Vali Abdullah Erin'den 15 Temmuz Mesajı

Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin 15 Temmuz 2016 yılında meydana gelen hain darbe girşiminin 3. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Vali Abdullah Erin'den 15 Temmuz Mesajı

15 Temmuz gecesi büyük umutlarla başlattıkları son yıkım hareketi milletimizin birlik ve beraberliği sayesinde boşa çıkarılmış, aziz milletimiz tarih sahnesine yeniden daha güçlü bir şekilde çıkacağının mesajını tüm dünyaya verdiğini dile getiren Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Mesajının devamında şunları söyledi:
Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan farklı dinlere, farklı ırklara, farklı dil ve kültürlere sahip insanları, yüzlerce yıl barış, huzur ve adalet  çatısı altında bir arada tutan bir medeniyetin mirasçısı olarak bizler, hiç şüphesiz en büyük ilhamımızı sahip olduğumuz yüce İslam dininin birleştirici gücünden ve tarih boyunca esaret kabul etmeyen, haksızlığa boyun eğmeyen fıtratımızdan almaktayız.
Yüzüncü yılını kutlamaya hazırlandığımız Türkiye Cumhuriyeti, işte böyle bir güçten beslenen, farklılıklarına rağmen ortak değerlere sahip olan, Milli Birlik ve Beraberlik olarak tanımlayabileceğimiz bir anlayışla tüm insanlığa mal olacak yeni değerler üretmeye başlamış, son yirmi yılda bu üretim hızını oldukça artırmış bulunmaktadır.
Tüm insanlığa hitap edebilecek değerler üretmeye muktedir olan böyle bir ülke, böyle bir millet elbette tek amacı kendi menfaatleri olan, tüm insanlığı kendi kölesi gören emperyalist zihniyetleri rahatsız etmekte, planlarını bozmakta, huzurlarını kaçırmaktadır.
Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren gerek doğrudan işgal girişimiyle gerekse kullandıkları farklı argümanlarla bu milleti yok etmek isteyen, bu ülkeyi tarih sahnesinden silmek isteyenlerin son oyunu, üzerinde 40-50 yıl çalıştıkları ve 15 Temmuz 2016 gecesi harekete geçirdikleri Fethullahçı Terör Örgütü olmuştu.
Aziz milletimizin en büyük ilham kaynağının Yüce dinimiz İslam olduğunu farkeden emperyalistlerin, zaaf olarak gördükleri bu yönü istismar ederek başarmaya çalıştıkları yıkım hareketi, tarihte de zaman zaman vuku bulmuştur.
Ancak, 15 Temmuz gecesi büyük umutlarla başlattıkları son yıkım hareketi milletimizin birlik ve beraberliği sayesinde boşa çıkarılmış, aziz milletimiz tarih sahnesine yeniden daha güçlü bir şekilde çıkacağının mesajını tüm dünyaya ilan etmesini bilmiştir.
15 Temmuz, bu milleti tarihten silmek isteyenlerin büyük bir tuzağının başlarına geçirildiği bir tarih olduğu kadar, Osmanlı’nın son döneminden itibaren içinde yaşadığımız, bayraktarlığını da büyük ölçüde başarıyla temsil ettiğimiz İslam Medeniyeti’nin yüz yıllık zihin ve iç dünya karışıklığının da sona ermeye başladığını müjdeleyen bir tarih olmuştur.
15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren bu millet, devletiyle gerçek manada barışmış, uğruna canını verdiği vatanını, bayrağını, dinini meczupların, şarlatanların hakimiyetinden kurtarmayı başarmış, demokrasiye ve millet iradesine sahip çıkmıştır. Tüm dünyanın hayretler içerisinde izlediği bu tutum,  Amerika kıtasındaki Venezuela’dan Ortadoğu’ya, Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar bir çok millete ilham kaynağı olmaya başlamıştır.
15 Temmuz ihaneti karşısında tüm farklılıkları bir tarafa bırakıp, “ben yokum, vatan var” diyerek meydanlara koşarak canlarını feda etmeye hazır olan bu millet, artık geleceğe bakmaktadır.
Bugün bizim üzerimize düşen en önemli vazife, tarih bilinci ve şuuruyla düşmanlarımızın her zaman var olacağını idrak etmiş bir nesil yetiştirmek ve bu nesli her türlü tehdide karşı gerekli bilgi ve teknolojiyle donanmış, feraset sahibi, güçlü bir millet olmaya katkı sunmaktır.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü, bu münasebetle unutulmaması, unutturulmaması gereken tarihi bir dönüm noktasıdır.
Bu vesile ile 15 Temmuz gecesi ihanet şebekesinin karşısına canlarıyla dikilerek kanlarıyla tarih yazan tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize sıhhat ve afiyetler diliyorum.