Uygulanmayan Kanun Ne İşe Yarar
Disiplin çok önemlidir. Disiplin olmayan işlerde çoğu zaman başarısızlık olur. Disipline uymayan insanların hem kendilerine hem de muhataplarına karşı saygısı yok demektir.
Disiplinli olmanın belli başlı kuralları, kıstasları, kanun ve nizamları vardır. Bir kurumda çalışanları veya herhangi bir sebepten dolayı bir araya gelmiş toplulukları disipline etmek için belirli kurallar konulması gerektiği gibi bu kuralları takip etmek ve yaptırmak da bir o kadar gereklidir.
Hakeza bir devletin veya bir belediyenin halkına yaptırmak istediği her iş için de kanun ve yasalara ihtiyaç vardır. Yazılmış yasalar olmadan çoğu zaman insanları disipline etmek imkânsızdır. İnsanların çoğu zoru görmeden suçlardan, hata ve kusurlardan vazgeçmezler.
Şuraya gelmek istiyorum: Hükümetin veya belediyelerin meclisten çıkardıkları kanunlar bazen halkın taleplerini karşılamıyor, insani/adil değil.
Bazen de çıkarılan kanun ve yasalar uygulanmıyor. Uygulanıp uygulanmadığı takip edilmiyor. Oysa takip edilmeyen, uygulanmayan yasanın hiçbir önemi yoktur.
Yasalar, insani olmalı, adalete uygun olmalı, az ve öz olmalı daha sonra da yasaların yaptırımı olmalıdır.
Mesela şu anda kafama takılan birkaç konu var. Evet, bu konularda yasalar var fakat uygulanmıyor. Ya da çok az takip ediliyor. Bunlardan:
Sigara yasağı: sigara yasağı bana göre çok gerekli ve yerinde bir yasaktır. yasak konuldu konulmasına fakat denetleyen yok, uygulayan yok. Hatta hepimiz defalarca şahit olmuşuz, sigara yasağı olan her yerde, her kurum da hemen hemen her oda da sigara içiliyor. Yasağa uyup yasağı uygulaması gereken kurum ve kişiler bile buna uymuyorlar.
Ekmeğin gazeteye sarılması: bu konuda da belediyelerin meclis kararı olmasına rağmen çoğu fırın bu yasağı deliyor ve hiç uymuyor. Beyaz kâğıda sarılması gereken ekmekler halen kanserojen maddeler içerdiği kesin olan gazete kâğıtlarına sarılıp tüketiciye veriliyor. Bunu da denetleyen ve uygulayan yok. Ayrıca fırınların, kasap ve bezeri mekanların denetimi sıfır gibi!!
Ambalajlı olmayan yoğurt satışları: yoğurt ve benzeri gıda maddelerinin de normal/açık şekilde satışı yasak olmasına rağmen bunu dinleyen ve yasağı takan yok!
TBMM'de yeni kabul edilen kanuna göre; yere izmarit, çöp, kâğıt gibi maddeler atmaya para cezası verilecek. Bakalım bu yasa ne derece uygulanabilecek. Yeni ekmek yasası da öyle, ülke genelinde bence çok az fırın bu yasayı uyguladı. Malum yeni yasaya göre, ekmekler daha çok kepekli ve tuzsuz olması gerekiyor fakat bunu dinleyen kim?
Yasayı çıkarıp bir şeyi yasak etmişsin fakat buna uyan olmamış ve siz bunu denetlememişsiniz neye yaradı sizin yasanız ve kanunlarınız. Kanun dediğin yaptırımı olmalı, uygulanmalı. Toplumun ve insanların faydasına olmalı. İnsanları sıkarak adaletsizliğe sevk etmemeli. Bir taraftan gereksiz yere vatandaşları sıkıp diğer taraftan suç makineleri üreten ortamlar hazırlanmamalı.
Çünkü “haddinden fazla şiddet, gayedeki hikmeti yok eder” misali kanunlar adalete uygun olmaz, toplumların taleplerine, meşru olan beklentilerine, maddi ve manevi değerleriyle uyuşmaz ise bundan şiddet çıkar ki; böyle bir durumda suçun azalması değil, fazlalaşması kaçınılmaz olur.
Sözün kısası: kanunlar az-öz olmalı ve uygulanması için takip edilmeli.
Disiplinli olmanın belli başlı kuralları, kıstasları, kanun ve nizamları vardır. Bir kurumda çalışanları veya herhangi bir sebepten dolayı bir araya gelmiş toplulukları disipline etmek için belirli kurallar konulması gerektiği gibi bu kuralları takip etmek ve yaptırmak da bir o kadar gereklidir.
Hakeza bir devletin veya bir belediyenin halkına yaptırmak istediği her iş için de kanun ve yasalara ihtiyaç vardır. Yazılmış yasalar olmadan çoğu zaman insanları disipline etmek imkânsızdır. İnsanların çoğu zoru görmeden suçlardan, hata ve kusurlardan vazgeçmezler.
Şuraya gelmek istiyorum: Hükümetin veya belediyelerin meclisten çıkardıkları kanunlar bazen halkın taleplerini karşılamıyor, insani/adil değil.
Bazen de çıkarılan kanun ve yasalar uygulanmıyor. Uygulanıp uygulanmadığı takip edilmiyor. Oysa takip edilmeyen, uygulanmayan yasanın hiçbir önemi yoktur.
Yasalar, insani olmalı, adalete uygun olmalı, az ve öz olmalı daha sonra da yasaların yaptırımı olmalıdır.
Mesela şu anda kafama takılan birkaç konu var. Evet, bu konularda yasalar var fakat uygulanmıyor. Ya da çok az takip ediliyor. Bunlardan:
Sigara yasağı: sigara yasağı bana göre çok gerekli ve yerinde bir yasaktır. yasak konuldu konulmasına fakat denetleyen yok, uygulayan yok. Hatta hepimiz defalarca şahit olmuşuz, sigara yasağı olan her yerde, her kurum da hemen hemen her oda da sigara içiliyor. Yasağa uyup yasağı uygulaması gereken kurum ve kişiler bile buna uymuyorlar.
Ekmeğin gazeteye sarılması: bu konuda da belediyelerin meclis kararı olmasına rağmen çoğu fırın bu yasağı deliyor ve hiç uymuyor. Beyaz kâğıda sarılması gereken ekmekler halen kanserojen maddeler içerdiği kesin olan gazete kâğıtlarına sarılıp tüketiciye veriliyor. Bunu da denetleyen ve uygulayan yok. Ayrıca fırınların, kasap ve bezeri mekanların denetimi sıfır gibi!!
Ambalajlı olmayan yoğurt satışları: yoğurt ve benzeri gıda maddelerinin de normal/açık şekilde satışı yasak olmasına rağmen bunu dinleyen ve yasağı takan yok!
TBMM'de yeni kabul edilen kanuna göre; yere izmarit, çöp, kâğıt gibi maddeler atmaya para cezası verilecek. Bakalım bu yasa ne derece uygulanabilecek. Yeni ekmek yasası da öyle, ülke genelinde bence çok az fırın bu yasayı uyguladı. Malum yeni yasaya göre, ekmekler daha çok kepekli ve tuzsuz olması gerekiyor fakat bunu dinleyen kim?
Yasayı çıkarıp bir şeyi yasak etmişsin fakat buna uyan olmamış ve siz bunu denetlememişsiniz neye yaradı sizin yasanız ve kanunlarınız. Kanun dediğin yaptırımı olmalı, uygulanmalı. Toplumun ve insanların faydasına olmalı. İnsanları sıkarak adaletsizliğe sevk etmemeli. Bir taraftan gereksiz yere vatandaşları sıkıp diğer taraftan suç makineleri üreten ortamlar hazırlanmamalı.
Çünkü “haddinden fazla şiddet, gayedeki hikmeti yok eder” misali kanunlar adalete uygun olmaz, toplumların taleplerine, meşru olan beklentilerine, maddi ve manevi değerleriyle uyuşmaz ise bundan şiddet çıkar ki; böyle bir durumda suçun azalması değil, fazlalaşması kaçınılmaz olur.
Sözün kısası: kanunlar az-öz olmalı ve uygulanması için takip edilmeli.
