Urfa'da Huzurlu Yaşamak

Urfa'da Huzurlu Yaşamak

 

                 Huzurlu yaşamak her insanın doğal hakkıdır. Huzursuzluk ailevi olabilir maddiyattan, manevi boşluktan olabilir, kendisinden kaynaklanabilir dış etkenlerden olabilir nereden olursa olsun huzursuzluk insanı inciten bir olgudur. İz bırakır gece ve günlerini uzatır. Bir toplumun huzurlu olabilmesi için aile müessesinin sağlam olması lazım. Çünkü fertler aileden çıkar fertler toplumu meydana getirir buna medeni toplumda denebilir. Eğitimli donanımlı madde ve manada yoğrulmuş fert toplumu meydana getirdiği için sorumluluk bilinci taşıdığından başkalarını da düşünür. Kendisine yapılmak istemediğini başkalarına da yapamaz.

 

 

              Toplum huzuru sağlanır. Maalesef asrımızda huzur ölçüleri nelerdir bilinmiyor huzuru parada, kadında mevki makamda arayanlar balon misalidir her an patlamaya hazır sabun köpüğü gibidir. Urfa’dan söz açılmışken sanırım en az benim kadar huzursuz olan toplum adına bir konuyu yetkililere hatırlatmak istiyorum. Urfa’mızda manevi bir hava var. Çünkü peygamberler şehridir.Genel anlamda huzurlu bir şehir.Yönetenler yönetilenler görevlerini tam yaparlarsa şehrimizde huzura doyum olmaz.peki huzurumuzu kaçıran nedir derseniz belirteyim hem ciddi hem de toplumun her kesimini kapsar ilimizdeki motosikletler bu motorlar ilimizin göbek kısmını çıkarın tüm mahallelerde motor  seslerinden yaşama dinlenme yatma hakkımızı zehir etmektedirler.sayıları taksileri geçkin  bu motosikletler acaba taksi yerinemi geçti bunlara dur diyecek yetkili yokmu.kaldırımları bile bize zehir etmişler kaldırımlar yayalar içindir ancak kaldırımda yürüyorsunuz korkusuz olmanız gerekir bir bakıyorsunuz ya önden yada arkadan korna  sesi ey vah diyorsun içinden bu kaldırım kaldırımda da mı rahat dolaşmayacağım diyesi geliyor insanın kaldırımları yol olarak kullanan sürücülere yetkililer mani olmalıdır.yoksa huzurumuz kaçıyor.kısacası ilimizde  motosikletler sesi beşikteki bebeğimizin uykusunu,kaçırmakta, yatalak yetmişlik hacı amcayı yatağında huzurunu kaçırmaktadır.

             Ne hakları var ikinci huzursuzluk düğünler, her insan inanç meşru gelenek göreneğine göre düğününü yapar ama başkalarını rahatsız etmeden bakıyorsunuz gece 24,e kadar zart zurt birde havai fişek atışları birileri para kazanacak diye savaş varmış gibi atış serbest havada ışık etrafa da bol ses vayılabildiği yere kadar sesler insanları huzursuz ediyor.

İnsanın yaşam hakkına tecavüzdür yetkililer bunların önlemini alabilirler paşa gönülleri istese kimsenin kendi çıkarı için başkalarını huzursuz etmeye hakkı yoktur. İş yerimde, evimde,kaldırımda,dolaşmada motor sesinden  rahatsızım bu böyle biline,  geçen hafta tüm camilerimizde ilimden bahsedildi bilhassa kız çocuklarını okutun denilerek, din düşmanları bir taraftan var güçleri ile çalışırken haydi kızlar okula demek suskunluğun ifadesidir.bir taraftan başörtüsü ile okula alınamayacaksın bir taraftan oku okula git diyeceksin önce diyanet örtü dinin emridir demek mecburiyetindedir  şerre alet olmaya ne zamana kadar devam edeceksiniz.kış geliyor Urfa’da temiz bir hava almak her kesin hakkıdır.okullarımız açıldı andımız her sabah motorların sesinden daha fazla  koro halinde yeri Göğü inleterek kulaklarımızı çınlatarak okunmaya devam etmektedir.Ülke kalkınmasının temel taşıdır ya ….bu seste motor sesini gölgede bırakır.