Skandal kasetleri Ergenekon mu yayınlıyor

Skandal kasetleri Ergenekon mu yayınlıyor

Abdülkadir Selvi, bugünkü köşe yazısında öncelikle MHP'nin içinde bulunduğu kaset iddialarını ele aldı.

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü köşe yazısında öncelikle MHP'nin içinde bulunduğu kaset iddialarını ele aldı. Selvi yazısının sonunda ise Demirel ile ilgili çarpıcı bir iddia da bulunuyor.

İŞTE SELVİ'NİN YAZISI:

Kasetler 12 No'lu DVD'den mi

Müthiş bir gerginlik yaşanıyor MHP'de.

Dün tam bir ölüm sessizliği vardı MHP Genel Merkezi'nde.

Bozkurtların sessizliği.

Saatler 18 Mayıs saat 10'a ayarlanmıştı.

Herkes saat 10 itibariyle yayına verileceği açıklanan kaset için internetin başında olacak.

Devlet Bahçeli, yayınlardan etkilenmediğini göstermek için programında değişiklik yapmadı. Bugün Kastamonu'da olacak.

Ancak kurmaylarında bir telaş var.

Birtakım temaslarda bulunuyorlar.

Zirvelere ulaşmaya çalışıyorlar.

İlginç kapıları çalıp, ilginç görüşmeler yapıyorlar.

Belli ki açıklanması beklenen kasetin onlar için anlamı büyük.

Bunca rezil görüntülerden sonra başka ne olabilir ki denilebilir.

Orasını bilmem.

MHP gecikmeli olarak yargıya başvuruda bulundu dün, savcılık harekete geçti.

Hemen MHP'nin başvuru dosyasında, araçla ilgili iddiaların yer almadığı haberi yayıldı.

MHP Genel Merkezi'nin etrafında görüldüğü iddia edilen esrarengiz aracı kast ediyorum.

O da bir tuhaf.

Aracın içinde bir kişi var. Müdahale ediliyor. Ancak ismini ve orada ne için bulunduğunu söylemiyor. Araç oradan hızla uzaklaşıyor, MHP'liler de yakaladıkları çok önemli bir ipucunun arkasında baka kalıyorlar!

Araçla ilgili bir başka iddia ise, fotoğrafların montaj olduğu yönündeydi.

Zirvelere yapılan ziyaretlerin, kaset rezilliğine son verilmesi için devlet içinde bir elin harekete geçmesini istemenin nedeni ne olabilirdi?

MHP yöneticilerinin 'şu kadar şehit cenazesi gelirse oyumuz şu olur' şeklinde bir konuşma yaptıkları söyleniyordu.

Öncelikli merak edilen, kasetlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili bir şeyin olup olmadığıydı.

Orasını bilmem. Ama kod adı, "Ali"yle ilgili bir şey çıkarsa da şaşırmam.

Bir başka iddia ise, 51 no'lu DVD ile ilgili.

Hatırlarsanız Ergenekon'da en çok tartışılan noktalardan biri 51 no'lu DVD ile ilgiliydi.

Polis mi koydu, kırıldı mı kırılmadı mı gibi tartışmalara konu olan 51 no'lu DVD'de bazı subay eşlerinin ve çocuklarının uygunsuz görüntüleri olduğu belirtilmişti.

Ama bir de varlığı bilinen ama elde olmayan 12 no'lu DVD var.

Şimdi, "MHP'lilerin görüntülerinin yer aldığı kasetler, Ergenekon'un 12 no'lu DVD'si mi" diye soranlar mevcut.

MHP Genel Merkezi'nin önünde bir araçtan şüphelenmeleri araştırılmalı elbette ki.

Hem de acilen araştırılması gereken noktalardan biri bu olmalı.

Ancak ilk yayınlanan kasetlerdeki konuşmalardan anlıyoruz ki, yeni tarihli bir kayıt değil.

O nedenle Ergenekon'un kayıp 12 no'lu DVD'si mi diye merak ediliyor.

Kasetlerin üzerinden arkasında şehitler olan ülkücü hareketin yıpratılması doğru değil.

Birkaç kişinin zaafı bir camiaya mal edilemez.

Ayrıca Devlet Bahçeli, ülkücü gençliği sokaktan çekmek suretiyle bu ülkeye çok büyük hizmetler etti.

Ergenekoncular darbe ortamını hazırlamak için ülkücü gençliği kullanmak istediler. En büyük engel olarak Bahçeli'yi gördüler. Bahçeli, ülkücü gençliğin darbe zemini hazırlamak için kullanılmalarının önüne geçti. Ülkeye de hizmet etti, ülkücü gençliği de darbe sonrası Mamak Zindanları ya da darağaçları gibi bir akıbetten kurtardı.

Ayrıca Kürt-Türk çatışmasını gerçekleştirmek isteyenler de ülkücü gençliği,"Kurşun asker" gibi ileri sürmek istediler. Eğer bunda başarılı olsalar, şehirlerde 12 Eylül öncesinin kurtarılmış bölgeleri gibi, bölünmüş "Kürt-Türk mahalleleri" oluşturmayı hedefliyorlardı. Bahçeli buna da geçit vermedi.

Hakkını teslim etmemiz gerekiyor.

Deniz Baykal kaset darbesiyle safdışı bırakıldığı anda, "Baykal'ı götürenlerin kimi getireceği belli" demiştik. Birkaç adım sonrası hesap edilerek kasetin düğmesine basılmıştı.

Şimdi de 12 Haziran sonrasına hazırlık yapılıyor.

Üzerinde mühendislik yapılmaya en uygun parti ise MHP...

Kirli yöntemler kullanılmak suretiyle MHP'ye bir şekil verilmeye çalışılıyor.

Sonra ulusalcı zeminden çekilecek, orası CHP'ye terk edilecek. MHP ise milliyetçi-muhafazakar bir tabanda yeniden yapılandırılacak.

Böylece CHP'nin alanını boşaltıp, AK Parti'nin arazisinde binasını dikmesi sağlanacak.

Efendim MHP'nin kaset sorunundan başladık ama kulağıma gelen bir söylentiyi aktarmadan yazıyı bitiremeyeceğim.

Konu Demirel'le ilgili.

Yok yok öyle değil. Kaseti filan yok.

Onun Haberal'ı var.

Haberal üzerine birçok hesap yapılıyor. Hedef Haberal'ı Cumhurbaşkanı adayı yapmakmış.

Ecevit döneminde de Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterilecek isimler arasında yer almıştı Haberal.

Bu kez Cumhurbaşkanı'nı halk seçecek. Sağdan oy almadan halkın seçtiği bir sandıktan çıkmak mümkün değil.

O nedenle Erdoğan'ın önünü kesme planlarından biri, Haberal üzerinden yürütülüyormuş.

Ne iyi olur.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ergenekon'la mücadele eden Erdoğan ile Ergenekon sanığı Haberal karşı karşıya...

Yeni Şafak