Solcu muhalefetten ne bekliyordunuz ki…!

Solcu muhalefetten ne bekliyordunuz ki…!

Türkiye’de bugüne kadar onlarca darbe ve darbe teşebbüsleri yapılmıştır. Acaba Solcu muhalefet hangisine karşı çıktı? İsmet İNÖNÜ 1960’ta Adnan Menderes’e “Böyle devam edersen ben dahi seni kurtaramam” dememiş miydi?  Adnan Menderes idam edildikten sonra 1961’den sonra CHP İnönü başkanlığında bir hükümet kurmamış mıydı? Çünkü başka türlü iktidara gelmeleri imkânsızdı.  
12 Mart 1971 muhtırasına mı bir şey dediler? Hayır; hemen hükümetin çekilmesi ve yerine Solcu bürokratlardan oluşan bir ara rejim hükümetinin kurulması için paçaları sıvadılar. Solcu bürokrat Nihat Erim başkanlığında bir ucube hükümet kurulmuştu. Nihat Erim böylece Sol zihniyeti iktidara taşımıştı. Aksi takdirde iktidar olamazlardı.
1980 darbesini bile kınamadılar. Yarım ağızla kınayan olsa bile “Fakat…” diyerek şeriatın ayak seslerinin yakınlığından söz etmeye başlıyorlardı.
28 Şubat post-modern darbesini yapanları hiç mi hiç kınamadılar. Hatta onları tebrik ediyorlardı. Durmadan darbecilere brifingler vererek önlerini açmaya çalışıyorlardı. Ama Sayın Erbakan ve Sayın Çiller’i bol bol tenkit ediyorlardı. Nihayet Mesut Yılmaz, Bahçeli ve Ecevit bir araya gelerek üç yamalı bir bohça hükümetini kurdular. Böylece sol zihniyeti iktidara taşımış oldular. Aksi takdirde hükümet olmaları imkânsızdı.
Ya 27 Nisan 2007 muhtırası… Bildiri genel Kurmayın internet sitesinde yayınlanınca nerdeyse solcular zil takıp oynamadıkları kaldı. Başbakan Erdoğan Muhtıra verenlere sert çıkınca CHP hükümetin yanında yine yer almadı. Yine hükümeti şeriatçılıkla ve farklı bir ajanda bulundurmakla suçlamaya devam etti. Zaten CHP Ergenekon, sarı kız, Balyoz v.b. darbe girişimlerine hiç inanmadı. O darbelere teşebbüs edenleri yargılayanlara “Siz hâkim olamazsınız. Siz savcı olamazsınız. Sizi gayri meşru kabul ediyoruz” dediler.
Son olarak hükümet 17 Aralık 2013’te bir dost darbesiyle karşı karşıya kaldı. CHP yine kendisinden bekleneni yapmakta gecikmedi. Daha önce,  onlar sebebiyle Hükümetin icraatlarını gayri meşru kabul eden CHP 17 Aralıktan sonra o odaklara sahip çıkmaya başladı. Daha önce gayri meşru ilan ettiği hâkim ve savcılara şimdi sahip çıkıyor. Bahanesi de şudur: “Efendim siz yolsuzluğun üzerini örtmeye çalışıyorsunuz…” Bu kuyruklu yalana kim inanır acaba?
Herkes bilir ki,17 Aralık operasyonlarının tek amacı hükümet ve başbakandır. Başbakandan kurtulmak için herkesle işbirliği yapmaya başlamışlardı. Hatta bu hususta, kendi devletlerini uluslar arası arenada teröristlerle işbirliği yapıyor görüntüsünü vermekten bile çekinmediler. MİT tırlarının öyküsü budur. Bunu bilmeyen yok. Ama bildiği halde, hükümetin varlığından rahatsız olanlar, daha önce düşman gözüyle baktıkları bir guruba şimdi sahip çıkıyorlar. CHP’den başka ne beklenebilirdi ki?