Urfalı Yazar Recep Fırat'ın Nar Tanesi Romanı
Şanlıurfalı yazar Recep Fırat'ın Büyüklerinden dinlediği destanlardan romanlaştırdığı kitabı
Şanlıurfa Suruç Merkezli bir aşk hikayesinden yola çıkarak Anadolu kapılarının Selçuklulara nasıl açıldığını ve Mervani Kürtlerinin tarih sahnesindeki rolüne dair ipuçlarını destanı romanlaştıran Yazar Recep Fırat tarik ile duyguları bir arada anlatmıştır.
Nar Tanesi Kısa Özet
Mervani Devletinin sınırları içerisinde yaşanmış, sözlü halk edebiyatı geleneğiyle günümüze kadar gelmiş, dillere destan, efsaneleşmiş bir aşkın serüvenidir.
Rıha /Şanlıurfa sıcağıyla, Pirsus/ Suruç ise; narlarıyla meşhurdur. Meyyafarkîn / Silvan, Mervani Hükümdarlığının ana merkezidir.
Erdem sahibi, zanaatkâr bir adamın mutlu bir aile yaşantısı varmış; güzeller güzeli, dünya tatlısı bir kızı olmuş. Kızın güzelliği, narlarla özdeştirilmiş ve adını ‘Nar tanesi’ koymuşlar. Güzel kız; büyüyüp, yedi yaşına geldiğinde, annesini kanser illetinden yitirmiş ve öksüz kalmış. Bundan sonrasını babasıyla beraber yaşamışlar, ta ki Nar tanesi serpilip, evlenme çağına gelinceye kadar.
Evlenme arayışına giren zanaatkâr baba; şanssız bir evlilik yaparak, hayatının en büyük hatasını yapmış. Nar tanesi, Cadı Üvey Annenin eline düşmüş. Gel zaman, git zaman gaddar Üvey Anne hışmını savan Nar tanesi, bu sefer de mankurt soyundan gelen büyücü çingenenin gazabına uğramış. Avını kovalayan Şehzade Mensur, Nar tanesi ile yolları kesişmiş. Şehzade Mensur ile Nar tanesi büyük bir aşkla birbirlerine bağlanmış. Ulvi aşkları ve gelişen olaylar ile beraber, tarihe ışık tutan Malazgirt Meydan Muharebesi ile Anadolu kapılarının Selçuklulara nasıl açıldığını ve Mervani Kürtlerinin tarih sahnesindeki rolüne dair, ipuçlarını veren tarihi belge niteliğinde, bir aşkın anatomisini gözler önüne seren bir destandır.
Recep Fırat Kimdir?
Recep Fırat kimdir diyecek olursanız, kendi eliyle kaleme aldığı aşağıdaki satırları okuyun
06.03.1994 yılında Şanlıurfa / Suruç (Rıha’nın Pirsus) ilçesinin Yegana köyünde dünyaya geldi. İlk okulu Yegana ilk öğretim okulunda, ortaokulu komşu köy Bellık köyünde, liseyi ilk iki yılını Suruç (Pirsus) İmam Hatip Lisesinde; son iki yılını ise, değişik sebeplerden dolayı Bozova (Hevag) İmam Hatip Lisesinde okudu.
Genç yaşta gurbet hayatıyla tanıştı. İnşaatlarda her türlü zor işlerde; hamallık, sıvacılık, boyacılık, beton ve duvar yapı işlerinde, demircide ve en son elektrik işini meslek edinip devam etti. Çalıştığı süre zarfında okumayı da hiç ihmal etmedi. Sürekli araştırma ve gözlemler yapıp, bilgilerimi arttırıp, kendini geliştirdi.
Çocukluğundan beri nice destan, hikâye, roman dinledi. Dengbejlerden ve aile büyüklerinden sözlü olarak, önce anne ve babasından ve daha sonra bilge yaşlılardan dinledi.
“Herkes aynı şeyi anlatıyordu, sadece telaffuz farklıydı, uzun süreli araştırma sonucu sabır ve özveriyle anamın dilinden kaleme aldım. Siz değerli dostlarım, öyle bir aşk eseri bırakıyorum ki, eminim ki beğenecek ve bundan büyük haz alacaksınız,” der.
Kitabın son çalışmasını 22.09.2019 / pazar günü, bir emekçi olarak inşaatın on beşinci katında, buz gibi soğuk beton bir duvarın dibinde, başında sarı baret üzerinde, sarı yelek montsuz üşüyerek, yazar olma hayalini gerçekleştirmeyi ta ortaokul sıralarında hedef olarak belirlemiştim.
“Tarihimin öğretilmediğini, yazılmadığını görünce; böyle bir bilinç uyandı bende. Önce kendimi tanımalı ve bilmeliydim; çünkü hakikat buydu, o günden beri çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum.
‘Nar Tanesini’ okuduğunuzda, yalnız edebiyat, aşk hakkında değil; Mezopotamya tarihinin bir kesitinden de söz edip, biraz bilgi vereceğimi ve eserin edebi yanında, manevi yönünden de haz alacağınıza inancım tamdır.”