Türkiyemizden fıkra gibi sağlık olayları
Prof. Dr. Şaban Şimşek, meslek yaşamında karşılaştığı komik olayları ve anılarını kitaplaştırdı. Bir örnek: Karadenizli hasta fıtık ameliyatı olacak. Kasığının üzerinde bir not: Fitiğum sağ taraftadur, ameliyatta başarılar!”
Karadenizli hasta fıtık ameliyatı olacak. Her şey hazır, hasta ameliyat masasına yatırılmıştır. Kalan iç çamaşırı da çıkarılır. Kasığının üzerinde bir kâğıt ve bir not vardır: “Fitiğum sağ taraftadur, ameliyatta başarılar!”
Prof. Dr. Şaban Şimşek, meslek yaşamında karşılaştığı komik olayları ve anılarını “Doktorum Altın Kafeste” adıyla kitaplaştırdı. Prof. Şimşek, “Bu kitabı, mutluluğu ve huzuru bir türlü yakalayamayan ülkemizde, son yıllarda önemli ölçüde statü kaybeden ve bu sebeple genele göre daha da karamsar olan doktorlar için yazdım. Sorunları farklı bir bakış açısıyla dile getirmek, tekdüze giden hayata birazcık renk katmak ve hayatı hiç olmazsa kitabın okunduğu anda yaşanılır kılmak istedim” diyor. Şimşek’in kaleminden güldüren ve düşündüren doktor anıları:
Kafaya giyilen galoş
Erzurum’da kliniğimizin koridorunda başına galoş geçirmiş bir ziyaretçiyle karşılaşıyorum:
Amca o ne? Başındaki nedir öyle? Ne bilirem dok tur bey. Sizin kafanızdakileri görünce (bone), “Doktorlar onu takirler, bize de bunu veriyirler” diye düşündüm.
Genetik yakınlık
Rize’de bir çocuk hastamın genetik kaynaklı olduğunu düşündüğüm bulguları vardı. Annesine, eşiyle akrabalığı olup olmadığını soruyorum: Beyinle yakınlığın var mı? “Beyim” deduk ya doktor! Daha ne yakunluği olacak!..
Çok şükür her şeyim var!
Rize’de bir hastama (yerel şiveyle) soruyorum:
Emice, hoş geldun. Neyun var?
Ya Allah’a şükür. Dededen babadan kalan bir şeyler var da!.. Ole geçinup gideyiruk!
Oni sormadum, neyin var neyin?
Haa! Olari sorma doktor bey; uç uşağum var ama olmaz olsun eşşeoğli eşekler!.. Kizlar zati gittiler!
Emice sana oni sormayirum, hastaluğun nedur, hastaluğun?
Eee uşağum, afedersunuz yani hocam! Oni da sen bilecesun da! Ben ne içun geldum buriya!...
Toptan muayene
Teyzenin kulağında iltihap vardır ve çok ilerlemiştir,
- Teyzem, hastalığın çok ilerlemiş, insan hiç bu kadar bekler mi?
- Doktur bey birikmesini bekledim.
- Neyin birikmesini teyze?
- Yavrum, herşeyi biriktirip öyle geleyim dedim. Hepsine birden baktırmak için başka yerlerimin de hasta olmasını bekledim!
Bize özgü ölümler!
Prof. Dr. Şaban Şimşek’in kitabındaki “bize özgü” trajik ölüm biçimleri ise yürek burkuyor:
- Bir işçi 600 tonluk press makinesinin arasından emeklemek süretiyle geçerek uçtaki 2450 santigratlık fırında sigarasını yakmaya çalışırken... (Karabük Demir Çelik Fabrikaları)
- Tıraş olurken rahatlatmak (!) amacıyla berberin boynunu aniden sağa sola çevirmesi sonucu boynu kırılan... (Erzurum Merkez Berber Salonu)
- Uyumadan önce, yatağındaki tahtakurusu ve bilumum haşeratı öldürmek için yatağı bolca ilaçladıktan sonra yatağa giren... (Bodrum Yalıkavak Köyü)
- Ayakkabısına kaçan taşı çıkarmak için elektrik direğine yaslanıp ayağını silkelerken, onu elektrik çarptı sanan yardımsever (!) lazın kafasına kürekle vurması nedeniyle... (Rize Ardeşen Kasabası / Tunca Köyü)
- Bir marangozhanede çalışan işçiler , iş çıkışı üzerlerindeki talaşları kompresör ile temizlemektedirler. Bu arada arkadaşına yardımcı olan işçi Ali, şaka olsun diye Burhanın makadına doğru hava tutar. Buna içerleyen Burhan, Şaka öyle olmaz böyle olur diyerek hava tabancasını alır ve Alinin makadına sokar. Bağırsakları patlayan Ali, hastane yolunda hayatını kaybeder. (İstanbul, Ayazağa Sanayi Sitesi)
- Aynı iş yerinde biri gündüz, biri gece vardiyesinde çalışmakta olan baba oğuldan biri mobilet ile işe gitmekte, diğeri ise bir başka mobilet ile eve dönmekteyken yol üzerindeki sert bir virajda karşılaşırlar. Birbirlerine selam vermek isterken çarpışırlar ve beraberce... (Konya Meram Mahallesi)
Ümran Avcı / Habertürk