Urfalıların Damak Zevki Kaçak Çay Laboratuvarda İncelendi
Başta Şanlıurfa olmak üzere doğu illerin birçoğunda kaçak çay olarak bilinen ithal çayın etkileri araştırma konusu oldu
Şanlıurfa, Van, Gaziantep, Diyarbakır ve Mardin'in de yer aldığı 11 ilde yaklaşık 3 ay sahada ve laboratuvarlarda çalışmalar yapıldı. Halkın çay içme alışkanlıkları ve değerlendirmelerinin tespiti için 452 kişi ile yüz yüze anket yapıldı. Laboratuvarda yapılan analiz ve testlerde çayların içerisinde yer alan kimyasal, boyar madde ve toksin içerikleri incelendi.
Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi ile Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu iş birliğinde piyasada bulunan 80 çeşit çay üzerinde araştırma yapıldı.
Kaynağı bilinmeyen ithal çayların kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini, içerisinde sağlığa zararlı kimyasallar görüldüğünü belirten Veteriner Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Kasım Takım; "Bölgemizdeki 11 ilde piyasada satılmakta olan 80 çeşit çaydan örnek aldık. Bu numuneler üzerinde hem boyar hem de kimyasal madde analizi yaptık. Toksin analizleri de gerçekleştirdik. Çayın koyuluğunu, boyar maddeden çok yapısıyla alakalı bir durum olarak gözlemledik. Çayın suya çok fazla dem vermesinin yetiştiği bölgedeki ortamından kaynaklandığını ve buna göre değişkenlik kazandığını tespit ettik. Çayda zararlı kimyasallar (pestisit) çok gündeme geliyor. Piyasadaki çaylarda var olan 600 etken zararlı maddenin her birini de numuneler üzerinde detaylıca araştırdık. 80 örneğin 29’unda pestisit zararlı madde mevcut, bunlarında 15'inde ise bu oran sağlığa zararlı olacak düzeyde görüldü. Devlet kontrolünde piyasaya giren çayların hiçbirinde sorun yok ancak kaynağını bilmediğimiz yasal olmayan çayların kesinlikle tüketilmemesi gerekiyor. İçerisinde sağlığa zararlı kimyasallar görülüyor" diye konuştu.
"Çayın koyuluğu yapısından kaynaklanıyor"
Türkiye'de çayın en sık tercih edilen içeceklerin başında geldiğini ama çay üzerine toplumda çok sayıda söylenti ve yanlış bilgilerin dolaştığını hatırlatan Takım, topluma katkı sağlamak amacıyla yoğun bir araştırma ve analiz çalışması yürüttüklerini dile getirdi.
Devletin ithal çaylar üzerinde hassasiyetle durduğunu ve tüm kontrolleri yaptığını vurgulayan Takım, "Çaylarda, boya ve zehirli madde içerikleri bulunduğuna ilişkin toplumda çok fazla söylenti var, zararlı kimyasallar (pestisit) kalıntıları olduğuna yönelik iddiaları araştırma amacıyla çalışma yaptık. Çay içenlerde gözlenen durumlardan birisi, ithal çaylar yerli çaylara oranla çok fazla dem veriyor, burada daha çok 'boyar madde mi katılıyor' sorusunu akla getiriyor. Bizde bilimsel bir zeminde araştırma ve analiz yaptık" dedi.
"Ayda hane başı 1 buçuk kilo çay tüketiliyor"
Bölgede ailelerin hane başına ayda 1 buçuk kilo ortalama çay tükettiğini tespit ettiklerini belirten Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Sercan Cengiz; “Bölge halkı kaliteli çay içmeye özen gösteriyor. Damak tadı olarak daha çok ithal çayı tercih ediyor. Ailelerin hane başına ayda 1 buçuk kilo ortalama çay tükettiğini tespit ettik, çaya hane başına ortalama 113 lira para harcandığını belirledik. Bölge halkı çaya ciddi bir para harcıyor ve önemli bir piyasası var. Halkımız, alışkanlık ve keyif amaçlı çayı tükettiklerini belirtiyor. Bölgede ithal çay ise daha çok damak tadından dolayı tercih ediliyor. Anketimize katılan bireyler çayın ambalajına önem veriyor. Halk daha çok kaynağı ve menşei belli olan çayı tüketiyor. Katılımcıların yüzde 80'i çayı, aileden kalma bir gelenek ve görenek olarak tükettiğini ifade ediyor" diye konuştu.
Çalışmalara, Harran Üniversitesi öğretim görevlileri Yusuf Taha Okan ile Mehmet Emin Aydemir de destek verdi.