URFA’NIN ÇOK RENKLİ SİMASI: MUHARREM ÇELİK

URFA’NIN ÇOK RENKLİ SİMASI: MUHARREM ÇELİK


Öğretmen, sanat tarihçisi, ressam, izci, şair, yazar, tiyatrocu, STK’cı, Yeşilaycı… Say, say bitmez.
 Herkes gibi Muharrem Çelik de eleştirilebilir. Bu kadar çok işle uğraşması eleştirilebilir. Yaptığı işler ve ortaya koyduğu eserler de eleştirilebilir. Ben de eleştiriyorum. Fakat bu eleştiriler, onun “özel” biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Birçok bakımdan çok zor bir çocukluk dönemi geçirmiş. Birçok rahatsızlığı olmuş. Halen de sıkıntıları var. Buna rağmen hiç pes etmemiş, büyük bir azimle çalışıp bugünlere gelmiş. Bugün de durmadan çalışıyor, birçok alanda projeler geliştiriyor, eserler veriyor.

Onun yerinde kim olsa, sıradan bir hayatı tercih eder, kabuğuna çekilir, sessiz bir şekilde yaşardı? Gerçi öyle olsa yaşar mıydı, emin değilim. Çünkü öyle bir hayat belki de erken yaşlarda çökmesine, kaybolup gitmesine sebep olurdu. Belki de kendisini hayata bağlayan bu uğraşlarıdır.
Bugüne kadar 27 kişisel ve ondan çok daha fazla karma resim sergisi açmıştır. Birçok kitap yazmıştır. Hepsi toplumun önemli bir sorununu dile getiren birçok projeyi hayata geçirmiştir. Sıfırdan kurduğu Yeşilay’ı Urfa’nın gündemine bir şekilde sokmuştur.
Çok geniş bir çevresi vardır. Kadın erkek, yaşlı genç, şu kesim, bu kesim… Ülkenin ve şehrin en tepesindekilerle de tanışır, konuşur; uyuşturucu bağımlıları gibi toplumun en dezavantajlı kesimleri ile de oturur, dertleşir.
Doğaldır, ve biraz da bu yüzden sempatiktir. Her kesimden kabul görmesinin ardında da bence bu doğallığı, samimiyeti ve sempatikliği yatar. Dindardır, bunu her ortamda rahatça dile getirir. Dobradır, bazen başına iş açsa da lafını kimseden esirgemez. 

Tabii dinmek bilmeyen gayretini de unutmamak lazım. Ne yapıp edip kendini gündeme getirmeyi bilir. Bunun için bazen ülke gündemini de kendi gündemine taşır.
Tanışıyorsanız, direnemezsiniz, bir şekilde sizi de işlerine katar, peşinde sürükler.
Yine öyle yaptı. Geçtiğimiz Cumartesi günü 30. Sanat Yılını, çocukluğunun geçtiği tarihi Koçören Köyünde bir programla kutladı. Değişik çevrelerden sevenleri ile bir araya geldi. Gazeteci, akademisyen, şair, yazar, müzisyen, sivil toplum üyesi...
Ben rahatsızlığım dolayısıyla katılıp katılmamakta tereddütlüydüm. Katıldım. Köyün tarihi mekânlarında gezi, sergi, sohbet, müzik, ikram… Her ayrıntısını bizzat kendisinin planladığı uzun bir programdı.
Program sırasında yazdıklarımı ve daha fazlasını düşündüm. Geldiği, yaşadığı dezavantajlı şartlar dolayısıyla onu bir kere daha takdir ettim. Ve tek tek her konuda olmasa bile bir bütün olarak çok başarılı buldum.
Benim tanıdığım Muharrem, bu gidişle, daha 40., 50. 60. Sanat yıllarını da kutlar. Kutlasın.
Kendisine sağlık, afiyet ve başarılar diliyorum.