Urfa Aşiretleri- Mersav Aşireti, Tarihi Kayıtları
Şanlıurfa'nın bilinen en büyük aşiretlerinden olan Mersavİ Aşiretinin kayıtları devlet arşivinde çıktı. 1536 yılına ait devler arşivinde aşirete bağlı evli ve bekarların listesi oluşturulduğu ortaya çıktı.
Şanlıurfa'nın bilinen en büyük aşiretlerinden olan Mersavİ Aşiretinin kayıtları devlet arşivinde çıktı. 1536 yılına ait devler arşivinde aşirete bağlı evli ve bekarların listesi oluşturulduğu ortaya çıktı.
MERSAVİ AŞİRETİNİN TARİHİ
Şanlıurfa’nın batısında Suruç, Bozova ve Merkez ilçe arasında kalan yerlerde yaklaşık olara 35 köyden oluşan yerleşim yerinde ikamet eden Mersav Aşireti devlet kayıtlarından 1536'da 25 hane ve 27 mücerred (Bekar) 1590'da 20 hane ve 9 mücerredi olduğu şekilinde kayıt altına alındığı ortaya çıktı.
KAYIT ŞU ŞEKİLDE OLUŞUYOR:
Mersavı Taifesi
"1536'da 25 hane ve 27 mücerred (Bekar) l590'da 20 hane ve 9 mücerredi vardı.
Şahin ve Korkamaza tabi kısmında, iki ayrı yerleşim yerine ayrıldıkları
görülmekte bunlardan, 14 hane ve 8 mücerredi Mahmudi mezraasında, 6 hanesi
ve 1 mücerredi de eski seruc Köyünde oturmaktadır."
AŞİRETTE ŞEHİRLEŞME ORANI ÇOK YÜKSEK
Mersavİ Aşiretinin bir çok köyü merkeze bağlı olduğundan Türkiye'de 1950 yılından sonra hızla şehirleşme ile birlikte nufüsünün büyük kısmı Şanlıurfa Merkezine yerleştiği ve merkezde bir çok iş dalında söz sahibi olduğu bilinmektedir.
MERSAVİ AŞİRET DERNEKLEŞEN AŞİRETLERDEN...
Şanlıurfa'da son yıllarda hızla artan aşiret derneklerinden Mersavi Aşireti de nasibini aldı. Mersavi Aşireti 2007 yılından Davut Kırımızıaslan başkanlığında aşireti mensuplarının üye olmasıyla Mersavi Sosyal Yardımlaşma, Dayanışma, Kültür ve Eğitim Derneği (MER-DER) adıyla dernekleşti. dernek zamanla eğitim alanında önemli faaliyetlerde bulunarak aşiret mensubu öğrencileri Üniversiteye hazırlık kursu açtı. Dernek halen Davut Kırımızıaslan başkanlığında faaliyetlerinde devam ediyor.
MERSAVİ AŞİRETİ TARİHÇESİ
Derneğin resmi web sayfasında Mersavi Aşireti Bakın nasın anlatılıyor:
Mersav, merd ve sav kelimelerinin birleşiminden meydana gelen mert ve savan sözcüklerinin kelime anlamlarını ifade eden birleşik bir kelimedir.
Mert ve başına gelen her türlü belayı savan anlamında kullanılan bu sözcük, kürt aşiretine verilen Türkçe bir sözcüktür.
Ne zamandan beri bu terimin kullanıldığı belli değildir.
MERSAVİLER NEREDEN GELMİŞTİR?
Tarih nice insan topluluğunun mezarı olmuştur. Mezar taşlarında yazılı bir iki söz dışında günümüze o insanlardan bir şey kalmamıştır; eğer tarihsel yapı içinde eser değeri taşıyacak bir yazıl belge yoksa . Mersaviler hakkında yapılan kapsamlı ve ilmi bir araştırma yoktur. Bu nedenle de Mersaviler hakkında geçmişi aydınlatacak bilgi ve belgelere ulaşmak kolay olmamakta ve sadece şifahi bilgilerle yetinilmektedir.
Geçmiş ile ilgili bilgiler anca son altmış, yetmiş yıla tanıklık etmiş ve babasından dedesinden bir şeyler duymuş yaşlılarımızın verdiği bilgilerle elde edilmektedir. Oysa geçmiş bir zamanda tarihe ışık tutacak bir yazılı belge ortaya konmuş olsa idi işlerimiz biraz daha kolay olacaktı.
Mersavilerin tarih içinde nerelerde yaşadıkları yazılı kaynaklara geçmemiştir. Bu nedenle onların tarih boyunca yerleşim yerleri ve tarihi geçmişleri hakkında kesin bir bilgi yoktur.
Mersavi büyüklerinin ifade ettiklerine göre Mersaviler doğu Anadolu’ nun kuzey kesimlerinde yaşarken eşkıyalardan kaçmışlar ve başlarının belalara girmemesi için anayurtlarını terk etmek zorunda kalmışlardır. Yaklaşık olarak 600 yıl kadar önce Şanlıurfa bölgesine gelerek yerleşen Mersavi büyükleri, yerleştikleri bölgede herkes ile iyi geçinmişlerdir. Mertliklerini insanlara zarar vermek anlamında kaba kuvvet ile değil cömertlikleri ile göstermişlerdir. Mersavilere liderlik yapanların köy odaları her zaman açık kalmış ve yoksulları ile yolu Mersav köylerinden geçen herkes bu odalardan faydalanmıştır.
Şanlıurfa Mersavlar için güzel bir yerleşim yeri olmuştur. Şanlıurfa’dan batıya doğru ipekyola giren biri on kilometre sonra Mersavların bölgesine girer. Kırsal bir bölge olan buralar tepelerin taşlık alanları üzerinde tırnakları ile kazıyarak ekili alan haline getirilen bahçe ve tarlalarla karşılaşılır. Toprak buralarda cömert değildir ama Mersav inatçı ve gayretlidir. Bu inat ve gayret karşısında toprak içinden gelen tüm güzellikleri sergiler. Herkes sevinir bu cömertlik karşısında. Tarlalar yerini fıstık bahçelerine bırakmaktadır. Fıstık bölgenin en kıymetli ağacıdır. Uzun yıllar emek isteyen bu kıymetli ağaç bölgenin kaderini değiştirmek üzeredir.
Kurtuluş savaşında Urfa'nın kuzeyinin savunulmasında unutulmaz destanlar yazan atalarımız, Fransızların bu topraklardan çıkması için üzerlerine düşen görevi layığı ile yerine getirmişlerdir.
Maraş’ta bulunan Fransızlarla Ermenilerin Müslüman halka karşı saldırıya geçmeleri üzerine Maraş ve çevresinde bulunan Kuvâ-yı Milliye tarafından savunma hazırlıkları yapıldığı, aralarındaki şiddetli çarpışmaların sürdüğü, Antep’den Maraş’a erzak ve cephane nakleden bir Fransız nakliye kolunun Behisnili meşhur eşkıya Benli (?) Ali ve avanesi tarafından imha edildiği, avane reisleriyle Millî aşiretinden oluşan 2.000 kadar atlı ve 600 kadar da develi bir kuvvetin 1 Şubat 1920’de Suruç’a gelerek kasabayı kuşattığı, Fransızlara kasabayı terk etmelerini, aksi halde hücum edeceklerini bildirdikleri, Berazi aşireti reisinin Yasravi (Mersavi ?) aşiretleriyle birleşerek tren hattını tahrip etmeye gittiği, Cerablus-Müslime Cerablus-Akçakale hattının tahrip edildiği, Suruç’taki Fransızların Birecik’e çekildiği, ve böyleve fransızların memletimizi terk etmek durumunda kaldığı , Mamuretülaziz Vilâyeti Vekâleti’nden alınan
7 Şubat 1920 tarihli şifre telgraf suretinden anlaşılmaktadır.
(kaynak : http://www.devletarsivleri.gov.tr/kitap/belge/995/049.doc.)
MERSAVİLERDE AĞALIK KURUMU
Mersaviler'de ağalık hiçbir zaman herkesin bildiği halkı ezen ve her türlü devlet imkanını kendi menfaatleri için kullanan tipte olmamıştır. Ağa olarak kabul edilen aile ve fertleri tam aksine muhtaç olan köylüyü koruyup kollamış ve ihtiyaçlarını gidermiştir. Köyde kurdukları odalarla her gelen yabancıya sofraların açmışlar ve garibanların da karnını doyurmuşlardır. Bu nedenledir ki ağalar çok sevilmiş ve saygı görmüşlerdir. Şükrü KARATAŞ ve ailesi bu tür ağalardandır. Ağa cömerttir, merttir.
GEÇİM KAYNAKLARI
Mersaviler yaşadıkları bölgelerde tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlamışlardır. Geçim sıkıntısı her zaman her devirde olmuştur. Yaşadıkları bölgeler dağlık ve çoraktır. Toprak verimsizdir. Tarım olanları sınırlıdır; olanlar da taşlıktır. Mersavların çoğu bu taşlık tarlalarını temizlemiş ve geçimlerini sağlayacak ekin alanlarını açmaya çalışmışlardır.
Hayvancılık, Mersavlar için kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kadardır. Son birkaç yıldır hayvancılık ile uğraşan aileler çoğalmıştır.
KÜLTÜR YAPILARI
Mersavlar Şanlıurfa’da önemli bir ailedir. Beş kola ayrılarak çoğalmışlardır. İlk Mersav babanın beş oğlundan çoğalan Mersav soyu ortaya çıkmıştır. geleneksel Kürt kıyafetlerin yanı sıra şalvar ve ceket altına giydikleri kunduralarla belli belirsiz bir Kürt – Türk sertezi görülür kıyafetlerinde.
Eski toprak diye nitelendirilen Mersav büyükleri şalvar, yelek, gömlek giyerler. Başlarına da şal ve tülbent geçirirler. Kıyafetleri gösterişten uzaktır. Mütevazilik her hallerinden belli olur.
Çobanlık geleneği Mersav köylerinde yaygındır. Çobanların ihtiyaçlarını ve aylık ücretini hayvanlarına baktığı insanlar karşılar.Karnının doyacağı kadar yiyecek peşinde koşarlar; açgözlü değillerdir.
YAŞADIKLARI YERLER
Şanlıurfa’nın batısında Suruç, Bozova ve Merkez ilçe arasında kalan yerlerde 32 köyde yaşarlar. Köylerin yolları yakın zaman içinde asfaltlanmıştır. İpekyolu Mersav köylerinin tam ortasından geçer. 2006 yılında yapılan otoyolunun bağlantı yolu Mersav köylerinin tam ortasından geçer. Bu yol sayesinde köylerin kıymeti arttı, toprak değer kazandı. Şehre yerleşmiş çoğu Mersav artık köye dönüş yoluna girmiş ve köylerde kalan topraklarında çeşitli meyve ağaçları ile bahçeler yetiştirmek için çalışmaktadırlar.