Tek Diş
Merhum M.Akif ERSOY' UN şu dörtlüğü ile başlamak ve merhuma rahmet dilemek istiyorum.
“Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?”
Günümüz medeniyetini anlatırken, şair'in tek dişli canavar benzetmesini bu gün daha iyi anlayabiliyoruz. Çünkü batı ya da İslam dışı medeniyetlerden söz ediyor. Medenileşme, çağdaşlaşma denilen yobazlık bizi İslam'dan uzaklaştırmış İslam'la aramıza adeta bir demir perde koymuş, günümüz Müslümanları Allah'ın emir ettiği yaşam şeklinden uzaklaştırmıştır. Aynı zamanda hayâsızlık, ahlaksızlık, edepsizlik, baş göstermeye başlamıştır. Sahil kenarlarının insanlarla dolup taştığı bu yaz mevsiminde çoğunluğu Müslüman olmayan insanlar teşkil etmektedir fakat oraya gidip karısı kızıyla herkesin gözleri önünde kızın babasının yanında hayâ, hicap, duymadan soyunması ve yine kızının o halini severek seyir eden sözde Müslüman babalarla dolup taşmaktadır. Hal böyle olunca da namus kavramının içi boşaltılmış olmuyor mu? Yine bu yozlaşmış medeniyete göre yaşayan ülkeler özellikle batılılarda aile ortamı neredeyse bitmek üzere namus kavramının bir anlam ifade etmediği, 18 yaşını dolduran kız ve erkek çocuklarına ebeveynlerince karışılmadığı, arzu ve şehvetlerinin isteği doğrultusunda yaşadıkları iffetlerine sahip çıkmadıkları, nikahın sadece kağıt üzerinde ve sembolik olduğu, metres hayatı yaşadıkları, karşı cinsi cezp etmek için değişik yollar denedikleri, sözde aile ortamında mini etekle dolaştıkları, kızlarının erkek arkadaşları yoksa eksiklik olarak değerlendirildiği ve kızlarının ya da erkeklerinin büyüklerin ya da ulu ortada, çarşıda, pazarda, parkta, sokakta canları çektikleri zaman dudak dudağa öpüştükleri bir medeniyet aynı medeniyet gençliği alkol, uyuşturucu ve madde bağımlılığı yapmış Allah'ı unutturmuş ölümü de hatırlatmıyor.
İşte bu yukarıda saydım tek dişli canavar pisliği yavaş yavaş biz Müslümanlara da bulaştırılıyor. Son zamanlarda etrafımıza baktığımızda bu anlattığım çirkin yaşam tarzını benimseyen gençlerle dolmaya başladı. Erkek çocukların öncelikle lise çağında olupta, aileden ve cemaatlerden dini eğitim almayan gençlerimiz bir özenti içersindeler. Saçlar dikleştiriliyor, top sakal, ince sakal v.s. Kız çocuklar ise, dar elbiseler, sıfır kollu tişörtler giyerek İslam dışı yaşamaya çalışıyorlar. Aynı zamanda; bakıyorsunuz tesettürlü ama yüzlerine kilo ile boya sürmüşler ya da etekleri kısa yani çelişkili ve biz Müslümanlara yasak olan yaşam biçimleri.
Şimdi bu sinsi medeniyetin çocuklarımızı etkisi altına almasında anne, babanın, din adamlarının, imamların, öğretmenlerin, aklı başında olan her müslümanın sorumluluğu yok mu? Elbette var. Herkes kesin emin olsun ki; bunun hesabını yüce Allah bizlerden soracaktır. Çünkü atalarımız bizlere böyle bir nesil bırakmadılar. Özellikle okullardaki gençlik çok berbat bir hal almaya başladı. Kız veya erkek herkesin mutlaka sevgilisi var, olmazsa arkadaşları tarafından ayıplanıyor. Okuldan sonrada telefonlar susmuyor bir mesajlaşma başlıyor ki; bu mesaj trafiği gece 12'lere kadar devam ediyor. Namaz yok, din yok, Allah korkusu bir şekilde verilmemiş. Tam İslam düşmanlarının istediği gibi. Eğer böyle devam ederse; çok uzun sürmeden ülkemizde de aile diye bir kavram kalmaz.
Bize neler oluyor? Kendimize gelelim geçmişimize bakalım atalarımız, dedelerimizden de öncelere bakalım bu topraklarda evliyalar, âlimler, önemli İslam düşünürleri, peygamber hadisine mazhar olmuş kumandanlar, askerler, Mevlanalar, Şemsler, Yunuslar ve daha nice kerametleri açıkça görülen Allah dostları yetiştirilmişti.
Şimdi kendimize bakalım. Bence utanmamız lazım. Çünkü biz onlara layık değiliz ve bizden sonraki nesli düşünmek istemiyorum. Ve asıl medeniyetin İslam'da olduğunu idrak edelim.