Tarihten günümüze medreseler

İLKHA'nın sorularını cevaplandıran Sultan Şeyhmus Medresesi Müderrisi Seyyid Ali Akçay, İslami ilimlerin yasaklandığı dönemlerde bile halkın çocuklarını medreselere gönderdiğine dikkat çekerek ailelere önemli tavsiyelerde bulundu.

Tarihten günümüze medreseler

 Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Sultan Köyde bulunan Sultan Şeyhmus Medresesi Müderrisi Seyyid Ali Akçay, “Tarihten günümüze medreseler” konusunda İlke Haber Ajansı’nın sorularını cevaplandırdı.

İlmin yaygın olduğu toplumların yönü daima Allah ve Resulullah’ın yoluna dönük olduğunu söyleyen Seyyid Ali Akçay, özellikle ailelere önemli tavsiyelerde bulundu.  

Şimdi sizleri Sultan Şeyhmus Medresesi Müderrisi Seyyid Ali Akçay ile yaptığımız röportaj ile baş başa bırakıyoruz…

İLKHA: Seyda öncelikle medresenin tarihinden bahsedebilir misiniz?

İlk medrese Cebel-i Nur (Hira Mağarası) dağıdır. İlim buradan yeryüzüne yayılmıştır. İkinci medrese ise Darul Erkam’dır. Allah Resulü, Mekke’de bulunan bu evde ashabına ilim öğretmiştir. Üçüncü medrese ise Mescid-i Nebevi’dir. Medine’deki bu camide de Allah Resulü ashaba ilim öğretmiştir. O günden sonra medreseler çoğaldı ve günümüze kadar geldi. 

BÜYÜK ÂLİMLER YASAK DÖNEMİNDE YETİŞTİ

İLKHA: 3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkartıldı ve medreseler kapatılarak İslami ilimlerin öğretilmesi suç sayıldı. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Allah Resulü Hz. Muhammed Mustafa’nın (S.A.V.) döneminde bile medreselerin açılmasına izin verilmiyordu. Bir dönem Türkiye’de de medreselerin kapısına kilit vuruldu ve İslami ilimlerin okutulması yasaklandı. İlim öğrenmek, okutmak çok zor bir hale gelmişti. Buna rağmen âlimlerimiz ilim öğretmekten hiçbir zaman geri durmadılar. Medresede olmasa bile evlerde gizlerce dersler veriliyordu. Yasak zamanında ilim okuyan her bir öğrenci, bir âlemin hidayetine vesile oldu. Tüm büyük âlimlerimiz yasak dönemindeki medreselerden çıktı. Allah’a çok şükür şimdi ise medreseler serbest olmuş, ferahlık gelmiş. Şuan istediğin yerde medrese açabilir ve öğrenci yetiştirebilirsiniz. Bunun için Allah’a şükrediyoruz.

İLKHA: Bugün medreseye gitmek isteyen bir kişi ne yapması gerekiyor?

Birincisi medrese Allah’ın rızasını kanmak için açılan yerlerdir, bu nedenle kimse ondan her hangi bir şey istemez. İkincisi gelen kişinin sadece ismini alıyoruz, o da onu tanımak için alıyoruz. Sadece yanında birkaç elbise ve kitaplarını alması yeterlidir.

İLİM, KURAN’IN HİZMETKÂRIDIR

 İLKHA: Peki, medresede ne okutuluyor?

Medreselerde 12’den fazla ilim dalları vardır. İlk başta dil bilgisi dediğimiz Sarf ve Nahiv’dir. Eğer bugün Kur’an-ı Kerim’e bir yanlışlık girmemiş ise bu ilmin bereketindendir. Bu ilim Kur’an-ı Kerim’in hizmetkârıdır. Ayrıca fıkıh, Hadis, Tefsir, Mantık, Beyan ve Bedi ilimler de okutuluyor. Bu derslerini başarıyla tamamlayan öğrenciye de icazet verilir.

İLKHA: İcazet nedir?

İcazet, medresede eğitim öğretimini bitirenlere hocalar tarafından verilen belge ve bu icazeti belgeleyen kâğıda denmiştir. Diploma gibidir. Bu diplomada silsile şeklinde kim kime icazet verdiği yazılır. Tabi Allah’ın bir nimeti daha üzerimizde… Öğrenciler, medrese eğitiminin yanında dışarıdan da okul okuyup daha sonra kadrolu imam oluyorlar.

İLİMLE UĞRAŞANIN AHLAKI GÜZELLEŞİYOR

İLKHA: Seyda son olarak ailelere ve öğrencilere bir tavsiyeniz var mı?

İlmin yaygın olduğu toplumların yönü daima Allah ve Resulullah’ın yoluna dönüktür. Bu yüzden ailelere tavsiyemiz; önce çocuklarını camilere göndererek Kur’an öğrenmelerini sağlasınlar. Daha sonra da çocuklarını medreselere yönlendirsinler. Ancak bu şekilde çocuklarımız şeytanın şerrinden ve kötü insanların tuzaklarından kurtulabilirler. İlimle uğraşan birinin ahlakı güzelleşiyor, feraseti artıyor. Toplum neye ihtiyaç duyarsa o ihtiyacın giderilmesine katkı sağlamanın hayrı büyüktür. Eğer bugün camilere ve medreselere ihtiyaç varsa bunların inşası için yardım etmek birçok şeyden daha hayırlıdır. Rabbim bizleri yolundan ayırmasın inşallah…  

İLKHA: Seyda bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz.

Tüm bunları anlatma fırsatı verdiğiniz için asıl biz size ve İLKHA camiasına teşekkür ediyoruz. (M. Salih Keskin – İLKHA)