Türkiye batıyı nasıl kızdırıyor?
Ki bu rahatsızlık sadece Türkiye dışında değil içeride de cereyan ediyor. Gelişmeleri çok önceden okuyup ya da bilgilendirilen bir takım kesimin eksen kayması diye ayaklaması boşuna değil. Çünkü gerçekten içi dolu bir içerik değişikliği yaşanıyor. Türkiyenin müttefiklerinde değişiklik oluyor.
Türk insanının, herkesi düşman gören kötü politikalarla yıllardır unuttuğu dostları, kardeşleri şimdi yeniden biraraya geldi.
Suriye ile cumhuriyet tarihinde yapılmış ziyaret sayısında daha fazla bir ziyaret, sadece son 1-2 yılda yapıldı. Keza; Ürdün, Lübnan ve diğer Arap ülkeleriyle de.
Türkiyenin bölgesiyle yeniden barışması ve abi ülke konumuna yeniden yükselmesi sadece eski stratejik ortaklarını değil, yeni ortaklıkların da önünü açıyor. Kimisi buna bozulurken bazı ülkeler ise yeni ortaklıklara yelken açtığı için seviniyor.
Her seferinde batıyı karşısında bulan ve Humeyniden bu yana batı, özellikle ABD ile kanlı bıçaklı olan İran ile komünist felsefenin öncülerinden, Çin ve Rusyanın da aynı ittifak çerçevesinde hareket etmesi büyük dikkat çekiyor.
Bu ülkeler, bazı batılı ülkeler başta olmak üzere ABD ile geçmişte büyük problemler yaşamışlar. Şimdi bunlara, etrafı kolaçan ettikten sonra Çin, Suriye ve İranın ardından bir de Türkiyenin de evet demesi, batıyı daha da rahatsız etmeye başladı.
Tabii batı derken konu sadece ABD ve ABden oluşmuyor. İsrail bu rahatsız olan kesimin en başında geliyor. Çünkü konu öncelikle onu ilgilendiriyor. Çevresi çepe çevre sarılmış durumda. İşin ilginç yanı bu zamana kadar dünya çapında batı dahil olmak üzere en yalnızlık çeken, yalnızları oynayan bir ülke.
Etrfında ABDden dolayı Suudi Arabistan ve bir kaç ufak tefek Arap ülkesinden başka (ki onlar da şimdilik seyrediyor her an oyuna dahil olabilir) kimsesi kalmayan o ülkenin önümüzdeki süreçte işi zor görülüyor.
NEDEN ŞİMDİ?
Çinin ne zamandır ABD ile bir hesabı var. Çin iç problemlerinde yaşadığı en büyük dış sebep olarak ABDyi görüyor. Ancak ABDnin Çinin en büyük dış satım yaptığı ülke olması görüp, görmemezlikten gelmesine sebep oluyor.
Büyüyen Çin, geçmiş imparatorluklarına nispet yaparak artık egemen bir kuvvet olarak dünyadaki güçler savaşında yer almak da istiyor. Uzay, silah, nano teknoloji ve biyolojik silahlar konusunda batıdan değil eksiği fazlası olan bu müthiş potansiyel, büyük bir devlet olan Türkiyenin bölgesindeki yüzyıllardan bu yana gelen duruşunu ve gücünü ,etkinliğini paylaşmak istiyor. Bu nedenle kapısını çalıyor.
Türkiyenin işte bu son dönemde çok yönlü politikalarıyla birlikte farklı bir dünya çizmesi bu konuda hem İran hem de Çini cesaretlendiriyor ve hiç akla gelmeyen askeri tatbikatlarla dünyaya sanki bir şeyler ilan ediliyor. ABye canın isterse deniliyor!
İSTİHBARAT SİTESİNDEN BÜYÜK İDDİA!
İsrail istihbarat sitesi Debka, Çinin Türkiye, Suriye ve İranla askeri ve istihbarat ittifakı kurmak istediğini öne sürerek, önceki gün Şama giden Başbakan Tayyip Erdoğanın da Suriye lideri Beşşar Esadla bu konuyu görüştüğünü iddia ediyor.
Çini kastederek, Ortadoğudaki yeni oyuncu Washington ve Kudüsü irkiltti diyor. Ayrıca Esadla görüşen Erdoğanın Çinin Türkiye, Suriye ve İran ile kurmak istediği askeri ve istihbarat ittifakının konuşulduğunu iddia ediyor.
Konu bununla sınırlı değil. Çin savaş uçakları Anadolu Kartalı tatbikatında boy gösterip İrandan yakıt ikmali yapıyor. Anadolu Kartalı tatbikatına katılmak üzere Türkiyeye gelen Çin Su-27 ve Mig-29 uçakları, İranın Birjand kenti yakınlarında bulunan Gayem El Muhammed askeri üssünde yakıt ikmali yapıyor. Kısaca siteye göre, Çin savaş uçakları Türkiye ile ilk kez ortak tatbikat yaptığı gibi İrandan da ilk kez yakıt ikmali oluyor.
Sonuçta Türkiye artık eski Türkiye değil. Dünya da eski dünya...
Güçlü ve en azından gücünün farkında olan bir ülke var artık dünya sahnesinde. Ve doğal olarak da bunu kullanmak istiyor. Bir zamanların güçlü partnerları artık kendine bakamıyor.
Genel bir kaidedir.
Dünyada yenilmez güç yoktur ve servet değişimi diye bir gerçek vardır.
İşte Türkiye bunu gördü ve şimdi de kimseyi kırıp dökmeden bunu uygulamak istiyor.
Eski gücünden çok uzaklarda olan ve dinamizmi artık ancak kendi sınırları içerinde olan eski müttefiklerse son kozlarını oynamaya çalışıyor...
Siz; Türkiyede yaşanan son olayların kendiliğinden mi meydana geldiğini sanıyorsunuz?
www.toplumsalhafiza.com