Yaşam Dediğin
Hayat su gibi akıp gidiyor. Güneş doğuyor, batıyor, insan doğuyor ölüyor. Tüm canlılar için yaşam sonucu ölümdür. İnsanın ölümü Ahrete doğuştur ebediliktir. Ölüm insan için en büyük nasihattir. İnanmayan taş yürekliler için ibret olmayabilir. Somada emek karşılığı rızık elde etmek, namert insana muhtaç olmamak için geçimleri için yer altında çalışırken, Hayatını kayıp edenlere Allahtan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Birileri anneler ağlamasın diyor. Yine Anneler ağladı yetim ve dullar kervanına yeni katılanlar oldu İslam coğrafyasında her gün anneler ağlıyor. Günde beş vakit Namaz varken, İslam ülkelerinde şu an namaz altı vakittir. Çünkü her gün Cenaze Namazı kılınıyor. Ecel değişik şekillerde insanın kapısını çalar. İyiler hürmetine Allah hepimizi muhafaza eylesin.
Tüm tedbirler alındıktan sonra olacak şeylere kader denir ki, baş eğmek sabır silahını kuşanmaktan başka çare yoktur. Ne hazindir ki, can kaybı olduktan sonra bazı akıl evveller ekranlarda ahkâm kesiyorlar, Can kaybı olmadan önce nerdeydiniz ey unvanlılar diyesi geliyor insanın. Koyun can derdinde kasap et derdinde. Geçmişte cenazeden medet umdukları gibi yangın olayında da bir tutam menfaat koparır mıyım sevdasında olanlar var. Acı, sevinç tatmak insanın tabiatında var. Dünyalık elde etmek için kim insana acı tattırıyorsa karşılığı ceza olarak ahrette verilecektir. Bir insanın meşru dairede çalışarak nafakasını elde etmesi esnasında ölmesi şehitlikten bir pay alır. Meşru daire keyfe kâfidir (Bediüzzaman) İnsanlar bir lokma rızık için can çekişirken, zevkin den vazgeçmeyen, halen dansöz oynatan, futbol naraları atanlara insan mı denir.
İşte yaşam böyledir. Kimi ölür kalanlar ağlar, kimi hastadır can çekişir, kimi cezaevindedir sabra sarılır. Kimi elittir hiçbir şey umurunda değil,bazı doymazların varlığı yetmiş yedi sülalesine yeter o halen ihaleler peşinde, çalma çırpma ile uğraşmaktadır. Hâlbuki yeryüzündeki yer altı yerüstü nimetler her canlıya yeter de artar bile, oburlar doymuyorlar gözleri devamlı aç, onun için demişler insanı hiçbir şey doyurmaz topraktan başka. Hesap verme inancına sahip olan insanlar ancak kanaat sahibi olabilir.
Emici kapitalizm ve sevenleri tarafından ha bire insanoğlunu emiyor, şişiyor, şişiriyor neticede bir gün patlak verecek. Bir musibet bin nasihattir demişler. Musibetlerden ibret almak lazım 10 Mayısta Anneden anlamayanlar çiçek tüketicileri anneler gününü kutladılar. Anneleri ağlatanlar, menfaat aracı olarak anneleri kullananlar, anneleri sığınma evlerinde ıslah edeceğine inananlar, Yaşlı anne babaları huzur evlerine atanlar, Beden benimdir istediğim şekilde kullanırım diyen eblehler, zinayı suç olmaktan çıkaran, alkış tutanlar anneler gününden ne anlar. Anneler şefkat kahramanlarıdır. Hiç bir evlat Annenin hakkını ödeyemez. Anneler her zaman sevilmelidir. Mevsimlik anne sevgisi olmaz.
İslam bilginleri insanı tarif ederlerken insanı nebatata benzetirler, Nebatatın yaşı kurusu olur dikenlisi, yenileni yenilmeyeni olur. Zehirlisi, şifalısı olur. Güzel kokulusu, zehir kokulusu olur ya insanda aynen bunun gibidir. İnsanında zalimi mazlumu, iyisi kötüsü, fakiri zengini olur.ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEMCENNET UCUZ DEĞİL, CEHENNEM DAHİ LUZUMSUZ DEĞİL Diye Boşuna dememiş Bediüzzaman. Cennet ve cehennemin var oluşu adli ilahinin tecelligah mekânlarıdır. Müslümanların güç birliği yapmamaları zalimlere cesaret veriyor. Birleşmemek için yemin eden Müslümanlar hiç zaman geçirmeden vahdetin tesisi için çaba sarf etmelidirler. İnsan haklarından dem vuranlar zalimce kan akıtmaya devam ediyorlar veya kan akıtıcılara seyircidirler. Bu doğum sancılarının sonucu İslamın doğuşudur inşallah.
Müslüman için İslamsız hayat olmaz. Duamız! Dünya ve ahretimizi bize zindan eden, anlatmayan, bu İslam dinini sahte Müslümanlardan kurtar Allahım olmalıdır. Allahın ipine sımsıkı bağlanmadan dünya ve ahretimiz bataklıktır. Belirli kesimde maddi yönde ilerleme olabilir. Manevi yönden insanlık tam bir grizu patlaması ile karşı karşıyadır. Toplum sorunlarını dert edinmemek insan olmamanın ifadesidir. Huzurlu yaşamak için her kesin uyanık olması gerekir. Dua ve ibadetlerin kabulü ubudiyette kusur etmemektir. Yeter ki Rab bizden razı olsun o razı olduktan sonra tüm dünya fertleri düşmanımız olsa kaç para eder. Kiramen kâtibin melekleri gibi başkalarının kusurlarını yazacağımıza göreceğimize, önce kendi kusurlarımızı görmeliyiz yanlış yolda olanlara da acımalıyız dua etmeliyiz vesselam