Türkiye taşeron işçileri Şanlıurfa da buluştu

Kamu Şirket Personelleri Derneği Genel Merkezi KAŞİP Şanlıurfa'da organize ettiği Türkiye kamu şirket personelleri dayanışma toplantısına bir çok ilden katılım oldu.

Türkiye taşeron işçileri Şanlıurfa da buluştu
Dayanışma toplantısında konuşan KAŞİP Genel Başkanı N.Hakan Aydın; “Taşeron işçilerin sorunları büyüktür. Büyük sorunları çözmek, büyük çabalar gerektirir. Büyük hayaller gerçekleştirmek istiyorsak büyük fedakârlıklar yapmalıyız.

Bugün, büyük toplumsal fedakârlıkları meydana getirmek için çaba harcama günüdür. Bütün bu sorunların çözümü, kazanılmış hakların korunması ve demokratik yeni haklara kavuşmak ancak örgütlenmekle mümkündür. Çünkü 4857 ve 5188 sayılı iş hukukunda birçok hakkımız tanınmış fakat asla uygulanmadı. Bu durum statü gerçeğini karşımıza çıkarttı.

Ancak sayısal çoğunluğumuz siyasal mecralardan kazanımlar elde etmemizi sağlayabilir. Emekçilerin ve yoksul taşeron işçilerimizin her geçen gün karanlığa sürüklendiği bir süreçte, yoksun olduğumuz sendikal mücadelenin önemini, kaçınılmaz kılmıştır. Sendikal haklarımız olmasa da derneklerimizle hiçbir işçiyi yalnız bırakmadan, sendikalı ve sendikasız hiçbir emekçi mücadelesini, görmezden gelemeyiz.

 

Demokratik insan hakları ve barış mücadelelerine sırt çevirmeden, hiçbir işçiyi yol ortasında terk etmeden, ekmek ve özgürlük mücadelesinden bir adım bile geri kaçmadan hizmet etmeliyiz.

Kamu şirket personeli korunaksız nüfus gruplarından oluşuyordu. Baskı ve otorite karşısında temel hak ve özgürlüklerinden kolayca vazgeçirilebilmekteydi. Bu durum iş güvencesi gerçeğini karşımıza çıkarttı.

 

Özlük haklarımızın hiç biri yok. Ne tazminat hakkı ne yıllık izinler ne tuttuğumuz nöbetlerin farkı ne de insanca yaşam hakkı.

 

Kamu şirket personelinin aydınlık geleceğine olan inancım tamdır ve bu inancımdan hiç taviz vermeden, onurla taşıdığım, heyecan ve aşkını hep yüreğimde hissettiğim bu hizmeti ömrüm vefa ettikçe onurumla devam ettireceğim.

Asgari ücrete yapılamak istenen % de 3 lük zam oranını şiddetle kınıyoruz.

Bu maaşlarla kira mı ödeyelim, çocuk mu bakalım gelecek hayali mi kuralım.

Biliyorsunuz ki muharrem ayındayız. Muharrem ayı şanlı peygamberimizin torunu  Hz. Hüseyin’in kerbela da şehit edildiği süreçtir. Türkiye taşeron işçisinin her anını kerbela ya çeviren zihniyet bedelini ödeyecektir.

 

Güneş balçıkla sıvanmaz. Bizi görmezden gelenlerin, bizi hesaba katmayanların, hesapları karışacak. Bütün Türkiye bilsin ki tutumumuz bundan sonra sert olacak. Artık taşeron işçiye yapılan uygulamalar eskisi gibi sessizce sineye çekilmeyecek. Bundan böyle hepimiz biriz. Hukuk dışı uygulamalar karşısında her türlü hukuki eylemi yapacağız. Çünkü hizmetlerimizle ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz ve ülke ekonomisinden hak ettiğimiz payı almaya kararlıyız

 

Muhterem kardeşlerim hepiniz iyi bilirsiniz ki kısa bir süre öncesine kadar bizim derdimizle dertlenen yoktu. Ordu da Abdülaziz Sivas ta Adem Gaziantep te Hasan Malatya da Taner ile başlayan bu dava Şanlıurfa da hakan ile bu noktaya geldi. Ama şunu biliyorum ki artık on binlerce hakan bu davanın sahibidir.

 

Alanlara yüreği yetenler iner, meydanlar dava sahiplerinin yeridir. Biz taşeron işçilikten bıktık, sabrımız taşmak üzere. Ama sorunlarımızı masada çözmek istiyoruz. Çünkü biz ülkemizin huzur, barış ve kardeşliğine aşığız. Ülkemiz yeryüzünün cennetidir.

 

Haklarına sahip çıkanlara selam olsun. Hedefimiz haklarımızı almak olduğuna göre teşkilatlanmalıyız. Bütün illerde derneklerimizi kurmalıyız maddi ve manevi açıdan derneklerimizi sahiplenmeliyiz. Zayıf oluşum zayıf insan gibidir pasif kalır. Hiç bir oluşum maddi ve manevi olgunluğa erişmedikçe size iyi hizmet veremez. Bundan sonra hiçbir üyenin oluşumlarına bir kuruş aidat borcu kalmamalı. Oluşumların faaliyetleri üyeler tarafından takip edilmeli ve desteklenmeli. Oluşumlara yeni arkadaşlar katmalıyız. Kamu kurumlarında çalışan bütün arkadaşlarımız örgütlenme gerekliliğini yüreğinde hissetmeli ve oluşumları güçlendirmelidir. Tarihte hiçbir toplum kitlesel güç oluşturmadan haklarını alamamıştır. Bu gerçeği aklımızdan çıkarmayalım.

 

Ordu işçi dayanışma derneğinin kuruluş yıldönümünü kutluyorum.

Bütün engellilerimizin dünya engelliler gününü kutluyorum.

Buraya yüreğini katan bütün kamu şirket personellerini ve dostlarını kutluyorum.

 

Edirne’den Hakkâri’ye hiçbir kamu şirket personeli benim gözümde farklı değildir. Ağrıdaki taşeron işçisini de İstanbul da kini de Karabük tekini de aynı seviyorum ve hepsine gittiğiniz bütün şehirlere en derin sevgilerimi götürün. Hepsine dava aşkıyla dolu yüreğimle selamımı götürün. Mücadelemiz tüm Türkiye kamu şirket personelleri içindir. Bu uğurda dava arkadaşlarımla ne gerekirse, nasıl icap ederse öyle yapacağız. Anadolu’nun 81 vilayetinden arıyorlar keşke bizde Urfa’da yaşasaydık diyorlar bende diyorum ki orada kardeşliği oluşturun orası da Urfa’dan farklı olmayacaktır.

 

Aziz kardeşlerim Bizler kurumların asıl işlerini yaparak devletimize ve milletimize hizmet üretiyoruz. Ama gel gör ki üvey evlat muamelesi görüyoruz. Şunu kabul etmeliler biz bu ülkenin esas sahipleriyiz. Mehmet Akif’in deyimiyle Asımın nesliyiz. Her karış toprağında atalarımızın kanı yok mu? Devletin öz evlatlarıyız ve artık kurumların da öz be öz evladı olma zamanı gelmiştir. Hakkı tutup kaldıran hak uğruna ateşlere atılan ve hakka sarılıp sulh bulan üç semavi dinin atası onurlu duruşun sahibi İbrahim peygamberin ve peygamberlerin şehri bütün hakların alınmasında tarihteki yerini nasıl koruduysa, kamu şirket personellerinin hakkını da o şekilde koruyacaktır.

Çark sesini çıkaranların sesine göre işler.

Güneşin doğuşunu birlikte izlemeye var mısınız” dedi.

 

Hakan Aydın toplantıya katılımlarından dolayı;  “Ordu İşçi Dayanışma Derneğine

Sivas Kamu Şirket İşçileri Derneğine

Gaziantep Veri Giriş Elemanları Derneğine

Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi Çalışanları Derneğine

Adana Kamu Şirket Personelleri Derneğine

Batman Kamu Şirket Personelleri Derneğine

İzmir Kamu Şirket Personelleri Derneğine” ayrı ayrı teşekkür ettiğini belirtti.
www.balikligol.com