TEŞKİLATÇILIK VE DAVA BİLİNCİ

TEŞKİLATÇILIK VE DAVA BİLİNCİ

Bir gayenin gerçekleşmesi için hiyerarşik bir yapı içerisinde planlı ve programlı çalışma yapmak üzere bir araya gelen vasıflı ve yeterli sayıda insandan oluşan yapıya teşkilat denir. Teşkilat beraberliktir İnançta, metotta, hedefte programda anlaşmış insan teşkilatçı insandır.

Teşkilat: Gayeye ulaşmak için yetenekli, eğitimli, çalışkan, olgun güven veren, samimi ve dürüst insanlardan oluşmak zorundadır, aksi takdirde yenilgiyi baştan kabullenmek demektir. Genel başkanın gündeme dair açıklamaları doğrultusunda medya ve sosyal medya kullanılarak destek verildiği zaman bir anlam ifade eder ve etkili olur.

Teşkilatlarda görev alan ( il, ilçe, kadın ve gençlik kolları ) herkesin halkın içinde olması ulaşılabilir olması halkın derdi ile dertlenmesi gerekir. Seçimden seçime değil her gün seçim varmış gibi ciddi, samimi, nezaketi elden bırakmadan azimle halkın arasında olmalı.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN  "Ben milletime hizmetkâr olmaya geldim" derken ve bunu da hayatına tatbik ederek yaşayarak gösterirken hiç kimsenin milletin efendisi olmaya ne hakkı ne de haddi değildir ve olmamalıdır. Yerelde memleketin genelde ise Türkiye'nin tüm meselelerini ve beklentilerini konuşup tartışarak mümkün olduğu ölçüde çözüm üretmek gerekir.

Bir teşkilatçı ki, aynı zamanda dava adamıdır hiçbir zaman kendi menfaatini devletin, milletin ve ümmetin menfaatlerinin önüne koyamaz ve buna asla itibar etmez. Aldığı görevi dava bilinci ile yapar, hak ve hakikati milletin her bir ferdini etkili bütün iletişim vasıtalarını kullanarak aydınlatma ve bilinçlendirme görevi olmalıdır.

Giyim, kuşam, bindiği araç, yemek yediği yerler çok önemlidir. Bir davaya hizmetkâr olduğunu yaşayarak ve örnek bir kişilik sergileyerek nezaketini ortaya koymalıdır. Lüks araçlarla gezen, pahalı elbiselerle caka satanlar, beş yıldızlı otellerde toplantı ve gösteri yapanlar, fakirin değil zenginin yanında olanlar asla ve kat'a davaya hizmet etmez bilakis zarar verir.

Esnaf ziyaretlerinin yanı sıra kimsenin gitmediği unuttuğu şehrin ücra köşelerindeki kimsesiz fakir ve şefkate muhtaç insanları bulup evine misafir olmalı derdi ile dertlenmeli varsa ihtiyaçları giderilmelidir. Bunu teşkilatların yanı sıra belediye başkanı ve mülki amirler de yapmalı devlet ve bürokrat devletin şefkat elini vatandaşın omzuna koymalı ona dokunmalıdır.

Bunları neden mi yazdı? Buraya kadar olması gerekenleri söyledim. Şimdi başımızı elimizin arasına alıp tefekkür edelim. Milletle hizmetkar olmak için görev alan herkesin iyice düşünmesi lazım. Emrinize amadeyim dediğiniz liderinizin ne kadar yanındasınız? Onun çalışma temposuna ne kadar ayak uydurabildiniz? Onun savunduğu değerlere ne kadar sahip çıktınız?

Sosyal medyada herkes varken sayın genel başkan ve Cumhurbaşkanımızın tweetlerini ve konuşmalarını teşkilatta görev yapan kaç kişi retweet yapıyor ve paylaşıyor? Kesin olmamakla birlikte Türkiye genelinde yaklaşık seksen ile yüz bin arasında twitter kullanan ak teşkilat ve belediyeler varken kaç kişi atılan twitleri retweet yapmaktadır? Sizde bilirsiniz ki fav yani beğenme sadece gördüm anlamındadır ve takipçileri çok etkilemez. Ancak yapılan bir retweeti bütün takipçileri görür ve istifade eder. Sesken ile yüz bin arasında teşkilat mensubu olan bir partinin genel başkanının 3- 5 bit rt alması sizce doğru mu?

Ben dava adamıyım millete hizmetkâr olmaya geldim önceliğim ümmet, millet ve devlet diyen makamı mevkisi konumu ne olura olsun oturup yeniden tefekkür etmesi lazım. Hesap sorulmadan kendini hesaba çekmelidir. Ya bir olup dünyaya hükmederiz ya da hep birlikte yok olur gideriz.

Selam ve dua ile