Sosyal Paylaşım Fenomenleri
Fenomen Fransızca bir kelime olup, şaşkınlık, gıptalıktır. Türkçesi bir şeye aşırı bağlılık, bağımlılık olarak tarif edilir. Asrımızda teknoloji ilerlemekle beraber henüz tam olarak insanlığın istifadesine sunulmamıştır. Teknolojiyi icat edenler maddesinden insanı sömürüyor. İçindeki İslam dışı şeylerle insanlığın manevi yönünü bombalıyor. Bilhassa gençliğin aşırı derecede internet bağımlısı olması iyi bir alamet değildir. Ne yazık ki, bugünkü teknoloji insanlığı bozmaya, yok etmeye, saldırmaya yöneliktir. Eskiden savaşlar er meydanında yapılırdı. Şimdiki savaşlar ise teknoloji ile yapılıyor. Gerçi eldeki silah gibi bir şeydir teknoloji kişinin kullanmasına bağlıdır. Ülkemizde istatistiklere göre gençliğin yüzde 92 si internet bağımlısı olmuş. Çılgın bir bağımlılıktır. Er meydanı gibi Müslümanlar düşmanın silahı ile silahlanmaz. Islah edilmeye çalışılmazsa inananları büyük tehlikeler beklemektedir. Artık bir haber yâda ilanı duyurmak için, davulcuyu sokağa salıp ey! Ahali duyduk duymadık demeyin, dedirtmeye gerek yok. Veya belediye hoparlörlerinden anons yaptırmaya da lüzum yok. Bir Twıt atmak yeterli binlerce kişi bir dakikada haberdar olur.
Bu teknoloji bağımlılığı gençliğimizi kitap okuma alışkanlığından alıkoymuştur. Monoton, sanal bir hayata mahkûm etmiştir. Bilhassa gençlik, bu paylaşım siteleri cazip olduğu için hemen raydan çıkabilmiştir. Duygusal evlilikler, aile ocaklarının yıkımı bu paylaşım alanların kurbanlarıdır. Buna dur demek için İslami kesiminin inancı, ilkeleri gereği sosyal paylaşım alanlarında yer almaları zarurettir. Silahtan daha tesirli, insanı bozucu akımlara alternatif olmalıdır. Tüm alanlarda İslami kesim asrın gerisinde olduğu gibi bu alanda da çok gerilerdedir. Hatta bazı din kisveli hocalarımız bilgisayara yanaşma, uzak dur haramdır. Bunu söylerken oğlunun, kızının, gelinin elindeki teknoloji aleti çoktan İslam dışı şerbetini içirmiş farkında bile değildir. Hatta bazı gençler bu sanal âlemin bağımlıları olmuşlar ki, bir an bile onları, o cihazlardan ayıramazsınız sanal yatıp sanal kalkıyorlar. Resmi dairelerdeki görevliler, Öğrenciler, öğretmenler, direksiyon başında olan şoföre kadar. Herkes sanal hayat bağımlısıdır.
Nerdeyse her hareketlerini paylaşıyorlar, yedikleri yemek, içtikleri su, gezdikleri yerler duydukları haberler, ilginç hareketler, komiklik, anormallik hatta organize işler bile yapılıyor gezi örneği ne varsa paylaşıyorlar. Bazen kendi çektikleri kendilerinin ilginç resimlerini bile paylaşıyorlar. Kiminin sayfalarında binlerce sanal arkadaşı var, ama gerçek âlemde ise çok ama çok yalnızlar ki, zaten bu yalnızlık onları bu sanal, yalan âleme itmiştir. Burada sorumluluk aslında ailelere düşmektedir diyeceğim, ama aile reisleri de bu âlemdeler. Gençleri yalnız bırakmaları onlarla gereği gibi ilgilenmemeleri arkadaş olamamaları bu gençleri böyle sanal âleme itmiştir. Onlarda bu yalan âlemde teselli olmak ve çok da tanımadığı sanal arkadaşlara ihtiyaç duyup kendilerince bir sanal dünya kuruyorlar. Bazen bu yalan âlemde evlilikler, aşklar, dostluklar, arkadaşlar, sırdaşlar v.s oluşmakta ama sanal olduğu için fazla uzun süreli olamıyor ve tekrar bozuluyor. Çünkü dedim ya sanal âlem, yalan âlem diye bu durumda insanlar kendilerini olduğu gibi değil de farklı bir kişilik ve şekilde tanıtıp aldatma, kandırma, hile, dolandırma gibi insan psikolojisini bozabilecek ve maddi zararlar verebilmektedir. Tabi bu durumda olan sadece çocuklar ve genler değil, aynı durumda olan farklı yaşlarda olan insanımız da var. Bayanlar ağırlıklı olmakla beraber çocuk, genç, orta yaş ve teknolojiyi iyi kullanan yaşlılarımız bile var
Kaybettiklerinizi sanal âlemde hemen bulabilirsiniz, bir tık ile elinizin altında. Merak ettiklerinizin sayfalarına girin! Durumları nedir, ne yerler, ne içerler, işleri nasıldır hepsini öğrenebilirsiniz yeter ki netiniz olsun. Bunları: Facebook, Twıtter, İnstgram, badoo, Tango v.s gibi paylaşım sitelerinde bulmak mümkündür. Başta ben olmak üzere, çünkü gündemi buralarda bulabiliyorsunuz. Bol resimleri ile fiziki durumları bile bellidir. Özellikle yedikleri yemeklerin resimleri birinci sırayı alır. Kiminle arkadaşlar, kiminle ilişkileri var onu da görürsünüz. Çünkü özellikle gençler kız yâda erkek fark etmez, ilişkisi olduğu kişiyi aleni edecek kadar hayâsızlaşmışlardır. Hayâ minel iman, Hayâ imandandır iman zayıflığı veya yokluğu bizleri bu duruma düşürmüştür. Geçen yazımda yazmıştım, hak yol İslam yoludur başka çıkış yok ve bulunamaz kimse farklı yollar aramasın. Bu anlamda dini eğitimlere ağırlık verilmeli gençliğe helal haramın ne olduğu, namahrem ile mahrem ve namus kavramları yeteri kadar öğretilmelidir. Ar, namus, hayâ, iffet, kavramların içini boşaltmaya çalışılıyor ve özellikle batı illerinde hayâsızlık almış başını gidiyor. Allah sonumuzu hayırla neticelendirsin inşallah. Doyumsuz, frensiz, çılgınlıkla yaşamaya alıştırılan gençliği durduracak en büyük engel dindir, sağlam İslam görüşlerini yazmaktır insanlığı uyarmaktır. Sanal âlemler, internet belası asrın en büyük fitnesidir. Teknoloji kullanılmalı, teknolojinin kötü tuzağına düşmemek için herkes sorumludur Teknolojiyi iyilik ve hayırda kullanmak dileklerimle...