TARIM ARAZİLERİ PEŞKEŞ Mİ ÇEKİLİYOR?

Güneydoğu Anadolu Projesinin tamamlanmasıyla birlikte hızla büyüyen Şanlıurfa’da, artan konut ihtiyacını karşılamak için yeni yeni bölgeler imara açılmaya devam ediyor.

TARIM ARAZİLERİ PEŞKEŞ Mİ ÇEKİLİYOR?
İmara açılan bu bölgelerin çoğunun tarım arazisi olması ise dikkat çekici. Hatta toplulaştırma projeleri açısından “tarım dışı kullanım izni verilmesi sakıncalı” denen yere bile “Beton Santrali” için izin çıktı. İlimizde GAP’la birlikte artan bir nüfus ve ona göre de konut ihtiyacı var. Ortaya çıkan konut açığını kapatmak için ise yeni yerleşim yerleri kurulmasına izinler veriliyor. Bu izinlerle birlikte konutlar tarım alanlarına kadar girdi.

İddialara göre, Şanlıurfa ili merkez ilçesi Dağeteği Köyü 422 parsel nolu taşınmazın 18.000 m2’si üzerinde “Beton Santrali” yapılacak olması nedeniyle görüşü sorulan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden, bu arazinin, toplulaştırma projeleri açısından “tarım dışı kullanım izni verilmesi sakıncalıdır, diye görüş bildirmesine, Ziraat Odası Başkanlığı’nca bu santralin başka bir yerde yapılması uygundur yazısına, Devlet Su İşleri Müdürlüğünden 2 defa alınan olumsuz görüş ve sakıncalıdır yazısına ayrıca Şanlıurfa Belediye Başkanlığı Encümen Kararına göre, plansız alanda ruhsatsız yapılan kaçak yapıdan dolayı 10.000 (ON BİN) TL para cezası alınmasına rağmen kaçak olarak kurulan beton santrali, tarım arazilerinin yoğun olarak bulunduğu o bölgede faaliyetlerini sürdürüyor.

İddialara göre 3 ay önce Beton Santrali’nin kurulmaması için olumsuz yönde görüş bildiren yöneticilere, baskılarla olumlu yönde düzenleme yaptırılmış aynı bölge için bu defa herhangi bir sakınca yoktur, diye görüş bildirilmesi sağlandı. Tarım arazilerinin yoğun olarak bulunduğu o bölgeye kurulan beton santrali iddialara göre kaçak olarak faaliyetini sürdürüyor. Ekonomisinin tarıma dayandığı ilimizde imara açılan bölgelerin tarımsal arazi konumunda olması elbette ki sorgulanması gereken bir durum. Acaba bu araziler birilerine rant mı sağlıyor veya peşkeş mi çekiliyor? Tarım arazilerinin yoğun olarak bulunduğu bölgeye kurulan beton santralinin çevresine verdiği zararı kim, nasıl açıklayacak. Ya atıkları, onu nasıl bertaraf edecekler, soruları çoğaltabiliriz. Ama asıl sorulması gereken acaba birileri, birilerini kullanıyor mu?

Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanvekili Osman Baysal, “Eğer iddialar doğruysa kaybeden Şanlıurfa ve tüm vatandaşlar olacak” dedi. Baysal değerlendirmesinde “Güneydoğu Anadolu Projesi ile yaklaşık 900 bin hektarlık bir sulanabilen araziye kavuşan Şanlıurfa’da, tarım arazisi kıyımı devam ederse kısa bir zaman sonra sulanacak bir karış tarım arazisi de kalmayacak. Çünkü birileri siyaseti, bürokratları, kendi statüsü ve konumunu kullanarak tarım arazilerini imara açtırıyor ve haksız kazançlar sağlıyor. Ortalarda dolaşan dedikodular ayyuka çıktı. Peki, bu duruma kim dur diyecek? Biz bunun hesabını sormazsak Allah bizden sorar. Herkes bu olumsuz durumu düzelmek için çalışmalıdır.

Dünya’da her şeyin kendisini yenileyebildiğini ancak toprağın yenilenmesinin mümkün olmadığını biliyoruz, ayrıca toprak geri getirilmesi mümkün olmayan bir madde, bir santimetre toprak tabakasının oluşması için binlerce yıl beklemek gerekiyor, kaldı ki bizler toprağımızı kendi ellerimizle yok ediyoruz, konut yetmezmiş gibi bir de çevresine verdiği zararla bilinen “Beton Santrali” kuruyoruz. Tarih, bu yanlışı yapanları asla affetmeyecektir. Hani bir vecize vardır ya “Topraklarımız, dedelerimizin mirası değil, torunlarımızın emanetidir” diye gerçekten de öyle, biz kimin toprağını kime veriyoruz. Eğer bu iddialar doğruysa kaybeden Şanlıurfa ve tüm vatandaşlar olacak. Tüm bunlar ileride geri dönüşü olmayan pişmanlıkların yaşanmasına sebep olacaktır” dedi.