Son Dakika Haberi: Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu
Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldığı bir televizyon programında göçmen, garantörlük ve Ukrayna-Rusya savaşı konularında flaş açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge'de canlı yayında soruları cevaplandırdı.
Bakan Çavuşoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:,
* Yaklaşık 3.7 milyon Suriyeli göçmen var. Diğer sorunlu bölgelerden de Türkiye'ye gelenler oldu. Düzenli, düzensiz göçmenler 5 milyona yakın. Bazıları ülkelerine döndü. Bazıları Batı ülkelerine gittiler.
TERÖRDEN ARINDIRDIĞIMIZ BÖLGELER GÜVENLİ BÖLGE HALİNE GELDİ
* Uzun yıllardır süren uzun bir konu. BM, AB'yle yapılan insani bir işbirliği var. Bu soruna ne açıdan baktığınız önemli. Bu işi siyasete alet etmemek gerek. Bir olgu bu. Türkiye'de bu kadar göçmen var. Suç işlenme olarak baktığınız zaman Türkiye ortalamasına göre değerlendirmek gerekir. Siyasetçilerin abarttığı düzeyde mi ona bakmak gerekir.
Bizim terörden arındırdığımız bölgeleri Suriyeliler güvenli bölge olarak kabul etti. İdlib'de 2 milyona yakın insan da ülkemize gelmekten vazgeçti.
Düzensiz göçmende öncelikle can güvenliğini garanti altına almamız gerekiyor. Türkiye aynı zamanda Lübnan'daki göçmenlere de yardımda bulunuyor.
TÜRKİYE 2021'DE 451 BİN KİŞİNİN YURDA GİRİŞİNİ ENGELLEDİ
Türkiye 21 bin kişiyi geri gönderdik. geçen yıl 451 bin kişinin yurda girişi engellendi. Duvarlar ve kameralarla bunu engellemeye çalışıyoruz. Avrupa da bu girişimimizi destekliyor. 2022 yılında şu ana kadar 127 bin kişinin girişine engel olduk. Oysa muhalefet sanki sınıra gelen herkes elini kolunu sallayıp yurda giriyormuş gibi algı oluşturmaya çalışıyor.
SOSYAL MEDYADAKİ GÖÇMENLERİN VİDEOLARI
* Halkımızın elbette duyguları var. Biz bu görüntüleri kışkırtanları eleştiriyor. İftiraya varan aşağılayıcı eleştiriler yurt dışına giden vatandaşlarımıza yapılmadı mı? Türkler gettolaşıyor Avrupalı olmadı diye eleştiriler yok mu? Asimilasyon hemen olacak diye bir şey yok. Yanı başımızdaki ülkeden gelse bile kültürel farklılıklar var. Bu bir sorun. Biz bu sorunu yönetiyoruz. Ama ırkçılık yapmadan, insanlık anlayışından ve hukuktan uzaklaşmadan bu konuyu ele almak lazım.
* Elbette şu anda AB ve Mülteciler Yüksek Konseyi Suriyeliler ile görüşmeler yapıyor. Ayrıca BM temsilcisi bu konuları da ele alıyor. Biz ne diyoruz. Taliban'la angajmana giriyoruz. Ülke çökmesin daha fazla mülteci gelmesin, teröristler yeniden türemesin diye. Biz tanımadan angajmana girmesinin faydalı olduğuna inanıyoruz. Son günlerde Rejim YPG ve PKK ile ciddi çatışıyor. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Bu YPG/PKK'nın da Suriye'yi bölme planları var.
* Ülkedeki yönetimle aramız iyi değil diye ülkenin parçalanmasını destekleyemeyiz ki. Terör örgütünü destekleyemeyiz. Bunlar esasen istihbaratı ilgilendirdiği için geçmişte istihbarat düzeyinde görüşmeler olmuştu. Bunu da Cumhurbaşkanımız dile getirmişti. Göçmen konusu uluslararası bir sorun olduğu için BM'nin ve uluslararası örgütlerin angajmana girmesi lazım.
ANTALYA BARIŞ İÇİN UMUT VERDİ, NATO ZİRVESİ UMUDU BİTİRDİ
Ukrayna Rusya arasındaki savaş Antalya zirvesinde çözüm olacağı umudunu taşıyorduk. Ancak NATO zirvesinde bu savaşın uzayacağı kanaatine vardık. Güvenlik konusu ve detaylara geldiğinde savaş yanlılarının olduğunu gördük. Biz Antalya ve İstanbul müzakerelerinde savaşın sona ermeyeceğini biliyorduk. Ancak verilen belgeler umutlarımızı artırmıştı. Katliam gelince ortamı gerginleştirdi ve barış umudu azaldı.
RUSYA VE UKRAYNA ARASINDAKİ EN ZOR KONULAR
Zelenskiy; Putin hala Türkiye'de bir araya gelme umudu var. İki tarafın da şartları var. Rusya'nın şartları var. Rusya'nın şartlarına karışlık Ukrayna güvence istiyor. Rusya asker ve silah konusunda şart koşuyor. Bunu da egemen bir ülkenin kabul etmesi zor. Rusça dilinin tekrar öğretilmesi kolay. Ayrıca Nazilerle ilgili talepler de Rusların olayı sulandırması. Donbas, Kırım statüsü en zor konular.
HANGİ TARAF BARIŞA DAHA YAKIN?
* Bu konuda değişik toplantılara katıldık, sürekli telefonda da görüşüyoruz. O nedenle bir taraf barışa daha yakın dersek arabuluculuk görevimize saygısızlık yapmış oluruz.
* Zelenski Ukrayna'nın devlet başkanı. Zelenski bu savaş başladıktan sonra güçlü bir liderlik sergiledi. Elbette ki savaş başlayınca dışarıdan yardıma muhtaç oldu. Ama dışarıdan yardım istedi diye "onların güdümüne girdi" demek doğru olmaz.
* Zelenski savaş başlamadan önce de Putin ile bir araya gelmek istiyordu. Savaş başladıktan sonra her Cumhurbaşkanımızla konuştuğunda Putin ile bir araya gelmek istediğini belirtiyordu. Zelenski ve Putin'in Antalya'da bir araya gelmesi hala masada. İkisi de görüşme için olumlu mesajlar veriyorlar fakat şartlar oluştuğunda.
Mairopol'ün önemli bir kısmını Rusya işgal etmiş durumda. Rusya'ya göre burada yabancı savaşçılar var. Türkiye'nin şu anda orada mayından dolayı çıkamayan gemilerimiz var. Ayrıca daha önceden bağlantısı yapılmış olan ithal edeceğimiz ürünlerin yüklü olduğu 22 gemimiz körfezden çıkamıyor. İşin insani boyutu ile birlikte müzakerelere katkı sağlamak istiyoruz. Bununla birlikte Ukrayna'nın istediği garantiler var. Müttefikler böyle bir garantinin içine girmek istemiyorlar.
UKRAYNA -RUSYA SAVAŞI İÇİN KİM NE ÖNGÖRDÜ
Savaş öncesi Avrupalılar Rusya'nın saldıracağına inanmazken, ABD, Rusya'nın saldıracağını söylüyorlardı. Avrupa'nın birçok temsilcisi savaşa Kiev'de yakalandı. Biz de savaşın bu denli geniş boyutlu olacağını düşünmüyorduk. Savaşın başladığı anda Kazakistan'da idik. Olay başlar başlamaz bakanlık bünyesinde bir kriz merkezi kurduk ve çalışmalara başladık. Aynı gün de Kazakistan'dan döndük. Döner dönmez Cumhurbaşkanımız bünyesinde Külliye'de toplantı yaptık. Bir metin hazırlayarak açıklamamızı yaptık.
TÜRKİYE'NİN RUSYA VE UKRAYNA POLİTİKASININ SIRRI
Türkiye'nin Rusya Ukrayna krizinde izlediği ve herkesin takdirini kazanan politika bir günde oluşan bir hareket değil. Türkiye geçmişten beri hem Ukrayna hem Rusya ile temasları vardı. Ayrınca Türkiye'nin Rusya ile temaslarında çok zor zamanlardan geçti. Bizim başarılı olmamızın nedeni açık ve şeffaf politikalarımızın etkisi oldu. Kırım için de Ukrayna'nın işgali için de tavrımız net oldu. Biz uluslararası platformda Rusya'nın kurallara uymayan tavırlarını reddettik. Ayrıca hemen Montrö'yü devreye koyduk ancak hava koridorunu açık tuttuk.
RUS VE AVRUPA'NIN GEMİLERİNE BOĞAZI KAPATTIK
Türkiye'nin Rusya'ya karşı yaptırımlara katılmamasına dünyanın anlayışla karşılamasının nedeni ise bağlayıcı yaptırım BM'nin aldığı kararlardır. Bununla birlikte biz arabuluculuk rolü üstlendik. İki ülke için de aynı mesafede kaldık. Bu nedenle bizim yaptırımlara katılmamamız anlayışla karşılandı. Bu şartlarda bizim yaptırımlara katılmamamız sadece Yunanistan ve Rum kesiminden tepki geldi. Şu anda Türkiye'den başka iki ülke arasında görüşmeyi sürdürebilecek durumda olan ülke yok. Rusya'nın savaş öncesi bildirimde bulunduğu 4 savaş gemisi savaş başladığı gerekçesiyle geçiremeyeceğimizi söyledik. Aynı şekilde İngiltere ve batının gemilerinin de boğazdan geçişine izin vermedik. Biz ayrıca Rusya'ya savaş uçaklarını Türkiye üzerinden uçurmamaları talebinde bulunduk ve uçuşlar durduruldu. Ancak bizim muhalefet partileri Türkiye'nin batı yanında Rusya'ya yaptırım uygulamasından yana oldu. Ancak sonradan bunun yanlış olduğunu anladılar.
BU HABER KASITLI BİR HABER AMAÇ TÜRKİYE'Yİ YAPTIRIMLAR İÇİNE SOKMAK
Rusya - Ukrayna krizi bizlere sıkıntı getirmesine karşın bize yeni fırsatlar da sundu. Rusya'dan kimsenin birşey almaması bizi önemli bir seçenek noktasına getirdi. Enerji arz güvenliği açısından Türkiye daha ön plana çıktı. Ayrıca Çin ile Avrupa arasındaki ticarette kuşak ve yol projesi Rusya'nın durumundan dolayı çok önemli noktaya geldi. Çin'in Avrupa'ya günlük ticaret tutarı 1 milyar dolar tutarında. Bu açıdan Azerbaycan ve Türki Cumhuriyetler ile Çin arasındaki güzergah çok önemli noktaya geldi. Ancak Rusların parası Türkiye'ye akıyor şeklindeki WSJ'in haberi kasıtlı ve Türkiye'nin yaptırımlara katılması baskısı oluşturmak için yapılmış bir haberdir.
UKRAYNA'YA VERİLECEK GARANTİ KONUSUNDA ÇEKİNCELER VAR
Ukrayna, NATO'ya girmeyeceksem bana da bir garanti olsun istiyor. NATO'nun 5. maddesinin kendisi için uygulanmasını istiyor. Ancak Ukrayna'nın bu talebine ABD, İngiltere ve Kanada bunu kabul etmedi. Türkiye de bu talebi kabul etmedi. Türkiye'nin asker göndermesi söz konusu değil. Garanti, Rusya'dan gelecek tehdide göre verilecekse bir anlamı var. Ancak Ukrayna'nın NATO'nun 5. maddesi üzerinden talebini biz kabul etmedik. Ancak prensip olarak P5 +Rusya Polonya garanti teklifine evet demiştik. Rusya dışındaki P4 ülkeleri içinde görüşmeler sürüyor.
UKRAYNA SAVAŞINDA ÇİN HANGİ TARAFA DAHA YAKIN
NATO'nun güvencesi dışında Ukrayna'ya nasıl bir garanti verilebilir konusunda görüşmeler sürüyor.Garantinin ne olduğu konusunda bir netlik kazanılırsa bu o zaman değerlendirilebilir. Savaşın devam etmesini isteyen ülkelerin kimler olduğunu herkes biliyor ancak bunu dile getiremeyiz. Çin şu ana kadar dengeli bir politika izlemeye çalışıyor. NATO'yu suçlayıcı açıklamaları oldu. Rusya'nın taleplerinin gözetilmesi çağrısında bulundu. Ancak Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne sık sık çizdi, Ayrıca sorunun barışçıl yönden çözülmesi konusunda çağrısında bulundu. Çin aynı zamanda P5 ülkelerinden birisi. Ukrayna'ya verilecek garantide onlar da yer alıyor. Bizim Uygur Türkleri dolayısı ile zaman zaman karşıya geliyoruz. Ancak Çin süper bir güç. Rusya'ya karşı yaptırımlar konusunda daha temkinli davranıyor.
KAYNAK: HABER7