Uludere’de katliam neden oldu?

Uludere’de katliam neden oldu?
Günlerdir kafamı kurcalıyor.
Uludere’de ne oldu?
Kimler kazançlı çıktı?
O masum ‘CAN’lar neden kurban seçildi?
Hedef ve amaç neydi?
Sorular kafamı kurcalayıp duruyor, Uludere sözcüğünün geçtiği tüm yazılara ve yorumlara dikkat kesiliyorum.
İlk duyurularda bir yanlışlık sonucunda 35 kişi uçakların “bombaları” altında parçalandılar.
Yorumlar görüşler falan açıklandı. Kimi roboski dedi, kimi ölenlerin hayallerini veya hikayelerini duygusal dille yazdı.
Ancak kafamın karışıklığı bu cevaplarla giderilmedi.
Bu katliamla hedef “PKK’nın güçlenmesi” idi, denildi.
PKK son aylarda büyük darbeler yemiş, Türkiye sınırları içerisinde bulunan ve küçük “kandilcikler” olarak adlandırılan yerleşkeler Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in yönettiği operasyonlarla ortadan kaldırıldı. Bu olayla PKK, doğuda kaybettiği itibarı fazlasıyla geri aldı.
Bu bir ayaktı ama yine de sorular dağılmadı.

Bu katliamla hedef “Kendi halkını bombalayan Beşşar Esad ”a sert eleştiriler yapan Başbakan Erdoğan idi, denildi.
Bu katliamla Erdoğan’ın dış dünyada söylemlerini ve samimiyeti sorgulayanlar çıktı. Bir nebze de olsa hedef tutturuldu.
Bu bir ayaktı ama yine de sorular dağılmadı.

Bu katliamla hedef “Hükümettin emrine giren ve operasyonları bizzat yöneten Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ” idi, denildi.
Bu katliamla hedef Necdet Özel’in Genelkurmay başkanı olma sürecinde dönemin Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve ekibinin “rest” istifalarına katılmayıp Genelkurmay Başkanı olması ve hükümetle uyumlu çalışmasına karşın, orduya vurulan büyük bir sekteydi.
Bütün bunlar birer sebepti ama benim kafamdaki karışıklık yine bitmedi.

Oradan geçen “kaçakçıları” aslında “Devlet” biliyormuş, ancak yanlış istihbarat verilmiş. Bu nedenle 35 “CAN” feda edildiği ifade edildi.
Bu katliamla hedef aslında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dı. “İstihbaratı MİT vermişti” denildi.
Haklılık payı vardı. Nitekim Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarı olmasından dolayı “İsrail rahatsızlığını” ifade etmişti.
Ama yine de kafamda bir soru işareti kalıyor.

Kafam karışıklığı devam ederken, her ayrıntıyı dikkatle izlemeye devam ediyordum. Büyüklerimiz “şeytan ayrıntılarda gizlidir” derler.
Uludere’den olaya baktım, olmadı
Güneydoğudan olaya baktım, yine olmadı.
Türkiye’den olaya baktım, yine olmadı.
Ortadaoğudan baktım. Ortadoğu kanla kurulan ülkelerden bakınca küçük ama dünyanın jandarması ADB’den daha etkili olan İsrail’i fark ettim. Olayın olmasıyla birlikte MİT’in gündeme gelmesinden dolayı kafamda resim yavaş yavaş oluşmaya başladı.

Baştan söyleyeyim, belki “komplo teorisi” dersiniz ama ben böyle görüyorum.
Hatırlarsınız Davos’ta “One Minute” olayı olmuş, İsrail “karizması çizilmiş”ti. Daha sonra “Gazze’ye ambargoyu” delmek ve dünya kamuoyunda “zalim İsrail’in gerçek yüzünü” göstermek için dünyanın çeşitli ülkelerinden bir araya gelen aktivistler “Mavi Marmara” gemisi ile yola çıkmış, İsrail’in müdahalesi ile 9 şehit verişmiş ve geminin Gazze’ye girişi engellenmişti.
Tam o günlerde PKK Hatay'ın İskenderun ilçesinde Deniz Üs Komutanlığı'na bağlı İkmal Birliği'ne saldırı düzenlendi. 6 asker şehit oldu, 7 asker yaralandı.
Uludere katliamının yaşandığı tarihte yine benzer bir gelişme vardı. Filistin Başbakanı İsmail Haniye'nin resmi sıfatla ilk yurt dışı ziyaretlerinde başkenti Kudüs olan özgür Filistin Devletinin dünya kamuoyunda konuşması ve tartışılması ile gündeme gelecekti. Haniye’nin Mısır, Sudan, Katar, Bahreyn, Tunus ve Türkiye'yi kapsayan ilk yurt dışı gezisinin Türkiye ayağı dünyada merakla bekleniyordu. Bunun engellenmesi ve “İskenderun” olayında olduğu gibi bir “bit yeniği” görüyorum.

İLGİLİSİNE
Herkes aynı şeyi düşünüyorsa,hiç kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir. (W.Lippmann)