YAŞAMIN GAYESİ DİN VE NAMUSTUR
Geçtiğimiz günlerde bir Müslüman yazar kardeşimiz köşesinde bir yazı yazmış ve görüşlerini dile getirmişti. Hatırlayalım diye yazdığı yazının bir kısmını sizlere aktarıyorum.
''... Müsterih değiller, çünkü bir “hayat tarzı” ayrışması var. Söz konusu ayrışma gerekçelerini net olarak ifade edemediklerinden başka alanlarda politik duruş ihdas etmeye çalışıyorlar. Ramazan ayında cadde kenarındaki restoranda içki içebilmek istiyorlar yahut “Kızım 18 yaşına geldi ve elbette sevdiği bir adamla birlikte olacak, ne var bunda? Evlilik şart değil ki.” dedikleri zaman “ötekileştirileceklerini”, Türkiye’nin diğer bölümleri tarafından namussuzlukla, şerefsizlikle itham edileceklerini düşünüyorlar; bu nedenlerle Anadolu’nun varsıllaşan ve mobilize olan Sünni/muhafazakâr kesimleriyle fazla yüz göz olmak istemiyorlar.''
İşte bu yazıdan dolayı meşhur olmuş, her gün belli bir kanalda boy gösteren, programlarına siyasi liderlerin ve belli başlı kişilerin katıldığı bir gazeteci yazar ama hayâdan, ardan ve haysiyetten pek nasiplenmemiş ve tanıdığımız günden beri sol görüşlü olduğunu bildiğimiz ve programında kol düğmelerinin çıplak kadın resimli olduğu, yetişkin kızı ve karısıyla aynı ortamda soyunup denize girebilen, kendini bir şey sanan şahsiyetsiz bir şahıs. Aynı zamanda başörtülülere ağır hakaret ederek ‘evet’ oyu kullananları da hedef alırken, demokrasisi sınırlı olarak bilinen kesimin çoğu zaman yaptığı gibi sadece ''Niyet okudu.'' Geçmişte başörtülüler için küfür eden bu şahsiyetsiz şahıs okuduğunu anlamayacak kadar “aptal” biridir. Bir o kadar da “zekâ özürlü” olan biri bunca yıldır köşe yazıyor, TV programı yapıyor ve bu zihniyette olan kesim bu adamı göklere çıkarmaya çalışıyor. Fiziksel olarak insana benzeyen bu yaratık başörtülü, dindar ve ‘evet’ oyu kullanan bir hanımefendiye sataşmada bulunmuştur. Bu zina kalemşorları asaletsizliklerinin gereğini yapıyorlar. Çünkü onlara göre çağdaşlık budur. Bunu yapmakla mücadelesini vermekle memlekete bir şey kazandırdıklarını sanıyorlar bütün çabaları boşuna. Bu ümmet asaleti bozuk olanlara itibar etmeyecektir. “İt ürür kervan yürür.” Onlar bu tablolarını medeniyet adına pazarlamaya çalışırken gayretli, çalışkan, dinine, vatanına, bağlı bir nesil yetişiyor ödleri kopuyor. Onlar lokantalarda kadınbudu servisini dillendirse bile nafile çıplak denize girmekle, dolaşmakla ülke kalkınmıyor, karınlar doymuyor, işsizlik önlenemiyor, millette yutmuyor.
Mahalle baskısı olacakmış, ayrışma olacakmış tam tersine gerçek demokrasilerde her kes kanunlar çerçevesinde toplumun huzurunu kaçırmadan yaşama hakkına sahiptir. Tablonuza göre yaşamak istiyorsanız size fiili dokunmada bulunan yok başkaları inançlarına göre yaşamak istiyorlarsa niçin saldırıyorsunuz. Sizin demokrasi anlayışınız bu mu? Milleti bölmeye çalışıyorsunuz bölemeyeceksiniz. İstediğiniz kadar zinacı olun. Bizim değer yargılarımız kadın dokunulmaz varlık, namus, din, mukaddes, kapalı zarf içinde gönderen ve alandan başka kimsenin muttali olmadığı bir değer ölçüsüdür. Kadını meta, reklâm aracı, şehvet kamçısı olarak görenler kadına en büyük hakareti etmiş olurlar. Aklı olmayan yaratıklar bile bu zina düşkünlerinden daha medenidirler. Başka ülkelerin ateistleri ülkemize gelip ziyaretlerimizi ziyaret etmeden önce görevliden geçici başörtüsü isterler. Çünkü onlar medenidirler. Bizim zinacılarda ise tahammül bile yok.
Son olarak buralardaki çok eşliliğe karşı oralardaki yaşam tarzı böyle değil midir? Kimin eli kimin cebinde, kim kimin eşi belli mi? Onlar için çok eşli kavramı az bile kalmıyor mu? Kocamın arkadaşısın arkadaşımın karısısın örnekleri çoğaltmak mümkün işte zihniyet bu. Günübirlik eşler, sayısız geceler, günler…!
Mehmet İMRE