TOYOTANIN SAKARYA FABRİKASINDA 28 ŞUBATI ARATMAYAN UYGULAMA
DÜNYANIN önde gelen otomotiv firmalarından Japon Toyotanın Sakaryadaki tesislerinde çalışanların dini inançlarının sorgulandığı ve namaz kılan; oruç tutanların işken çıkarıldığı iddialarına Meclis el koydu. Sakaryada bulunan Toyota Otomotiv Sanayi ve Toyota Boshoku Türkiye Otomotiv Sanayinde çalışırken işten çıkarılan çok sayıda işçi, İnsan Hakları Komisyonuna başvurarak işe alımlarda inançlarının sorgulandığı, namaz kılıyor musun, içki içiyor musun, oruç tutar mısın, domuz eti yer misin gibi sorular yöneltildiği belirtildi. Ayrıca işe alınanlar arasında namaz kılan, bıyık bırakan, lavabolarda abdest alanların uyarıldığı, seccade benzeri malzemelerin toplatıldığı, amirlere namaz kıldırmamaları için talimat verildiği, çalışanların ailelerinin araştırıldığı, inançları gereği ibadet edenlere düşük performans notları verildiği de öne sürüldü.
Meslek hastalıkları örtbas edildi
Bir başka iddia ise tekrar gerektiren işlerde işçilerin rotasyon yapılmadan çalıştırılması nedeniyle meslek hastalıklarına yakalanmaları oldu. Aynı yerde çalıştırılan işçilerin hastalıklarının örtbas edildiği, hasta veya sakat çalışanların baskıyla anlaşmaya zorlandıkları ve anlaşmaya yanaşmayanların da işten çıkarıldığı iddia edildi.
Dilekçeleri işleme alan Komisyon ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Bakanlıktan iddiaların araştırılarak komisyona sunulması istenirken Sakarya Cumhuriyet Savcılığından da ayrımcılık iddiasının araştırılması talep edildi.
Cumaya gittiğim için baskı gördüm
Cuma Namazına gittiği için baskı gördüğünü söyleyerek Komisyona başvuran Toyota Boshoku Türkiye Yönetim Kurulu Grup Müdürü, STARa şunları söyledi: Toyota Boshokuda genel müdürdüm. En yüksek seviyede çalışan kişi bendim. Benim üstümdeki Japon başkandı.
Namaza gitme telkini yapıldı
İslami terör örgütü üyesi olmakla suçlandım. Böyle bir şey olmadığını söyledim ama bir başarısızlık söz konusu değilken kıdemli genel müdürlükten, genel müdürlüğe düşürüldüm. Cumaya gittiğimiz için tahmin ediyorum böyle bir şey yaptılar. O dönemde diğer çalışanları teşvik eder düşüncesiyle Cumaya gitmemem telkin edildi. Baskılar nedeniyle Belçika Toyotaya gitmek zorunda kaldım. Orada da baskı devam etti, psikolojik tedavi görmeye başlayınca istifa etmek zorunda kaldım. Toyotadan bu şekilde çıkarılan birçok arkadaş olduğu duyumunu aldım. Ben de iki hafta önce Komisyona başvurdum.
Baskı gördüğü için Meclise başvuran Toyota çalışanı H.A. ise Sakarya Savcılığı tarafından Cuma günü ifade vermeye çağırıldıklarını söyledi.
İDDİALAR DOĞRU İSE ÇOK VAHİM
İNSAN Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün iddialarla ilgili olarak Toyota Başkanı Akio Toyodaya mektup yazdı. Toyotanın Türkiye ekonomisine katkısından dolayı teşekkür eden Üstün, genel müdürlük makamına kadar yükselen bir kişinin bile dini inancından dolayı iş akdinin feshedildiği yönünde iddialar olduğunu kaydetti. İddiaların Toyota markası üzerinde yaratacağı hasardan kaygı duyduklarını ifade eden Üstün, Toyodadan insan haklarına aykırı bu iddialara iç denetim faaliyetleri çerçevesinde el koymasını istedi. İşçi haklarındaki büyüme hızına aynı paralelde, işçi haklarının da sağlanması gerektiğine dikkat çeken Üstün şunları söyledi: İşin hem inanç ayrımcılığı hem mesleki yönü var. İşçilerin iddiaları doğru ise çok vahim. Türk yöneticiler Japon patronlarının gözünde performans yükseltmek için böyle yapıyorlar. Bunu hiçbir hukuk sistemi, hiçbir devlet kabul etmez. İnsanlar robot değil, robot gibi çalıştırılamaz. Dini inançlarla ilgili ayrımcılık ve baskı iddiaları da çok vahim. Bir an önce sorunların giderilmesi gerekir.
Kaynak: Neşe Sarıdoğan / STAR