Vadi bitecek mi?
Vadi bitecek mi?
Necati Şaşmaz, Hürriyet'ten Pınar Yılmazerler'e konuştu.
İşte o röportaj:
Takım elbiseli, sert bakışlı adamlar, her an kendini hissettiren yüksek gerilim ve resmiyet... Polat Alemdar’ı görmeye “Kurtlar Vadisi” setine gittiğimde bunlarla karşılaşmayı bekliyordum, yanıldım! Karaktere hayat veren Necati Şaşmaz’ın esprileri, kahkahaları beni şaşkına çevirdi. “Komedi oynayabilir misiniz” diye sorunca da “Hem de nasıl oynarım” dedi, üstüne sürprizi verdi: Senaryoyu yazmaya başladım zaten!
Dizinin yeni reklamlarında bunca yıldan beri ilk kez sakallı ve bıyıklı görünüyordunuz. Ama sanırım yine dayanamayıp kestirdiniz...
- Kökü bizde, sorun değil! Sekiz yıldır oynuyoruz “Kurtlar Vadisi”nde. Hiç sakallı halim yoktu. Cildim her gün tıraş yüzünden tahriş olmaya başlamıştı. Yaz tatilinde cildim biraz dinlensin dedim.
Erkekler sevmez değil mi her gün tıraş olmayı?
- Tabii ki bıkkınlık veriyor bir süre sonra. Gerçi ben tıraş olmayı eskiden severdim ama işin içine mecburiyet girince insan sıkılıyor, değişiklik istiyor. O yüzden de yaz tatilinde sakal bıraktım.
Tepkiler nasıldı?
- Beni hiç sakallı görmedikleri için, insanlar tanımıyor, yanımdan geçerken “Polat’a benziyor” diyorlardı. Öyle bir rahatlık da yaşadım yani...
Sekiz yıl mı oldu “Kurtlar Vadisi”nde?
- Dokuzuncu yıla giriyoruz hatta... 2002 Aralık’ta çekimleri başladı ilk.
Necati Şaşmaz olmanın sırrı nedir?
- Bunun sırrı senaryoda gizli herhalde... Bir de daha önce hiç televizyonda görülmemiştim, başka bir karakter oynamamıştım, bu durum gerçekçiliği artırdı. Dizinin tutması ve sevilmemin en önemli sebebi bu diye düşünüyorum.
BU DİZİYE BİR İKİ YIL ÖMÜR BİÇMİŞTİM
Dokuz yıl önce olayların böyle gelişeceğini düşünür müydünüz?
- Hayır. Dizinin tutacağını biliyordum. Sıkı bir iş yaptığımıza inanıyordum. Ama olsa olsa bir iki sene gider diye düşündüm. Böyle fenomen olacağı aklıma gelmezdi.
Bu devirde bazı hassas konulara değinmek, eleştirebilmek büyük cesaret istiyor. Sizdeki bu cesaretin kaynağı ne?
- Türkler kahraman olmayı seviyorlar. Biz de kahramanlık tarifini “Kurtlar Vadisi”nde çok güzel bir sözle yapıyoruz: “Sonunu düşünen kahraman olamaz.” Elbette ki deli cesaretine karşıyız. Bu sözü biz pelesenk ettik ağızlara ama akıl, mantık çerçevesinde sonrasını düşünerek kahraman olma derdindeyiz. Bu da öngörü ve analiz gerektiriyor. Özellikle senarist arkadaşlarımız buna çok dikkat ediyor. Dizinin interaktif bir kitlesi olduğu için de “Kurtlar Vadisi” bir yeri gösteriyorsa, herkes oraya dönüp bakıyor. Neticesinde odak gösteriyorsun bir şeyi anlatırken... Bunu iyi analiz edip, kurgusunu iyi yapmanız gerekiyor.
Onca sahneden sonra günlük hayatınızda da kendinizi süper kahraman gibi hissediyor musunuz?
- Tabii canım. Günde 50 tane çay içerim, herkes içebilir mi? Süper kahramanım!
Bu kadar geniş bir hayran kitleniz varken, istediğiniz gibi davranabiliyor musunuz?
- Davranıyorum davranmasına da, bunu algılayabilecek insanlar olmayınca onlar açısından uygun olanı yapmayı tercih ediyorum.
TAKIM ELBİSEYLE YÜZECEK HALİM YOK
Biz sizi yazın hiç deniz kenarında görmedik. Acaba mayolu bir görüntü Polat Alemdar’a ters mi düşer?
- Hayır, ben çok girdim denize. Mayolu fotoğraflarım da var. Mesela Polat Alemdar şapka takmaz, ben şapka da, gözlük de taktım. Spor giyindim. Sadece bu yıl değil, her yaz rahatım. Ben aynı zamanda şirketin yönetiminde bulunduğum için toplantılara da takım elbiseli gidiyorum ama onun haricinde spor giyinen bir insanım. İnsanlar herhalde saunaya da takım elbiseli girdiğimi sanıyorlar. Mesela yıllar önce Anadolu Yakası’nda havuza gitmiştim. “Aaa! İnanamıyoruz... Sizi mayolu da mı görecektik” dediler. “Evet” dedim; “Takım elbiseyle yüzecek halim yok!” Fotoğraf çektirmek istediler, o ricayı da “Kusura bakmayın, ben havuza geldim” diyerek geri çevirdim.
Sürekli ilgi odağı olmak, bakışları üzerinde hissetmek zor olmalı?
- İnsanlar belki de bir daha hiç karşılaşmayacağı bir ünlüyü gördüklerinde yaklaşmak, konu açmak istiyorlar. Bir şey söylüyorlar, ama anlamsız. Sadece konuşmuş olmak için konuşuyorlar. Belki kendileri de o heyecanla saçmaladıklarının farkında. Siz sakin sakin anlamaya çalışıp mantıklı karşılıklar verince toparlayabiliyorlar çoğu zaman. Her şeyin özü temas. Sonuçta benimle bir şey paylaşmak istiyor, o yüzden incitmemek lazım insanları.
BU DİZİ BİTMEDEN KOMEDİ OYNAYAMAM
Dizi TNT’ye geçti. Daha mı zor, yoksa daha mı kolay olacak izleyiciye ulaşmak?
- “Kurtlar Vadisi”nin nasıl kendi günü, kendi saati varsa, kendi izleyicisi de var. Onun için kanal önemli değil... Ben pek reyting kaygısı taşıyan biri değilim. İzlenirliğimizi bildiğimden dolayı böyle bir kaygı taşımıyorum.
Polat Alemdar hayatınızdan çıksa yıkılır mısınız?
- Ondan sonra yapabileceklerimden dolayı kendimi mutlu hissettirir.
Yeni işler manasında mı?
- Tabii. Çünkü yapacağım çok şey var. Planladığım, senaryolarını yazdığım... Bunların hiçbirini yapamıyorum, çünkü Polat Alemdar’ı oynamak zorundayım. Ama bu benim iskeletim değil. O benim ancak giydiğim kostüm. Etim bile değil.
Ne kadar daha devam edecek daha “Kurtlar Vadisi”?
- Ben bu sezon son diye düşünüyorum ama son kelimesini hiç telaffuz etmek istemiyoruz. Çünkü hem senaristler, hem fanlarımız, hem bizler “Kurtlar Vadisi” bitsin istemeyiz. Tabii bir şekilde nihayeti olacaktır.
Komedi oynayabilir misiniz?
- Hem de nasıl! Neler oynarım neler! Birkaç senaryo yazdım zaten, bunların arasında komedi de var. Çok güzel oynarım ama önce “Kurtlar Vadisi”nin bitmesi gerekiyor.
İLAHİ AŞK İLE MUTLUYUM
Neredeyse 10 yıldır fazlasıyla göz önünde olan bir insansınız. Ama bugüne kadar yanınızda kimseyi görmedik.
Özel hayatınızı bilmiyoruz hiç... Yok mu aşk?
- Ben Allah ile beraberim. İlahi aşk diye bir şey var ve ben onunla mutluyum. O her zaman benim içimde, etrafımda, yanımda... Onunla yaşıyorum.
Bir aile kurmak, baba olmak hiç mi istemiyorsunuz?
- Elbette çocuklar olsun, geleceğimize yön versinler isterim. Güzel kaderler yaşasınlar... Ama bu kaderler bizim elimizde değil.
(hürriyet)