Tan; Irak Kürtleri Türkiye'ye katılmaya hazırlanıyor

ALPER TAN Yazdı: Irak Başbakanı Maliki’nin Türkiye ve Irak Kürtleri ile köprüleri atan siyaseti, ülkeyi zor duruma sokmaya devam ediyor. Maliki’nin yanlış siyasetinden sadece Kürtler, Türkmenler ve Sünniler değil aslında Şiiler de çok rahatsızlar.

Tan; Irak Kürtleri Türkiye'ye katılmaya hazırlanıyor
Irak’taki Şii liderler, Türkiye ile ilişkilerin bozulmaması için Maliki’yi sık sık uyarıyorlar. Aynı liderler Türkiye ile de sıkı ilişki içindeler. Kendileri veya temsilcileri arada bir gelerek üst düzey görüşmeler yapıyorlar. Ancak Irak, hızla bir yol ayrımına doğru sürükleniyor. Irak Kürdistan Bölgesel İdaresi Başkanı Mesut Barzani, “Merkezi yönetimle olan sorunların çözülmemesi halinde ayrılacaklarına” dair açıklamalarını son dönemde sıkça tekrarlamaya başladı. Son konuşmalarından birinde tarih bile verdi. “Eylülde karar vereceğiz” dedi.

Mesut Barzani, “Şii hükümetin yönetimi paylaşma konusunda eylül ayına kadar karar alamaması durumunda Kürtlerin, Bağdat’tan ayrılmak için referandum düzenleyeceğini” söyledi. Bu açıklamalar, “Kürtlerin bağımsızlığını ilan edebileceği” şeklinde algılanıyor veya yansıtılıyor. Irak’ta “çok tehlikeli bir kriz yaşandığını” belirten Barzani “Irak’ın bütünlüğünü tehdit eden şey, diktatörlük ve otoriter rejimdir. Irak, demokratik bir devlete doğru ilerlerse sorun yok demektir. Ancak diktatörlük altında yaşayamayız” diyor. “Kürtler, diktatör bir rejim altında yaşayıp yaşayamayacağına karar vermeli. İnsanların nasıl bir ülkede yaşamak istediklerini seçmek en temel hakları” diye konuşuyor. Barzani Eylüle kadar müzakerelere açık olduklarını, ancak hükümet, baskılarına devam ederse ilerisi için referandumdan başka seçenek olmadığını ifade ediyor.

Mesut Barzani, ABD yönetimini eleştirmekten de geri durmuyor. ABD’nin kendilerine, merkezi hükümetle çalışmaları konusundaki telkinlerinden rahatsız olduklarını ima eden Barzani “Bize federal, demokratik, çoğulcu, birleşik Irak’ı desteklediklerini söylediler. Ben de onlara demokratik, federal, çoğulcu bir Irak’ın bölünmeyeceğini söyledim. Kesinlikle ABD’nin politikası ve tavrıyla ilgili çekincelerimiz var” diyor. Barzani ayrıca Şii hükümetle çekişme yaşayan Sünnilerin kendi özerk bölgelerini kurma hayallerini bütün kalbiyle desteklediğini söyledi.

Barzani geçen Mart ayında da “Eğer sorun çözülmezse biz de halkımıza döneriz. Halkımız son sözü söyleyecektir. Muhakkak bir gün bu müjdeyi vereceğiz. Ama o günün doğru bir gün olması gerekiyor” şeklinde konuşmuştu.

Mesut Barzani’nin konuşmaları detaylıca ve dikkatlice tetkik edildiğinde kastettiği “Irak’tan ayrılığın,” bağımsızlık için olmadığı anlaşılacaktır. Barzani Türkiye’deki BDP ve PKK yönetimine de sık sık yanlış yaptıklarını ve Türkiye’den ayrılmak gibi düşünce taşıyanların “Hayalci” olduklarını ve bu düşüncenin mantık dışı olduğunu telkin ediyor. Barzani, bağımsızlık ilan etmenin “Bağımsız” olmak için yeterli olmadığını KKTC örneğini anlatarak izah ediyor. BDP ve PKK yöneticilerine “Bakın biz Irak’ta özerk bir yönetim kurduk. Paramız ve petrolümüz de var. Ancak ABD, bize verdiği siyasi desteği çekerse sizce ne kadar ayakta kalabiliriz?” diye sorarak, ‘Aklınızı başınıza alın” mesajı veriyor. Mesut Barzani, “Biz, özerk idaremiz, paramız ve petrolümüz olduğu halde kendi başımıza ayakta duramıyorsak. Siz paranız ve petrolünüz de olmadığı halde Güneydoğu Anadolu çöllerinde nasıl bağımsız olacaksınız” sorusunu soruyor. “Bakın KKTC bağımsızlığını ilan edeli otuz sene oldu. Hala Türkiye’den giden paraya ve Türkiye’nin siyasi desteğine muhtaçlar. Halbuki üç tarafları denizlerle çevrili ve mümbit topraklara sahipler” diye hatırlatıyor. Türkiye’deki ayrılıkçı Kürtlerin gerçeklerden ne kadar uzak olduklarını belirtiyor.

Kısacası Irak Kürtleri “Irak’tan ayrılırız” mesajı verirken Bağımsız bir devlet kurulacağını kastetmiyor. Bundan sonra birlikte olacakları ülke konusunda bir referandum yapılacağını anlatıyor. Bu referandumun konusu “Irak Kürtleri olarak bağımsızlık ilan edelim mi?” sorusu olmayacak. Referandumda “Türkiye’ye bağlanalım mı?” sorusu sorulacaktır. Mesut Barzani’nin son zamanlarda verdiği mesajların özü ve özeti budur? Bu mesajları doğru anlamak, doğru anlatmak ve olacaklar konusunda hazırlıksız olmamak için etraflıca tartışmak gerekir. Bu senenin ortalarından itibaren bu konuyu daha fazla konuşmak durumunda olacağımız anlaşılıyor.

Sadece Kürtlerin Irak’tan kopması değil. Muhtemelen Irak’lı Sünniler ve Türkmenlerin de Irak merkezi yönetiminden hızla uzaklaşması sürpriz olmayacak. Ama umarım bu gelişmeler, bölgede bir mezhep geriliminin gerekçesine dönüştürülmez.

Irak Kürtleri Türkiye ile entegrasyon kararı verirse Türkiye ne yapacak? “Hayır gelmeyin, istemezük mü” diyecek? “Tamam, hadi gelin hoş geldiniz” diyecekse mevcut parlamenter sistem içinde nasıl bir yöntem geliştirecek? Federasyon ve başkanlık sistemi tekrar gündeme gelecekse, şu sıralar çalıştığımız anayasa değişikliği nasıl bir boyut kazanacak? Mesela başkanlık sistemi sağlıklı bir zihinle tartışılabilecek mi?

Türkiye siyaseti, entelektüel camiası ve toplumu bu sürprize hazırlıksız yakalanmamak için şimdiden düşünmeye başlarsa iyi eder. En çok merak ettiğim tepkilerden biri “milliyetçi” MHP’nin tepkisi. Ama verecekleri tepkiyi şimdiden tahmin edebiliyorum. Şunu diyecekler. “Irak Kürtleri önce Türkiye’ye katılacaklar. Sonra da bizim Güneydoğu’muzu alıp gidecekler. Bu bir ABD projesidir” deyip şiddetle karşı çıkacaklar. Muhtemelen CHP de benzer bir söylem tutturacak.

Ama böyle bir gelişme en çok BDP-PKK siyasetini bitirecek. Irak Kürtleri bile Türkiye’ye entegre olurken bizdeki ayrılıkçı Kürtlerin “Bağımsızlık isterük” demesi Kürtler arasında ne kadar gerçekçi bulunacak ve ne kadar taraftar sağlayacak?

Hadi hayırlısı. Bence yeni, heyecanlı, hızlı ve maceralı bir döneme giriyoruz. 2012 Türkiye açısından son derece yeni tarihi gelişmelerin yaşanacağı bir yıl olacağa benziyor. Yeni Türkiye veya Büyük Türkiye için yeni testler yaşayacağız.

Alper TAN

KanalAhaber