Urfa'da Dereceye Giren 26 Kişi Ödüllendirildi

2016 yılı Ocak ayında yapılan Kutlu Doğum Siyer Sınavı'nda Şanlıurfa merkezde dereceye giren 26 kişiye ödül verdi.Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından organize edilen 2016 Umre Ödüllü Kutlu Doğum Siyer Sınavı, Türkiye genelinde 110 merkezde düzenlenen ve yaklaşık 100 bin kişinin katıldığı Siyer Sınavı'na Şanlıurfa'da dereceye giren 26 kişiye düzenlenen program ile ödülleri verildi.

Urfa'da Dereceye Giren 26 Kişi Ödüllendirildi

Peygamber Sevdalıları Platformu Şanlıurfa İl Koordinatörlüğü geçtiğimiz Ocak ayında yapılan Kutlu Doğum Siyer Sınavı'nda Şanlıurfa merkezde dereceye giren 26 kişiye ödül verdi.


Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından organize edilen 2016 Umre Ödüllü Kutlu Doğum Siyer Sınavı, Türkiye genelinde 110 merkezde düzenlenen ve yaklaşık 100 bin kişinin katıldığı Siyer Sınavı'na Şanlıurfa'da dereceye giren 26 kişiye düzenlenen program ile ödülleri verildi.

Düzenlenen programa İlahiyatçı Nezir Tunç, HÜDA PAR İl Başkanı Lokman Yalçın, Milli Eğitim Şube Müdürleri, Okul Müdürleri ve birçok STK temsilcisi katıldı.


Sunuculuğunu Emin Özaslan’ın yaptığı program Ömer Soyaslan'ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından sinevizyon gösterimi ve Şanlıurfa Kardeşler Çocuk İlahi Grubunun okuduğu ilahilerle devam etti.

Daha sonra programa konuşmacı olarak katılan İlahiyatçı Nezir Tunç, Peygamber Sevdalıları Platformu'nun yaptığı çalışmalar ve günümüz davetçilerinin yapması gerekenler hakkında Hz Muhammed'in hayatından kesitler sundu.

Tunç, “Allah’a hamd olsun yine Kutlu Doğum mevsimi oluştu. Artık Şubat ayını geçtiğimizde Müslümanları bir heyecan sarıyor. Özellikle son 10 yıldır başta Peygamber Sevdalıları Platformu olmak üzere, il müftülükleri, çeşitli STK’lar Şubat ayından sonra Mart, Nisan ve Mayıs aylarında bir Kutlu Doğum iklimi oluşmuştur. Mart ayında şiir, makale yarışmaları ve siyer sınavı oluyor. Bu da gösteriyor ki ufukta iyi şeyler görünüyor.” dedi.

“Vahdeti oluşturmadığımız için bugün zillet altındayız”

Ümmetin parçalanmışlığının sebeplerine değinen Tunç, "Eğer bizler Allah Resûlü'nü iyi tanırsak, onun getirdiği öğretileri kendi hayatımıza tatbik edersek inanın bu ümmet bu durumda olmayacaktır. Tabi ki onu tanımak zorundayız, bilmek durumundayız. Bugün bu ümmete musallat olan müstekbirler güçlü değiller, kuvvetli değiller. Yeter ki biz silkinelim, biz kendimize gelelim. Biz eğer biz olursak küffar ve müstekbirler hiçbir şey değildir. Hani Rabbimiz Firavun’u, Haman’ı anlatıyor, onların güçlü ve kuvvetliliklerini anlatıyor. En sonunda ise onları bir örümcek ağına benzetiyor. Gerçekten onlar öyledir. Yeter ki biz, biz olalım. Biz onu tanımadığımız, silkelenip kendimize gelmediğimiz ve vahdeti oluşturmadığımız için bugün zillet altındayız.” diyerek ümmetin sorunlarına dikkat çekti.

İslam ülkelerinde yaşanan zulümlere de değinen Tunç, “Suriye bir fitne merkezi olmuş. Filistin Siyonizm’in zulmü altında inim inim inliyor. Mısır, Çeçenistan hakeza İslam ümmetinin ekser çoğunluğu öyledir. Neden çünkü biz ortak paydada birleşemiyoruz. Bir araya gelemiyoruz. Sorun ve problemlerimizi birbirimize anlatamıyoruz. Herkes birilerini bir yerlere çağırıyor. Kimse Allah Resulüne gel demiyor. İşte bu tefrika belimizi bükmüştür.” Diyerek Müslümanları vahdete çağırdı.

İslam davasından geri kalanlara hatırlatmalarda bulunan Tunç, son olarak şöyle konuştu: "Özellikle Türkiye’deki Müslümanlar olarak belki son yüzyılın en rahat dönemini yaşıyoruz. Dikkat edelim eğer bu günlerin kıymetini bilmezsek, eğer kardeş kardeşe, el ele, gönül gönüle vermezsek, eğer ortak paydalarımızda bir araya gelmezsek, fer’î konularda birbirimizi dışlarsak vallahi Allah’a hesap veremeyiz. Kıyamet gününde başta Peygamberimiz ve İslam davasında şehit olanlar bizim göğsümüzü tutup silkeleyecekler. 'Ya Rabbi şu adam var ya benimle aynı davadaydı ama davamı omuzlayamadı.' Şehitlerde, 'Ya Rabbi bu adam var ya onunla beraberdik, beraber sohbet yapardık, aynı derdi paylaşırdık, aynı sorunları konuşurduk ben şehit oldum, canımı feda ettim senin katına geldim ama şu arkadaş, şu dostum benim davamı yüklenmedi.' diyecekler."

Konuşmaların ardından isimleri tek tek okunarak sahneye çıkan yarışmacılara ödülleri verildi. Ödül takdimi sırasında hasta olduğu için seminere gelemeyen Elif Sena Beyyavaş’a ise tedavi gördüğü hastanede ödül verilirken çekildiği görüntüsü duvara yansıtıldı.

Program Emin Baytar Hoca'nın okuduğu dua ile son buldu. (Ramazan Casuk-Mehmet Demir-İLKHA)