Tefrika

Tefrika; Birlik ve beraberliğin zıddıdır. Tefrika kısaca beraber olanların ayrılmasıdır. Bununla beraber çok manalar ifade eden bir kelimedir. Karıncalar beraber birlik halinde yaşalar ve yol yürürler. Hayvanlar cinsleriyle beraber yürür ve dolaşırlar. Arılar sürüler halinde uçar, sürüler halinde petekler yapar ve o peteklere bal yaparlar. İnsanlar hayvanlar âlemlerine bakarak örnek almakla beraber, yürüyüş ve yaşayıştan ibret almaları gerekmez mi? Ailede birlik, Akrabalıkta birlik, komşulukta, birlik cemaatte birlik, yolculukta birlik devletlerin bekasında birlik ve dirlik insanlığın vazgeçilmezleridir. Bu saydıklarım ve sayamadıklarım da tefrika yani ayrılık olursa, insanoğlunun dünyada huzur bulması imkânsızdır. Bu gün İslam coğrafyasında akan kanın, zilletle yaşamanın, gözyaşı dökmenin, kula kul olmanın temelinde tefrika vardır. Tefrika güç kaybıdır. Hele Müslümanlarda tefrika hiç olmamalıdır. Batıl batı aynı idealler uğruna güç birliği oluştururken, İslam ülkelerine ektiği tefrika tohumları sayesinde Müslümanları tarumar ederek sürekli kendilerine muhtaç edip yem olarak kullanmaktadırlar. Son dönemlerde cemaatleşmede de ayrılıklar görüyoruz. Benim cemaatim, benim şeyğım, benim liderim gibi ayrılıklarla İslami cemaatlerde bir ayrışma ve bölünme gözlenmektedir.  

Seneler önce Rahmetli Mehmet Akif Ersoy ne güzel söylemiş, “insanı güçlü kılan insanı imha aracı teknoloji değil, o toplumun İmanıdır.” Çünkü tefrikayı, kavmiyetçiliği dinimiz yasaklamıştır. Tefrika insanı yutma taktiğidir. Dindışı bir eylemdir. Tefrikadan tarihte silinen çok topluluklar var. Fazla uzatmadan İslam şairi Mehmet Akif Ersoy’u dinleyelim. Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez “Müslümanlıkta “anasır” mı olur mu?  Ne gezer! Fikr-i kavmiyeti tel’in ediyor. Peygamber En büyük düşmanıdır ruh-i Nebi tefrikanın. Adı batsın onu İslâm’a sokan kaltabanın! “Tek dişi kalmış medeniyet” size çoktan beridir diş biliyor. Evvelâ parçalamak, sonra da yutmak diliyor. Sahipsiz olan memleketin batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır. Ümmetin peygamberi de Ümmetin başına gelecekleri asırlar önce ümmete haber vermiştir. Efendimiz S.A.V. Şöyle buyuruyor…
 

"Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunların içinden bir fırkası ehl-i necat olacak (kurtuluşa erecek) diye. Buyurmuş. Ashab-i kiram sormuşlar:"Ya Resulüllah, o kurtulan fırka hangi fırka olacaktır?"Şöyle cevap vermiş efendimiz. "Benim sünnetimden şaşmayanlar kurtulanlardan olacaktır. Yani Ehl-i sünnet ve cemaat mensuplarıdır. “Yahudiler yetmiş bir (71) fırkaya ayrıldılar, biri hariç diğerlerin hepsi cehenneme girer. Hıristiyanlar yetmiş iki (72) fırkaya ayrıldılar, biri hariç diğerlerin hepsi cehenneme girer. Bu ümmet de yetmiş üç (73) fırkaya ayrılacak, biri hariç hepsi cehennem girer. ”(Ebu Davud, Sünnet, 1; Tirmizi, İman,18; İbn Mace, Fiten, 17; İbn Hanbel, 2/332)." Ehli kitap tahrif edilmemiş Yahudi ve Hıristiyanlar da tefrikadan helak olacaklarını haber veriyor Allah Resulü. Ümmeti Muhammed ise ayni ayrılıkla 73 Fırkaya ayrılacak 72 Fırka cehennemlik bir fırkası tek kurtulacaktır. Allah Resulüne sorulmuş, kimdir bu fırka? Benim sünnetime sarılan topluluktur buyurmuş. Bu gün İslami camiada özelde ülkemizde, genelde ise yeryüzü Müslümanlarında o fırka benim diyor. O ehli necat sınıfından olmak için ilke konmuş, sünnete bağlılıktır. Kemalizme, Demokrasiye, Laikliğe, heva ve heveslerine İman edenlerin sünnetle ne alakaları var?

 Siyasette, cemaatleşmede, ticarette, hukukta, eğitimde, yaşantımızın her alanında sünnet olsun ki, ehli necat sınıfından olalım. Dini beşeri siyasete, yönetim anlayışına benzetenler, fersah, fersah sünnetten beridir. Son zamanlarda bazı siyasetçilerimiz her gün ırkçı söylemlerle insanları tahrik ediyor. 29 Ekim Cumhuriyet bayramında ırkçılıkta zirve yapmış bir partinin yazılan afişi toplum nazarında infiale yol açmıştır afişte Türksen zaten üstünsün yazılıydı. Bu ani hortlama neden? Gizli bir el huzurlu ülkemizi karıştırmak istiyor… Siyasilerimiz hep birlikten bahsederler. Bu söylemlerle birlik sağlanmaz. Sayın reis bir insan ben Türküm diyebilir, Kürdüm de diyebilir. “Türkçüyüm, Kürtçüyüm dedi mi? İşte o zaman ülkeye tefrika tohumları ekilmiş demektir. Birlik zedelenmiştir”. Dinimizde üstünlük ırkla değil, Takva iledir. Veda hutbesinde Allah Resulü her turlu Irkçılığı yasaklamış ayaklarımın altındadır buyurmuştur. Tefrikanın kuvvetli dalları, irk üstünlüğü, asrımızda mezhepçilik, meşrepçilik, beşeri siyaset tapınaklığıdır. Mevlâm hepimizi tefrikadan muhafaza eylesin. Alınan nefesler, çarpan yürekler birlik için olsun. Selamla kalın selamette kalın.