Urfa'ya Bakan Vermek Bir Nevi Zorunluluktu
Cumhuriyet tarihi boyunca Şanlıurfa, AK Parti iktidarları döneminde merkezi hükümete yaklaştığı hiçbir dönem olmamıştı.
Sağ partileri oy deposu olan Şanlıurfa’da, Abdullah Öcalan ve Murat Karayılan gibi Urfalıların PKK’nın kurucuları olmasına rağmen “Kürt” davası(!) yalanına kanmadı. Başta CHP olmak üzere hiçbir sol partiye kitlesel anlamda meyletmedi.
AK Parti’nin ilk iktidara geldiği 2002 yılında Şanlıurfa’nın 7 olan milletvekillerinin tamamını aldı. Sonraki yıllarda AK Partiye verilen oy oranları artarak devam etti.
Peki, burada bir parantez açalım, ‘Şanlıurfa AK Parti iktidarlarında verdiği bu anlamlı desteğin karşılığını tam olarak aldı mı?’ derseniz ben hayır demekle birlikte; “Verdiğimiz desteğin karşılığını tam olarak almak için ne yaptık?” diye bir soru ile karşılık veririm.
Tarihler 2011 yılını gösterdiğinde AK Parti Şanlıurfa’ya verdiği öneme binaen Faruk Çelik’i buradan aday göstererek Şanlıurfa’ya ithal da olsa bir bakanlık vermiş oldu.
Kısa kısa tarihi olayları hatırlayarak bugüne gelmek istiyorum.
Bölgede artan terör olayları ve bununla eş zamanlı olarak Suriye’de her gün biraz daha karmaşık bir hal alan Ortadoğu olayları nedeniyle Şanlıurfa’nın coğrafi ve siyasi önemi kat be kat arttı.
Hal böyleyken Şanlıurfa’da Gıda ve Tarım Bakanı’nın Milletvekilimiz olduğu bir dönemde birçok köylünün tarlaları çeteler tarafından tapu yoluyla ellerinden alınması, yıllardır devam eden Elektrik kesintileri sonucu ekinlerini kuruyan çiftçi ve en önemlisi yoğun genç nüfusuna rağmen her gün işsizliği arttığı bir ortamda kan değişimi kaçınılmazdı.
Bu kan değişimini beklentilerini AK Parti iktidarı Şanlıurfalı olan bir kişiye bakanlık verilerek yeniledi. Devlet böylesi bir süreçte Şanlıurfa’yı yüzüstü bırakamazdı. Bakansız bırakamazdı. Bir bakanın verilmesi zorunluluktu, o zorunluluk yerine getirildi.
Yeni bakanımız Fakıbaba göreve gelir gelmez Türkiye’de yüksek et fiyatları, ithal hayvancılık sorunları ve en önemlisi bir türlü hayata geçirilmeyen milli tarım politikaları ilgili sorunları kucağında buldu. Buna ek olarak Şanlıurfa’nın kangren haline gelen sorunlarıyla da mücadele etmek zorunda. Ahmet Eşref Fakıbaba bunların üstesinden nasıl geleceği merak konusu…
Bakan olduktan sonra Şanlıurfa’ya gelen Fakıbaba, burada birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak takım ruhuna dikkat çekti.
Şanlıurfa’da bu birlik ve beraberliği söylemden öteye götürerek nasıl sağlayacağını ise önümüzdeki süreçte hep beraber göreceğiz.
Sonuç olarak şuna varmak istiyorum. Zorunluluk sonucu verilen bu bakanlığı şehrimizde kalmasını sağlamak, Fakıbaba’ya bağlı olduğu kadar bize de bağlı. Şanlıurfalılar olarak bizler, şahsi işlerimizle bakanımızı meşgul edersek bir arpa boyu yol alamayız. “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” sözünde edildiği gibi her başarılı siyasetçinin arkasında şehrini ve ülkesinin kalkınması için düşünen başarılı bir seçmen kitlesi vardır. İnşallah o başarıyı yakalarız…
URFA’NIN VEKİL SAYISI 14 OLDU
Şanlıurfa’nın milletvekili sayısı arttı! Bir önceki seçimde 12 vekil çıkaran Şanlıurfa, Anayasa değişikliği ile milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarılmasıyla birlikte yapılan yeni milletvekili dağılımı sonrası Vekil sayısı 14’e çıktı.
Şehrin sorunlarından çok yakın çevresinin sorunlarıyla ve kişilerin sorunlarıyla uğraşan vekil profili bugüne kadar şehrin köklü sorunlarına çözüm üretmedikleri gibi TBMM’de de varlıkları pek hissedilmedi. Bu sayının artması şehre bir katkı sunmayacağı kanaati mevcut. İnşallah bu kanaati kıracak güzel işlere imza atarlar…
Memleketin ve ülkenin sorunlarıyla bire bir ilgilenen duyarlı vekiller seçilir. Parmak kaldır, parmak indir vekilliğinden öteye geçilir. Artık bunu sorgulayan bir kitle var. Ve vekilleri buna zorlayan bir irade mevcut.
TRAFİK SORUNU ÇÖZÜLEMİYOR
Şanlıurfa son yıllardaki yoğun yatırım büyüme hızına yetişemediği için sorunlarda aynı oranda büyüyor.
Geçmişin yığdığı sorunların başında gelen çarpık kentleşme ve bu çarpık kentleşmenin getirdiği sorunlar yerel yönetimlerinin boyunu aştığı görülüyor. Özellikle büyük mahallelerde girişte trafik tıkanıklığı İstanbul Boğaz köprüsünü geçmiş durumda. Dar caddeler trafiği tıkadığı gibi 7 metrelik sokaklarda izin verilen 3-4 katlı YAP-SAT şeklindeki yapılar ile sokaklarda araç parkı yüzünden tıkandı.
İşin üzücü tarafı bu sorunların çözüleceğine dair çalışmaların yetersiz kalması. Bu sorunların temelinde yerel yönetimler var. Bu sorunların üstesinden gelmesi gereken yine yerel yöneticilerdir. Bir de her platformda belediyecilik geçmişi ile övünen Bakan Fakıbaba’dır