı incitmiş, kanını akıtmış, yurdundan etmiş, zulüm etmiş, ötekileştirmişse, dini ne olursa olsun kınıyorum bir gün hakkın hâkimiyetinin olacağına inanıyorum. Mazlumlara selam olsun.