STK BAŞKANLARINDAN BARIŞ YEMEĞİ
STK Başkanlarından, hükümetimizin başlattığı terör ve Kürt sorununun çözümü konusunda başlatılan çabalara barış yemekli destek geldi.
Şanlıurfa STKları Öncülüğünde Allahın dostu Hz. İbrahimin memleketi dostluk ve kardeşliğin başkenti Şanlıurfadan barış çağrısı Kardeşini Yakan Nemrud Değil Hz. İbrahimin Ateşine Su Taşıyan Kuş Ol sloganıyla barış yemeği düzenlendi.
Terör ve Kürt sorununun çözümüne yönelik atılacak adımlara destek noktasında Şanlıurfa STK Başkanlarının organizesiyle ve iki tarafın temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen barış yemeğine Vali Celalettin Güvenç, Emniyet Müdürü Mehmet Likoğlu, Müftü İhsan Açık,
ile aralarında ŞUTSO Yönetim Kurulu Başkanı E.Sabri Ertekin, Kent Konseyi Başkanı Sabri Dişli, ŞUPİAD Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Toru Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nejdet Bayık, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Vildan Polat, TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Mahmut Barutun da bulunduğu STK Başkanları, STK Temsilcileri, şehit aileleri ile evlatları dağda ölen aileler katıldı.
30 yıldır devam eden ve gerek ülkemizin gerekse bölgemizin ekonomisine olumsuz etkileri olan terör olayları ve Kürt sorununun çözümü için hükümetimizin başlattığı çözüm arayışlarına destek olması adına Sivil Toplum Kuruluşu Başkanları ve kanaat önderlerinin katılımıyla gerçekleştirilen sağduyunun hâkim olduğu barış yemeğinde sürecin kararlı ve yapıcı bir biçimde sürdürüldüğü gözlendi.
Barış yemeği Kuranı kerim okunmasıyla başladı, ardından Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Başkanı E.Sabri Ertekin bir açılış konuşması gerçekleştirdi. Başkan Ertekin, konuşmasında Bugün burada hayırlı bir iş için toplanmış bulunuyoruz. Son zamanlarda hükümetimizin yaptığı cesur atılımlarla barış ümidimiz her zamankinden daha fazla arttı. Siyasi kaygıları değil insani kaygıları öne alan, büyük risk taşıyan ancak inşallah gerçekleşmesiyle ülkemize de kazancı çok büyük olacak olan bu girişimleri takdirle karşılıyor, toplumu oluşturan sessiz çoğunluğun sesi olarak bütün kalbimizle destekliyoruz.
Barış süreci çok önemlidir. En kötü barış en iyi savaştan iyidir. Tarihimizde Hudeybiye antlaşması görünürde Müslümanların aleyhine iken oluşan barış ortamı, İslamın en çok kuvvetlendiği zaman dilimi olmuştur.
Bizler de bu sürece bir katkıda bulunmak için elimizden geleni yapmak isteriz. Bizim Ş.Urfa kültüründe aileler arası husumet olunca, araya girilir, bu aileler barıştırılır ve bir daha da birbirlerine düşmanlık etmezler. Biz de sivil toplum kuruluşları olarak, desteğin Urfalıcasını yapmak için şehit aileleri ile çocuklarını dağda kaybeden aileleri bir araya getirerek sembolik de olsa bir barış yemeği düzenledik.
Selçuklu hükümdarı Alparslandan beri, Osmanlı padişahı Yavuzun Memlük seferi, Çanakkale savaşı, Halepçe katliamında Türkiye nin Kürtlere desteği, Van depremindeki dayanışma göstermiştir ki Türk ve Kürtler birbirinin gerçek dostudurlar. Ayrılamayacak derecede birbirlerine karışmışlardır. Bizim ortak yanlarımız binlerce, üst kimliğimiz İslam, din kardeşliğimiz akrabalık bağlarından önce gelir. Elbette herkes kavmini sever, ancak bu başkalarına düşmanlığı gerektirmez. Biz inanıyoruz ki Türk, Kürt, Arap ve bu topraklarda yaşayan diğer bütün milletler barış istiyor. 1000 yıldan beri beraber yaşayan ve her türlü dış etkene karşı birlikte mücadele eden insanlarımızın birbirleriyle sorunları yoktur. Kürt toplumumuzun kahir ekseriyetide bölünmeye karşıdır. Ancak ülkemizin gelişmesini istemeyen ve daima onlara Pazar, ve yaptıkları yanlışlıklara müdahele edemeyecek kadar zayıf olmamızı isteyen dış ülkeler ve bunların piyonları, bizi birbirimize kırdırarak, bir taşla iki kuş vurmak istemektedirler. Bunlar hiç işlerine gelmeyecek olan bu barış sürecini baltalamak için sahte eylemler yapabilirler, uyanık olalım. Bunlara izin vermeyelim, tuzaklarına düşmeyelim.
Geçmişte ülkemizde önemli yanlışlıklar oldu, Müslümanlığını yaşamak isteyenlere de, Kürtlere de büyük zülümler oldu. Yapılan eziyetler başkaldırıya tahrik ediyordu. Ancak hükümetimiz yaptığı düzenlemelerle herkesin insanca yaşayacağı bir ülkenin temellerini atıyor. Geçmişte hayal bile edilemeyecek işler yapıldı. İnşallah yeni yapılacak anayasamız bunu tamamlayacak. Demokrasi içinde çözemeyeceğimiz bir sorunumuz yoktur. Bundan sonra ne yapacaksak, kırmadan, dökmeden yapacağız. Nasıl ki Avrupalılar, Amerikalılar bir araya gelerek güçlü oluyorlarsa, bizler de bir araya gelerek güçlü, iri ve diri olacağız. Güçlü olalım ki ne ülkemizde, ne de dünyada haksızlıkların olmasına izin vermeyelim. Çok şükür Şanlıurfamızda herhangi bir terör sorunu yok ama bu sıkıntıların bitmesiyle ülkemiz rahat bir nefes alacaktır.
Bu düşüncelerle barış sürecine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz. Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun dedi.
Başkan Ertekinin konuşmasının ardından Vali Celalettin Güvenç, bir konuşma yaptı. Vali Güvenç, konuşmasında "Artık bu ülkede anlar ağlamasın. Kürt anası da, Türk anası da, Arap anası da ağlamasın,. Bu ülkeye hizmet edecek olan çocuklar sağda solda heder olmasın, gelsinler insan gibi yaşasınlar, ailesine, toprağına hizmet etsinler. Süreç bu ülkede kardeşlikten yana, demokrasiden yana, geleceğin aydınlatılmasından yana işlemeye başlamıştır. Herkes yüreğindeki bir sızıyla yaşamaktan kurulacaktır. Bu defterin kapanması, beyaz bir sayfanın açılması ve kucaklaşmak lazımdır. Artık karanlık dönem bitmiştir. Son söz olarak analar artık ağlamasın diyorum ve bende Kürtçe yeter anlamında kullanılan 'edi bese' diyorum" dedi.
İl Müftüsü İhsan Açık da bir konuşma yaparak sürece destek ve sağduyu çağrısı yaptı.