UNUTULAN AHİLİK VE ESNAFIN DURUMU
Ahilik, halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir.
Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir. Günümüz esnaf odalarının hangisi bu çok önemli görevleri tam olarak yapabilmektedir?
Her önüne gelen bir dernek kuruyor adına da STK diyor. ( İşini çok iyi yapan saygın STK ları tenzih ederek söylüyorum) O kadar çok dernek var ki, örnek oluşturma adına da olsa isim yazmakta zorlanıyorum. Haydi ismi “çaycılar ve kahveciler derneği” olsun diyelim. Böyle bir dernek kurulurken amacı, en iyi çay nasıl demlenir en iyi kahve nasıl yapılır ve ikram edilir? Müşteriye nasıl davranılır? Kahvehanenin aslında bir sohbet ve muhabbet yeri olduğu, edebin ve adabın öğretildiği ve öğrenildiği birer mektep olduğu şuuru verilmesi gerekmez mi? İşte o zaman bu kurulan kuruluş bir anlam ifade eder. Amacına uygun hareket etmiş olur.
Bugün STK adı altında kurulan binlerce kuruluş var. Bunların hangisi esnafına sanatını öğretmede; dürüst olmayı, kibar ve nezaketli olmayı, yardımseverliği, dayanışmayı ve kardeşliği öğütlüyor?
Maalesef bu şekilde çalışan hiçbir dalda meslek odalarımızın olmadığını görüyoruz. İnsanımız o kadar politize olmuş ki kurduğu STK’yı bir sıçrama tahtası olarak görüyor, asıl yapması gereken işi unutup ülkenin bütün meselelerinde söz sahibi olmaya, ülkeyi yönetmeye çalışıyor.
Kısacası kendi işinin dışında ne kadar iş varsa kendini onlardan sorumlu olarak görür. Yani herkes her şeyi biliyor. Tabi ki herkesin her şeyi bildiği bir topluma da bir şeyler anlatmak çok zor. Kurulan STK amacına uygun icraat yapmıyorsa, üyelerine gerekli sanatı, eğitimi ve bilgiyi vermiyorsa, halka ve memlekete bir faydası yoksa, kusura bakmayın bunların adı STK değil. Bunlara ST-KÂR denilmeli.
Çok sayıdaki bu tip ST-KAR’lar aynı zamanda, işini kuruluş amacına uygun yapan, üyelerine her türlü bilgi ve birikimlerini aktaran samimi STK’lara da zarar vermektedirler. Ülke ve Memleket meselelerinin konuşulduğu siyasi toplantılara kanarya sevenler derneği ile toplumda karşılığı olan binlerce üyeye sahip STK lar aynı kefeye konularak buralara davet ediliyorsa söyleyecek söz bulamıyorum.
Başta, Esnaf odaları olmak üzere, memleket meselelerine duyarlı, milli ve manevi duruşu olan, toplumun ve ülkenin derdini kendine dert edinmiş ciddi STK ların bu konuya daha duyarlı olmaları gerekir. Şeb ile şekerin birbirine karıştığı bu tür toplantılara bu ciddi STK’ların katılmayarak tepki göstermeleri elzemdir.
Sivil Toplum Kuruluşları, hata yapan yanlış iş ve işlem peşinde koşan, milli, manevi, insani ve İslami değerlere önem vermeyen idarecilerin kimliğine bakmadan pozitif eleştiri yapmalıdırlar. Herkes kendi asli görevini yaparsa işler daha kolay olacak inşallah.
Birde kanayan yaramız KANAAT ÖNDERLERİ ..... bunlar da başka yazı konusu olacak inşallah. Kanaat önderi kimdir? Her kanaati olan kişi önder midir? Selam ve dua ile ....