Urfa'daki intihar vakaları TBMM'ye taşındı
Şanlıurfa'da son zamanlarda yaşanan intihar vakaları meclis gündemine taşındı.
Şanlıurfa'da son zamanlarda yaşanan intihar vakaları meclis gündemine taşındı.
HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, artan intihar vakalarının Meclis Araştırmasına alınmasını istedi.
Milletvekili Sürücü tarafından meclis sunulan önergede şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ağır ekonomik çöküş giderek toplumda ağır ve geri dönülemez sonuçlar yaratmaya devam etmektedir. İktidarın neo-liberal ekonomi politikaları, her alanda dışa bağımlılığı ve bu dışa bağımlılığın oranları karşısında hızla artış gösteren döviz kuru, yurttaşların alım gücünü ciddi oranda düşürmüştür. Yeterli alım gücüne sahip olamayan, sosyal alanda bulanamayan, gıda alışverişinde tereddütler yaşayan, istihdam edilmeyen, eğitim ve sağlık için yeterli bütçe ayıramayan, işsizlik ve kötü çalışma koşulları yanı sıra KOD29 üzerinden her an işten atılacağı tehdidi ile karşı karşı olan yurttaşlar, ruhsal bulanım ve mental çöküş içerisinde kalarak kendilerini çaresiz hissetmektedir.
Bunun yanı sıra siyasetteki keskin kutuplaşma, birbirini ağır sözlerle itham eden siyasetçilerin toplumda yarattığı stres, toplumsal sorunları çözmesi gereken parlementonun çoğulculuk değil de bir kutbun peşin hükümlü kabul-red yargılarının eksenine sokulmasının yarattığı kısır döngü, halkta toplumsal barış ve refahın hiçbir zaman gelmeyeceği inancını hakim kılmıştır. Yukarıda belirttiğimiz gerekçeler, bireyi toplumdan soyutlayan bir konuma getirmekle beraber ağır toplumsal bir depresyon yaratmaktadır. Toplumdaki bu ağır çaresizlik hissiyatı bireyleri ne yazık ki suça ve intihara da sürüklemektedir. Tüm bunların yanısıra pandemi ile birlikte derinleşen yoksulluk, sosyal destek politikasının şeffaf olmaması, ücretsiz izin adı altında insanların fiilen işsiz kalması, bununla birlikte pandeminin ağır koşulları da toplumsal buhranın oluşmasında bir etken olmuştur.
Pandemi ile birlikte binlerce iş yerinin pandemi nedeni ile faaliyetlerini durdurması ve Türk Lirası’ndaki değer kaybı yoksulluğun boyutlarını gittikçe derinleştirmiştir. Yoksulluk sınırı olarak adlandırılan konut, giyim, ulaşım gibi giderler de hesaba katıldığında, dört kişilik bir ailenin zorunlu harcamalarının tutarı aylık 8 bin 197 TL’ye çıkıyor. Hesaplamalara göre hem açlık sınırı hem de yoksulluk sınırı bir yılda yüzde 20 arttı. Milyonlarca işsiz için giderek uzayan iş arama süreci ise, huzursuzluk ve karamsarlığı arttırıyor.
Gençler başta olmak üzre umutsuzluk, çaresizlik hissi toplumu her anlamda kaplamış durumda, bu durum intihar vakalarının artışına da yansımıştır. Örnekleyecek olursak Şanlıurfa İlimizde 4 günde basına yansıyan 9 intihar vakası bulunmaktadır.İşyerlerinin ve okulların kapatılmasıyla bir anda hem eş hem de çocuklarıyla dar bir evde tüm günü geçirmek zorunda kalan, çalışıyorsa hem ev ve hem de işi beraber götürmeye çalışan kadınların stresinin arttığı görülüyor.Ataerkil toplumun stereotiplerinin sonucunda ailenin geçiminden sorumlu tutulan erkeklerin ise, pandemi, sosyal güvencesizlik, eğitim, sağlık, gıda, barınma masrafları karşısında kendilerini yetersiz bulduğu görülmektedir. İmkan ve daha çok özgürlük alanı talep eden milyonlarca genç ise, eğitim kredileri, işsizlik, online eğitim için mataryel temin edememe, ekonomik krizden olayı geleceksizlik hissi karşısında buhranlı süreçlerden geçmektedir.
Bu noktada sosyal güvenlik sistemini güçlendirilmesinin daha etkin daha nitelikli hale getirilmesinin kaçınılmaz bir görev olduğu aşikardır. Bu aktardığımız gerçeklerin toplumsal kaos yaratacağı şüphesi su geçirmez bir gerçektir, bu durum her anlamda Türkiye Büyük Millet Meclisi açısından ciddi düzeyde bağlayıcıdır. Bu noktada intihar vakaları ve sosyal güvenlik sistemi başta olmak üzere toplumsal alanda bireylerde ruhsal sıkıntılar yaratan tüm unsurların tespiti için nitelikli kurullarında bulanacağı bir meclis araştırma komisyonu kurulması büyük önem arz etmektedir."(RHA AJANS)