UNUTMA (Şiir)
Yitik umutlarımı aramaya gittim
Kaybettiğim yerde yitik ülkemde
Nerde kalmıştıysam tekrar oradan başlamak için
Kapıları çaldım umutlu bakışlarımla
Ama çaldığım kırık kapılardan ses yok geriye
Hatırlıyorum burada geçti çocukluğum
Burada yitirmiştim umutlarımı
Özlemlerimi dün ile yarınlarımı
Mahalleden çocuklarla top oynardık
Saklambaç ve körebe
Yarım kalmıştı oyunlarımız, özlemlerimiz, umutlarımız
Burada yani şurada oyuncaklarımızı çaldılar
Sokak aralarında bizi vahşice kovaladılar
Belki ilk defa ölümle tanışacaktık ölümü kendimizden uzak sanıyorken
Bakışlarımız karardı aniden biz yoktuk yerimizde yer yerindeyken
Çığlık çığlığa koşuyorduk bağırmalarla ağlayışlarla
Ezilmemek için Düşmanın çizmesi altında
Kara pençelerine yakamızı vermemek için
Özgürlüğümüzü onlara çaldırmamak için
Ne kendimizi nede inancımızı onlara esir etmemek için koşuyorduk
Küçük yaşlarımda ellerimi kollarımı bağladılar
Gözlerimi kapatarak zindana tıktılar
Ardından işkence tezgâhına götürüp işkence ettiler
Sırtımı kırbaçladılar, soğuk su serptiler, elektrik teline bağladılar
Tuz serpişilmiş kırık camların üzerinde yürüttüler ayaklarımı
Buda yetmedi tekrar zincirlere vurup kırbaçladılar bedenimi
Sardığım tütünden acıları çekiyorum içime
Zulüm ordusunu düşününce dönüyorum deliye
Dökülen kanlarımız ve gözyaşlarımız karışmıştı birbirine
Zalim düşman boğulacak kan ve gözyaşı denizimizde
Acıları yaşarken nicelerimiz canından oldu birer birer, onar onar
Ve çıplak ayaklı kan lekeli gömleklerimizle devam ettik kavgaya
Ölümün soğuk hissini daha şimdi gibi hatırlıyorum boğazımda
Yanarak ölen insanların çığlığı şimdi gibi kulaklarımda
Hafıza silkeleyip olanları hatırladıkça
Öfkeleniyorum, kin kusuyorum düşmana
Meydanlarda cesetler doluydu canlar kör pusulara düşmüştü
Mazlum halkımın bedenleri kurşunlanmıştı
Evler yıkılıp yakılmıştı zalimlerce zalimce
Viraneye dönmüş koca kentimiz aç köpeklerimi kaldı
Geriye yıkılmış topraklı evlerimiz ve parçalanmış Özgürlüklerimiz
Kurumaya yüz tutmuş altında gölgelendiğimiz ağaçlar
Birde yıkık enkazdan yeni yeni filizlenen çiçekler
Onların kirli gölgesinde filizlendiler Kahırlı çiçeklerimiz hüzünlüce
Acılar çok erken büyüttü çocuklarımızı mücahitçe
İntikam hırsıyla, kinle nefretle her biri birer neferce
Tekrar oynamak istiyorum bizim çocuklarla
O günlerli çaldılar bizden geri istiyorum
Neden bomboş bıraktılar koca kentimizi
Bir daha gelmesinler diye düşe düşe kalka büyüdüğümüz çocukların çoğunu öldürdüler
Ey oğul bu zulmü yapanları tanı sahte gözyaşı döküp vatanımız satanları
Kanlarımızın akıtılması için Kapalı kapılar ardında silah pazarlayanları
Dost görünen düşmanlarımızı boş nutuklar atanları tanı oğul tanı
Kanlarımız ve gözyaşlarımız özerine iktidar kuranları
Sabır taşlarımız çatlatıp bıçağı kemiğimize dayandıranları
Tanı bunların her birini dostunu da düşmanında ve sor bunların hesabını
Gözlerimizin ak perdesine kara perdeler çekenler kimlerdi
Memleketimizi bir kan deryasına çevirenler kimdi
Kimlerdi çocukları yetim ve öksüz bırakanlar
Sakat olarak yaşamaya mecbur olan insanların sebebi kimlerdi
Kolay değil biliyorsun işkence çekmek
Alevler içinde yanarak can verenleri unutma
Bedenlerinden kerpetenle etleri kopartılanların acısını
Kopardıkları uzuvlarla kendilerine maskot yapanları asla unutma
Boynu bükük büyüyenlerimiz kaldırıyor başlarını
Diyebiliyorlar artık anne bende savaşacağım
Rabbimin huzuruna çıkabileceğim bir elbise ver bana
Diyebiliyorlar on üç (13)yaşındaki hamalı bir çocuk gibi büyüdüler
Zillet bizden uzaktır biz zillete boyun eğmeyiz
Şiarını kendine düstur edinerek bir HÜSEYİN olarak büyüdüler
Ölümden ölmekten korkmayarak inançlarının ölmemesi için
Özgürlüklerin ölmemesi için
Kahrolsun sefil esaret yaşasın şanlı ve güzel ölüm
Diyebilen bir ŞEYH ŞAMİL gibi büyüdüler..