SILA-İ RAHİM

SILA-İ RAHİM
Sıla-i Rahim islami bir terimdir.Akaraba, soy,kan bağı bulunanları sormak,sevmek sevindirmektir. Komşuları sormak, dost arkadaş,yoldaşıda sormak bu konunun için dedir. Eskiden kirvelik vardı. Akrabadan belki fazla ülfet meydane gelirdi.Bu bağlılık ülfet dededen babaya geçerdi. İslamda olmamakla beraber,kirvenin kızı ile bile evlenilmez diye tereddütler vardı. Bu durum bağlılığın, ülfetin bir nişanesiydi.Öyle bir asırda yaşıyoruz ki,bunların hepsi tarihe karıştı.Akraba akrep oldu. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var denilir. Şimdi bir kazan yemek yemenin,bir semaver çay içmenin bile kıymeti kalmadı. Değerlerimizi kayıp ettiğimizden, yitirdiğimizden, bunların yerini; Dünyalık partiler, mevki makamlar, mezhep ve meşrepler, rozetler, servetler, beton katlar, yatlar, menfeatler, ırk üstünlüğü aldı.Müslüman Müslüman'ın elinden, dilinden emin olması gerekirken,tam tersi oldu.
Yaşlılar dinlenmez oldu. Kart yaşlılar dendi. Edep, haya, Ahlak,merhamet, acıma elinden tutma, yardım etme,yardım alma vefa,çöpe atıldı.Gençlik(kız erkek)Köpek sever oldu hayvan dostu kesildi.
Halbuki insan sevgi si olmadan, Hayvan ,çevre do ğa,sevgisi olamaz.Gençlik için sporun her çeşidi bağlılıkta bir puttur.Dünyalık siya set sporda takım tutar durumuna düş müştür.Ümmet olarak Dine uymadık Dini yaşam tarzımıza uydurduk.Kuran,Sünnet fıkıhtan koptuk.Hafızlığı, Sarık, Cübbeyi, hatmeyi, ziynetli Camiler yapmayı Din sandık.Tahrif edilmiş tarikatları (iyiler çok azınlıkta) Dinin üstünde gördük.
Liderlerini tapınak yaptık. Arafat vakfesinde bile Irkçı söylemlerle nutuklar attık. Ümmet anlayışından vazgeçtik. Mücahit olacağımıza Müteahit olmayı tercih ettik.
Mazlum, mağdur Coğrafyalarda Kurban etini dağıtırken siyasetimize alet ettik. En büyük payeyi Din kardeşliğine vermemiz gerekirken,Irk üstünlüğünde gördük.Dindar nesilden,kindar nesil türettik.Bunca olumsuzluklar,Din den uzaklaşmalar varken,ne birlik sağla nır.Nede Sıla-i rahim yapılır.Her kes ben diyor.
Bir alimin dediği gibi "İç dışa,dış içe çevrilse her şey meydana çıkar"Oda imkansız. Hastalık bahanesiyle ,Sünnet olan müsafahayı bile terk ettik. Selam vermeyi almayı bizden olanlara reva gördük.islam kardeşliğini zedeledik.
Haksızlık karşısın da susmayı dilsiz şeytanlara havale ettik. Branşımız olmayan alanlarda Allame ke sildik.Ne Ahireti ne dünyayı becerdik.Hep geçmişle övündük. Paramız pul oldu.Şişi rilmiş ihracat rakamları ile avutulduk. Enflasyonu düşük göstererek dar gelirlinin cebinden çaldık.
İşin özü:Nisa,kasaya mahkum olduk. Dava değil havaya uyduk Farz ları farz değil, tarz olarak uyguladık sıla-i rahmide unuttuk.Vesselam.......