Sülayman şah Halepte anılacak
Ø Şanlıurfa Valiliği tarafından düzenlenen “Süleyman Şah Buluşmaları” çerçevesinde, her iki ülkeden akademisyenler ve halk temsilcileri Süleyman Şah’ın Halep yakınlarındaki Caber Kalesi’nde bulunan türbesinde dostluk ve kaynaşma yemeğinde buluşuyor.
Ø Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan’ın himayesinde hayata geçirilen, Şanlıurfa ve Halep’te düzenlenen bilimsel toplantılarla desteklenen buluşmayla, ortak tarihi ve kültürel değerlere sahip iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaştırmayı amaçlıyor.
İnsanlık tarihinin en eski kentlerinden, Peygamberler ve inançlar diyarı, medeniyetlerin beşiği ve bölgesel kalkınmanın merkezi ili Şanlıurfa, Türkiye ve Suriye’den akademisyenlerin, halk temsilcilerinin ve basının katılımıyla bir büyük organizasyona daha ev sahipliği yapıyor.
İki ülke arasındaki ortak tarihi ve kültürel değerlerin ortaya çıkartılması ve geliştirilmesi amacıyla hayata geçirilecek, dört aşamalı “Ortak Tarih ve Medeniyetin İzlerini Sürmek” projesinin ilk adımı, “Süleyman Şah Buluşmaları”yla atılıyor.
4-6 Şubat 2011 tarihleri arasında üç gün sürecek “Süleyman Şah Buluşmaları”nın kapsamında Şanlıurfa’da ve Halep Üniversitesi’nde konferans ve paneller düzenlenirken, organizasyonun ikinci günü tüm katılımcılar, Süleyman Şah Türbesi’nde bir araya geliyor.
Bu kapsamda Şanlıurfa’da düzenlenen “Geçmişten Günümüze Türkiye-Suriye İlişkileri, Şanlıurfa Boyutu “ konulu panelde konuşan Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan, Şanlıurfa’nın zenginlikleriyle yaşattığı medeniyetlere bereket ve varlık kattığını belirterek, geçmişin ortak değerleri etrafında yeniden buluşulması halinde, kentin ve bölgenin aynı refah ve kalkınmışlık düzeyine ulaşacağını söyledi.
Vali Okutan şöyle devam etti: “ Şanlıurfa, bereketli topraklarını yanı sıra kültürel kodlarındaki zenginlikle de bölge için büyük bir potansiyeli barındırıyor. Kentimiz yaşattığı medeniyetlere değer katan bir şehir ama bugün gelinen nokta itibariyle bunları tekrar ortaya çıkarmak gerekiyor. Kültürel kodlarımızı doğru okursak, bunların sunduğu zenginlikleri hayatımıza atmaya başlayacağız. Dünyada ve Türkiye yeni bir dönem yaşıyor, ülkemiz için yeni dönemde komşularıyla sıcak ilişki son derece önemli. Böyle bir süreçte kendi yerel değerlerini bilme, kültürel kodlarını tespit etme, bunları evrensel değerlerle buluşturmanın esas olduğunu biliyoruz. Komşularla bu ortak değerler üzerinden dialoğa geçmek gerektiğine inanıyoruz. Yeni Türkiye’nin yönü, ideolojilerin yaratacağı ayrılıklardan değil, bütünleştirici ortak değerlerin keşfedilmesinden geçiyor.”
Süleyman Şah adıyla sembolleşen ortak değerlerin bölge halkları arasındaki bağı güçlendirdiğine vurgu yapan Vali Okutan, bu değerlerin etrafında kenetlenerek, Türkiye ve bölge halklarının kalkınmada gücüne güç katacağını söylerine ekledi.
“Geçmişten Günümüze Türkiye-Suriye İlişkileri: Şanlıurfa boyutu “ konulu panelde, Prof Dr. Ahmet Kavas, Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Prof.Dr. Cevdet Küçük, Prof.Dr. Vehbi Baysan, Yrd.Doç. Ali Satan ve Yrd. Doç.Dr.ilhan Palalı, Osmanlı döneminde, devletin dil ve din konusunda yürüttüğü hoşgörüye dayalı siyaset ile bölgenin yüzyıllar boyunca barış içinde yaşadığına vurgu yaptılar.
Barış ve hoşgörü ortamının yanı sıra ekonomik kalkınma için de ortak kültür ve değerlerin korunarak yaşatılmasının büyük önem taşıdığına vurgu yapan akademisyenler, sınırların ise stratejik sınır olmanın ötesine geçerek dostluk ile beslenen çizgilere dönüşmekte olduğunu kaydettiler.
