Suriyeli kadın; Bizi insan olarak görmüyorsanız, hayvan olarak görün
... Esed rejim güçleri tarafından kuşatılan Şam-Beyt Sahım köyünde yaşayan bir kadının feryadı Suriye'deki açlığın ve yoksulluğun boyutunu gözler önüne seriyor. Suriyeli kadın bu sefer insani örgütlere seslenmek yerine hayvan hakları örgütlerine seslenerek 'bizi insan olarak görmüyorsanız, bari hayvan olarak görün' dedi.
Suriyeli mültecilerin yaşadığı bazı kamplarda insanlar açlıktan kedi, köpek eti yemek zorunda kalırken şimdi buna bir de acil kışlık ihtiyaçlar eklenince krizin boyutu ölümcül noktalara ulaştı.
Esed rejiminin saldırıları nedeniyle evlerini terk ederek kamplarda yaşamaya mahkum olan yüz binlerce insan açlıkla pençeleşiyor.
Suriye'deki iç savaşın üçüncü yılında, resmi rakamlara göre 1 milyonu çocuk 2 milyon Suriyeli mülteci yokluk ve sefalet içerisinde yaşam mücadelesi veriyor.
2012 yılından beri devam eden saldırılar nedeniyle Suriye içinde Şam, Halep, Hama, İdlip, Lazkiye, Deir Ezzor ve ülkenin diğer bölgelerinde oluşturulan güvenli bölgelerde kurulan kampların yanı sıra Suriyelilerin komşu ülkelerde sığındığı kamplar da var.
Türkiye, Ürdün, Lübnan, Irak ve Yemen'e kaçmayı başarabilen Suriyeli çaresiz insanların önemli bir kısmı mülteci kamplarına yerleştirilirken kaçamayanların bir kısmı sınır bölgelerinde, bir kısmı muhaliflerin kontrolü altındaki bölgelerde birçok zorunlu ihtiyaç maddelerinden mahrum durumda. Önemli bir kısım ise Esed rejiminin kuşatma altına aldığı şehirlerde bombalar altında yaşam savaşı veriyor.
KEDİ-KÖPEK YEMEKTEN BIKTILAR
Ancak bu kamplarda açlık ve sefalet 'ölümcül noktaya' ulaştı. Kamplara, Kurban bayramında yapılan gıda yardımları şimdiden tükenmiş durumda. Şam'ın güneyinde kuşatma altında yaşayanlar için din adamları ve alimler "zaruretler haramı mübah kılar" hükmü çerçevesinde 'Kedi, köpek, eşek yenilebilir' şeklinde fetvalar veriyor.
Bölgede bulunan İHH ekiplerinin aktardığı bilgiye göre kamplardaki mülteciler kedi-köpek yemekten bıkmış durumdalar. Çocukların açlıktan ağladığı, din adamlarının çare olarak kadın ve çocukların aç kalmaması için erkeklerin oruç tutması yönünde fetvalar verdiği bildiriliyor.
'Bizi insan olarak görmüyorsanız bari hayvan olarak görün
.."
Esed rejim güçleri tarafından kuşatılan Şam-Beyt Sahım köyünde yaşayan bir kadının feryadı yaşananları anlatmaya yetiyor:
Buradaki en büyük ızdırap ve trajedi hasta olan çocuklar, hasta yaşlı adamlar ve hasta kadınlardır. Buradan çıkarma yolumuz olmadığından gözlerimizin önünde ölüyorlar.
Anladık ki bu kuşatma ekmek ve yemek kuşatması ancak bizler sabırlıyız.
6 aydan bu yana burada yiyecek sıkıntısı çekiyoruz.
Burada çocukların sütü yok hatta küçük çocukların maması dahi yok.
Bizler buradan Dünya Devlet Başkanlarına sesleniyoruz. Madem bizleri insan olarak görmüyorsunuz bari hayvan olarak görün ve bizlere hayvana verdiğiniz değeri verin.
Bir sürü hayvan örgütleri var, hayvan örgütlerine sesleniyoruz, o hayvan örgütleri bize yardım etsin. Madem bizleri insan gibi görmüyorsunuz bari hayvan gibi görün ve hayvana verdiğiniz değeri bizlere verin. Anladık ki insani yardım kuruluşları bizi görmüyor, o halde bize hayvan hakları örgütleri yardım etsin.
Hayvan hakları savunma örgütleri var onlara sesleniyoruz.
Hep siyaset adamları kınıyoruz diyorlar, bu boş şeyler bize ne yarar verdi? Bize ne yardım ettiler?Bayramdan bir gün önce bir kadın oturarak yemek pişiriyordu, üzerine bir bomba düştü ve kadın çocuğunu kaybetti. Bu 6 yaşındaki çocuk ne yaptı? Kalaşnikofla mı savaşıyordu? Bu çocuğun suçu neydi?
24 yaşında bir genç gözümüz önünde öldü, biz ona hiç bir şey yapamadık, ilaç yoktu, yemekte ekmek yoktu. İnsani yol açın, yemek içecek elektrik yokluğu ile boğuşuyoruz, sabır ediyoruz ama nereye kadar!
Burada bir yıldan bu yana elektrik yok. Sadece insani yardım yolu istiyoruz. Bir kaç gün önce bir kadın hastalandı o kadını bir kafir görürse kalbinde şerliği gider. Kadını nereye götüreceğiz? Hastaneler yok, ilaç yok. Bir çocuk var ağzında iltihap var, ona ne yapabiliriz? Hiç bir şey yiyemiyor bizler ona ne yapabiliriz. Bu hasta insanlar nereye gidecek?
Bizler son nefesimize kadar sabır edeceğiz. Vallahi ölürsek bile evlerimizde hiç çıkmayacağız. Çocuklarımız şehid düştü ve hala şehid düşmesine rağmen biz buradan çıkmayacağız. Allah bize sabrı ile güç veriyor. Burada en zor olan çocuklardır.
Bizler onlara yedirmek için hiç bir şey veremiyoruz.
Esed rejim güçlerince kuşatma altına alınan Şam ve Humus'ta çocuk ölümleri başladı. Şam bölgesinde en az 15 çocuk yetersiz beslenme sebebiyle yoğun bakıma alındığı söyleniyor.
DOKTORLARDAN ACİL ÇAĞRI
Muhasara nedeniyle bölgeye gıda ve tıbbi malzeme girişine izin verilmiyor. Doktorlar, yardım kuruluşları kısa bir süre içinde müdahale edilmezse hastanelere gıda yetersizliği yüzünden getirilen insanların bu sefer de ilaç yetersizliği yüzünden can çekişerek hayatını kaybedeceklerini belirtiyor.
İşte hastanelere gıda ve ilaç yetersizliği bağlı şikayetler yüzünden yatırılan insanların görüntüleri:
Şam Yarmuk Mülteci Kampındaki bu görüntülerde de kamplarda yaşayanlar bayat mercimekle yapılmış ekmekleri yiyorlar. Unsuz yapılmış olan ekmeğin çok sert olması dikkat çekiyor.
İşte un kullanmadan yapılmış bir ekmek:
ESED REJİMİ HALKI AÇ BIRAKIYOR
Guta'da mısırın tonunun 700 dolardan 2 bin 500'e çıktığı, böyle giderse 5 bin'i bulabileceği belirtilirken Esed rejiminin mültecilerin aç kalması için buğday, mısır, arpa gibi temel besin ürünlerini fiyatının çok üzerinde topladığı öğrenildi.
KIŞLIK İHTİYAÇLAR
İHH Suriye Çalışma Koordinatörü Muhammed Yorgancıoğlu'nun verdiği bilgiye göre, mülteci sayısının giderek artması nedeniyle kamplarda gıda ihtiyacının had safhaya ulaştığını, bunun yanında Suriyeli mültecilerin yoğun olarak yaşadığı Antakya-Hama-İdlib-Haleb arasında kalan bölgede yaklaşan kış mevsimi nedeniyle battaniye, kışlık elbise, yağmurluk, sünger yatak, halı, hasır gibi acil ihtiyaçların olduğunu belirtti.
Yorgancıoğlu, bu bölgelerde pek çok yere gece elektrik verilemediği için insanların karanlıkta yaşadığını belirterek, şarjlı ışıldak alınarak bu soruna geçici bir çözüm bulunabileceğini dile getirdi. Yorgancıoğlu ayrıca bölgede sık sık yangınların meydana gelmesi nedeniyle çadır kentlerde sivil savunma ekipleri kurulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: Haber7