ÜSTÜNLÜK TAKVA İLEDİR

ÜSTÜNLÜK TAKVA İLEDİR

İnsanoğlu tek başına yaşayamaz insanların beraber olmaları fıtridir. Yaradılışın gayesi de budur. Bu tabloyu en güzel ifade eden yüce Rabbimizdir." EY İNSANLAR! DOĞRUSU BIZ SIZI BIR ERKEKLE BIR DIŞIDEN YARATTIK. VE BIRBIRINIZLE TANIŞMANIZ IÇIN SIZI KAVIMLERE VE KABILELERE AYIRDIK MUHAKKAK KI, ALLAH YANINDA EN DEĞERLI OLANINIZ, ONDAN EN ÇOK KORKANINIZDIR. ŞÜPHESIZ ALLAH BİLENDIR. HER ŞEYDEN HABERDARDIR. Hucurat suresi Ayet 13. İnsanların kadın erkek olmaları, kavim ve kabilelerden oluş varlıkları üstünlük değil, bilakis tanışmaları içindir. Irkla insan üstün değildir. İster dünyanın süper gücü ol. Irkın, Aşiretin, kavmin ne olursa olsun İndallah’ta üstünlük takva iledir. Kim Allahtan çok korkuyorsa o üstündür demektir.

Asrımızda herkes üstün benim diyor. Bu benlik rekabete dönüşmüş. Ümmet fertlerini birbirine düşürmüştür. Bu cahili adetler İslam dini gelmeden önce Arap toplumlarında mevcuttu. Bu konularda Tekasür suresinde Rabbımız Ümmet fertlerini haberdar ediyor. Arap toplumu üstünlük macerasında o kadar ileri gitmişler ki, sağ olanlar, aşiretler, insanların dışında ölüleri de hesaba katmışlar mezardaki ölülerini bile saymışlar övünme malzemesi yapmışlardır. Bu gün bu üstünlüğün yerini, teknoloji, dünya serveti, siyasi çoğunluk, mezhep çoğunluğu, aşiret çoğunluğu kimin elinde ise o kendisini dünyanın kralı sanıyor. İnsanları korkutuyor ve sömürüyor. Dünya’da iki sınıf insan var. İnanan, inanmayan, Cennet ehli, cehennem odunları, gerçi bazı sapık fikirliler hoşlarına gidilsin, dünyalık üstünlüklerinden dolayı Hıristiyan ve Yahudileri bile cennete sokabiliyorlar. Bu düşünce tarzı ideolojik olduğu için, İslam akidesine terstir. İnanan, inanmayan toplumlarda en çok siyasi aktörler, küresel güç odakları üstünlükte, yağlama da, zulümlerinde, Sömürmelerinde, alkışlayıcılıkta konumlarını hep korumuşlardır.

A.B.D Başkanı Obama, Rusya lideri Putin, Üstünlük adına harabeye dönmüş Suriye diktatör ve insan katili Esat, Kadim devlet Mısırın yönetim gaspçısı, küresel güç odaklarının piyon ve finosu Sisi, Pers İmparatorluğu heveslisi, Şia aşığı, ehlisünnet düşmanı İran yönetimi. Devlet terörü estiren Siyonist İsrail’in şımarık çocukları, ekranların birinci gündemi, yazılanların baş aktörleri olmaları gerekirken, hep es geçen unutturulan gündem kayıplarıdır. Nedense bizim yöneticiler bu günlerde katil devlet İsrail yöneticilerine ve İsrail halkına dost diyebiliyor. Bir Müslüman bunların dünya üstünlükleri, güç birliği karşısında Müslümanlar ancak bunlarla iyi geçinmek, bunlar süper güçtür günahlarına ortak olmakta ısrar ederse İmanından şüphe edilir. Dünyada kim çalışırsa Allah ona verir.

Hıristiyan âdeti olan Yılbaşı gecesini Hindistan’da ineğe tapanlar bile belki Müslümanlar kadar kutlamadılar. Siyonist adetleri işlemek Müslümanların iliklerine kadar sirayet etmiş, tam bir cahiliye adetleridir, birleşmek, süper güç olmak ve sevmek. Teknolojide çağ atlamak, gerçek adalet dağıtmak, Hep alan el değil, veren el olması Müslümanın görevi iken, İslam birliğini kurmak, para birimi oluşturmak, İslam savunma gücünü elde etmek, Ümmet görüşünü benimsemek, Halifelik çınar ağacını tekrar canlandırmak Müslümanların görevi değilmidir? Memurlar için Cuma Namazına hükümetçe Genelge yayınlanmış taksitle özgürlük olur mu? Gönlümüz Cuma gününün tatil olmasıdır. Hem seçenler hem de seçilenler yalancı Demokrasiyi çiğnemekle yatıp kalkıyorlar. Bu tablolar zillet ifade vitrinleridir. Gerçi göstermelik de olsa Suudi Arabistan Savunmada adı İslami bir savunma ittifakı kurmuş, Endonezya, Pakistan’ın bu oluşumda olmaması manidar ve düşündürücüdür. Bu oluşumda Esat, Sisi, Katil, Siyonist İsrail’e dokunma, mazlum Suriye halkına, dılhun Mısır Müslümanlarına, Öz yurdunda garip Filistin mazlum halkına deva var mı? Merak ediyorum.

Ülkemizde ve islam coğrafyasında çok acı tablolar var. Verilmeye çalışılan hormonlu ilaçlar çözüm önerileri mazlum halk fertlerine deva değil. Bilakis insanları küstüren, uyuşturan, yaraları uzun vade devam ettiren yöntemlerdir. Bazı şahısları çok övmek, her yaptığı doğrudur demek, yanlışlarını ikaz edenleri linçe tabi tutmak, Aklıselim yönetim tarzı değildir. Ekranlarda söylemlerle diriliş nesli demek çok arzuladığımız söylemlerdir. Kiralık kalemler cüceleri yüce yapabiliyorlar. Yazıları ile göklere çıkarabiliyorlar. Allah muhafaza nerede ise haklarında ayet hadis ihdas edecekler üstünlük tutkunluğundan. Bu tablo siyasette, tarikatta, meşrepte, yazarda, çok yaygındır. Müslümanları yakan bir veba hastalığıdır. Diriliş nesli dedikleri Avrupa aşığı, İsrail muhibbi olamazlar. Müslüman! Faizli, zinalı, ladin, laik, düzen olarak Allaha isyan bayrağını açmış, helali haram, haramı helal sayan bir rejimin savunucusu kollayıcısı olamaz.

Cahiliye adetlerini, tağuti sistemleri korumak ne zaman Müslümanlara düştü. Gerçekten Allaha inanıyorsak İslami değerler her şeyin üstündedir. Bunları bilmek, anlatmak müslümanın görevidir. Üstünlük takvada dir, çoğunluğa tabi oldum demek değil, gerçek imama tabi oldum demek akıllı insanın vasfıdır. Teknoloji üstünlüğü, sömürü ile elde ettikleri dünyalıklarla, Sayısal savunma güçleri ile, Küresel maddi güçlerle bugün insanlar katlediliyorlarsa, İnsanlar can yelekleri ile denizlere dalıp, cansız bedenleri deniz dalgaları ile sahillere vuruyorsa, İnsan katillerinde merhamet aramak, kurtuluş beklemek, Gerçek Müslümanların takip edeceği doğru yol değildir. Nuh A.S. MIN gemisine en çok binenler hayvanlardır. Gemide olan insan sayısı çok azdır. Hakkı hâkim kılmak için takvada üstün olanlarla beraber olun.