Tam Bir Esaret!..

Tam Bir Esaret!..

İnsanlık, bilgi, birikim ve teknolojik olarak geldiği yer inanılması güç bir noktadadır.
Çok değil 50 yıl önce ölmüş birisi dirilse, yeryüzündeki değişikliği görse, herhalde,  “bu benim yaşadığım dünya değil” der!..
Bugün atom karıncalar gibi şehirlerin içerisinde dönen araçlar, her tarafı apaydınlık eden bu ışıklar, tüm noktalara varmış yollar, teknolojik olarak yaygınlaşan Televizyon ortaya çıkmış  internet ve en önemlisi hiçbir kablo bağlantısı olmadan, dağ başında dahi insanlar arasında iletişim sağlayan cep telefonları…
Eskiden ilim irfan öğrenmek isteyen biri buna ulaşmak için yerini  yurdunu terk eder çok uzak diyarlara giderdi. İlime ulaşmak büyük zahmet isteyen bir şeydi… Bugün her yerde okullar, dershaneler, internet ve google amca var. Bilgiye ulaşmak tarihin hiçbir döneminde bu kadar kolay olmamıştı.
Yine üretim aynı şekilde hiçbir dönemde bu kadar çok olmamıştı. Motor gücü, sanayi gücü ile yapılan üretim hem çok kolay, hem de çok verimli…
Diğerlerini saymıyorum. Bugün cebimizde taşıdığımız bir telefonun bize sağladığı kolaylıkları saymaya kalkarsak bu köşe yetmez.
Bütün bu kolaylıklar ve imkanlar bizi rahata kavuştururken diğer yandan bizi esir almış durumda.
Daha önce yazdığım “25. Kare” adlı yazımda, televizyonlar aracılığı ile insanları nasıl esir aldığına değinmiştim.
25. kare; Gözümüz saniyede 24 kare algılayabiliyor. 25. kare ise beynimize yazılıyor. İşte bu 25. Kare biz görselleri seyrederken birileri beynimizi esir alabiliyor. Mesela Çizgi film, film, dizi, reklam senaristleri 25. kare özelliğini sıklıkla kullanıyorlar.  Bazen seyrettiğimiz bir film ve ya dizide ki alt yazıda şöyle bir anons görürüz; “bu filmde sanal reklam uygulaması vardır” işte o sanal reklamın adıdır 25. Kare… Diğer Bir deyim ile Beynimize istedikleri her şeyi işleyebiliyorlar. Böylece zihnen esaret altına giriyoruz.
İnterneti zaten biliyorsunuz. İnternette paylaşım olarak tıkladığınız bir nokta işareti dahi bir çok merkez tarafından kayıt altına alınıyor.. Hiçbir şey gizli değil o mecrada!..
Şimdide Alman Yeşiller Partisi’nden politikacı Malte Spitz cep telefonu operatörlerinin kullanıcılar hakkında sahip olduğu bilgilere açıkladı.  Spitz kayıtlarına göre; nerede uyuduğundan, trenle ne kadar seyahat ettiğine dair birçok detay ortaya çıktı.
Yani biz bu kadar güzel nimetleri kullanırken birileri de bu teknolojik aletleri kullanarak bizi esir alıyor. Hiçbir mahremiyetimizi bırakmıyor.
İnsanlık biyolojik bir robota mı dönüştürülmek mi isteniyor? Yoksa kölelik sisteminin çağdaş çarkının bir parçası haline mi getirilmek isteniyor? Karar teknolojiyi yönetenlerin. Sıradan vatandaşlar ve devletler tam bir esaret yaşıyorlar…
Bu veriler gösteriyor ki iyi insanların boşa geçirecek hiçbir saniyesinin olmaması lazım!..