TİYATRO BARONLARI
Belediye ayrıca futbol kulüplerinden de elini çekmeli. Belediye halkın kullanımına yönelik spor alanları açsın, kulüplerle ilişkisini kessin. Kulüplere özel şirketler destekleyici olsun. Darul bedayii bu memlekette ahlaksızlığın misyonerliğini yapmıştır hep. Tiyatro ne ya... Bunun neresi sanat anlamıyorum, devlet tiyatro artizlerine değil maaş bir kuruş vermemeli. Türk milletinin inancına kültürüne örf ve adetlerine aykırı olan bu safsatalık ne zamandan beri sanat oldu. Adı da yabancı, kendi de yabancı. Bunun yerine güzel yapılan sinema filmleri desteklenebilir.
Hay ağzına sağlık Sayın Başbakan. Yalnız şehir tiyatroları değil opera ve bale, senfoni orkestrası, devlet tiyatroları, bunlar adeta “LAYÜS’EL” (yaptığı işlerden sorguya çekilmez) halk çocukları hangisinden hizmet alıyorlar. Darbe kalıntısı bu piyonları da temizlenmesi gerek artık. Bale ye kim gidiyor ki paralı zengin çocukları gitsin özel baleye biran önce özelleşmesi kaçınılmazdır. Hem bu milletin verdiği vergilerle maaşlarını alırlar. Hem de bu milletin değerlerine saygısızlık ederler bu milleti tiyatro oyunu yâda filmlerde dış güçlerin piyonluğunu yaparak hep küçük düşürdüler aşağıladılar yeter artık milletine saygı gösteren sanatçılar yetiştirilsin artık. Sadece madde yönü ile gözleri boyayan yapmacık roller sanat değildir. Bir şeyin sanat olabilmesi için madden öte manevi yönü celp edici olmalı ki sanat olabilsin. Yoksa belden aşağı sanat olur ki, bunun da toplumda yeri yoktur.
Her alanda olduğu gibi bu hortum sever sözde sanatçıların yaptığı azınlığın çoğunluğa dayatmasıdır. Bunlar beyinleri, Nazımlaşmış, leninsever güruhtur. Dikta böyle ya. İnancımıza örf ve adetlerimize ters danslarınızı seyretmeye mecburumu yüz? Siz nasıl demokratsınız? Şimdi tiyatrolar özelleşecek çok güzel, daha ne istiyorsunuz? Yok, illa bizim dediğimiz olacak diyorsanız bunun adı despotluk olur. Sanata el uzatılıyor diyenlerde tek başına değiller yandaşları emirgenleri de vardır. Sömürme genlerine işlenmiş, bir türlü vazgeçemiyorlar.
Hani bir zamanlar Melik GÖKÇEK olurmu böyle sanat tükürürüm böylesi sanata çok haklı idi yine bu dinozorlar ortalığı velveleye vermişlerdi ama başarılı olamamıştılar. Şimdi ayni senaryo devam ediyor. Sanat adı altında, kurulduğunuzdan bugüne millete, insanlığa ne verdiniz ki bundan sonra veresiniz? Sanat bahane vurgunlar şahane, sanırım eski sömürü günleri geçti. İnanan insanları hep dışladınız, sanat adı altında değerlerine saldırdınız. Yokmu sizde insan vicdanı, olsa zaten yapmazsınız. Devlet eliyle tiyatro olurmu hiç bizde oluyor işte. Bu kafayla daha çok ağlama duvarları önünde ağlarsınız. Ya düzelirsiniz yâda aynı tempoda devam edemezsiniz. Siz kimin sanatçılarısınız. Sanat bir medeniyettir, gelecek kuşaklara öncülüktür. Yetiştiğiniz atölye sizi yanlış eğitmiş kimse sizi dinlemiyor, kendiniz hopluyor, zıplıyor, kendiniz seyrediyorsunuz. Tabiri caiz ise bankamatik tiyatroculuğu yapıyorsunuz.
Ayrıca hem dizi filmlerde artistlik yapıp oynuyorsunuz, her bölüm başına bir fakirin bir yıllık geliri kadar ücret alıyorsunuz. Yine bu vesile ile de şöhret olup ünleniyor ve kudurup yolları aşındırıyorsunuz. Komünist söyleyip kapitalist yaşiyorsunuz. Tiyatrocular karar verin artık; Ya komünist olup komünist yaşayın yâda kapitalist olup kapitalist yaşayın. Çıplaklık kültürünü teşhir etmeyi ilerici çağdaşlık sayan kültürel çıplaklara bir hatırlatma; hayvanlar, doğuştan çıplaktırlar, o halde hayvanlar daha çağdaş ve ilerici olmaz mı?