Vatandaş Mağdur Duyan Var mı?

Şanlıurfa’da toplu taşıma keşmekeşliği devam ediyor.

Vatandaş, bir araca biniyor Şoför;  “kartınız var mı?” diyor. Yok diyorsun. “olmaz!” diyor. Ya fiyatı normal kartın 2 pahası olan “kullan at” kartını kullanırsın. Ve ya geri inmek zorunda kalırsın. Bir dahaki biniş için Kart de kartın cebinde bulundurmak zorundasın.

Bu şekilde olmaz diyorsun. Gidi bir kart alıyorsun. Bu kez bir başka araca biniyorsun. Kartı uzatıyorsun. Bu kez kartı okuyacak cihaz yok. Öte taraftan şoför; “kart geçersiz para vermek zorundasın” diyor.

Vatandaş ne yapacağını şaşırdı!..

2 yıla aşkındır bu keşmekeş devam ediyor. İşin kötü yanı bu gidişe dur diyecek bir etkili ve ya yetkili yok!..

Burada Sivil Toplum Kuruluşları ve ya valilik devreye girmesi lazımdı. Belediye de esnafıyla bu kadar zıtlaşmamalıydı!

2011 yılında Şanlıurfa Belediyesi daha önce tamamen çekildiği “Toplu Taşıma” işini tamamen ele almak istemesiyle patlak veren bu inatlaşma 2 yılı geçmesine rağmen hala çözülemedi.

Ne Belediye inadından vazgeçti. Ne de Minibüsçüler!

Şimdi sorsanız; her iki taraf da vatandaşa hizmetten dem vuracak.  Ama onların inatlaşmasının cezasını vatandaş çekiyor. 2 yıl önce bir ramazan orucu günü vatandaşın eylemlerden doğan mağduriyetini hala kimse unutmuş değil.

Aslında bu işte menfaat elde eden vatandaş değil. Ama “kazı çevir yanmasın, vatandaş uyanmasın” sorarlarsa amacımız vatandaşa daha iyi hizmettir deriz” hesabı yapıyorlar.

Bu iş Türkiye Büyük Millet Meclisine kadar gitti ama yinede çözüm bulunamadı.

Bu yılın mayıs ayında CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na şöyle bir soru önergesi verdi; “Şanlı Urfa Belediyesi’nde, 2011 yılının temmuz ayından buyana 9 metrelik 55 toplu taşıma aracı çalıştığı, gerek basında gerekse Belediye Meclisinde bu araçların belediye şirketi olan Belsan A.Ş. tarafından leasing sistemi ile alındığı bazı belediye yetkilileri tarafından dile getirilmektedir. Söz konusu Leasing anlaşmasında mülkiyet hakkının Özdicle A.Ş.’de kalsa da kullanım hakkının Belsan A.Ş., dolayısıyla Şanlıurfa Belediyesi’nde gösterildiği, uygulamada 2011/195274 sayılı ihaleyi kazanan Özdicle A.Ş.’nin aynı araçları bu ihaleyle tekrar Şanlıurfa Belediyesi’ne kiraladığı da yine bu iddialar arasındadır.” Dedi. Yine çözüm olmadı.

Acaba Valilik bu işin neresinde? Bu sorunun çözümü için projesi var mı? Şimdiye kadar sorunun çözümü için ne gibi girişimlerde bulundu. Yoksa “bana ne!” politikası mı güdüyor.

Şanlıurfa’daki STK’ların bu sorunun çözümü için bir önerileri var mı acaba?

Seçim sürecine giriyoruz. Artık Şanlıurfa Belediyesi AK Partili!.. Fakıbaba’ya bu ne iştir diye soran var mı? Burada AK Partinin direkt etkileneceği bir durum söz konusu. Onlarda mı bu çift başlıklı toplu taşıma işine razılar!..

Kimse şunu anlamasın! ben burada;  Belediye tek suçlu ya da Minibüsçüler tek suçlu demiyorum. Çünkü her iki tarafta; “ben haklıyım” diyor.

Kimin haklı olduğunu tam olara bilmesek de; vatandaş mağdur. Bu bir gerçek!

Artık birilerinin bu kötü gidişe dur demesi lazım. Vatandaş mağdur oluyor çünkü!..

NOT: Mısır’da ve diğer bölgelerde işlernen katliamları şiddetle tel’in ediyorum. Dini ve devleti için ölenlerin şahaderlerini tebrik ediyorum. Ve saflar belli olması için #R4BIA diyorum!..