Süffe Külliyesi ve Şehit Enes Çiçek Mescidi açıldı
Şanlıurfa’da temeli 6 yıl önce atılan 600 kişilik Şehit Enes Çiçek Mescidi ve 168 öğrenci kapasiteli Süffe Külliyesi Vali Abdullah Erin ve Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, İl Emniyet Müdürün Veysel Tipioğlu, Kurum amirleri ve TSK temsilcilerinin katılımıyla açıldı.
Davet ve Kardeşlik Vakfı Başkanı Dr. Maruf Çelik, Şanlıurfa Karaköprü ilçesine bağlı Maşuk oki bölgesinde yapımı tamamlanan devasa külliye ve mescidin açılışına katılan tüm misafirlere teşekkür ettiklerini belirtti.
Anlamlı bir günde yoğun katılımla gerçekleşen Süffe Külliyesi ve Şehit Enes Çiçek Mescidi açılışının kendilerini mutlu ettiğini belirten Ruha- der Başkanı İbrahim Tanrıverdi, Bu Ramazan ayına ve mübarek kadir gecesinde böyle hayırlı bir işe katkı sunan herkese ayrı ayrı teşekkür ettiği belirtti.
Vali Abdullah Erin ve Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, İl Emniyet Müdürün Veysel Tipioğlu ve Şanlıurfa’nın kanaat önderlerinden Alim Seyda Salih Turgut tarafından açılış kurdelası kesilen Külliye ve mescidin açılışının ardından katılımcılara iftar yemeği verildi. iftar yemeğinin ardından Şehit Enes Çiçek Mescidinde ilk teravih namazı kılındı. namazın ardından konuklar 6 kattan oluşan külliyeyi hep birlikte gezdiler.
Süffe Külliyesi Ve Şehit Enes Çiçek Mescidi Hakkında
Dönemin Şanlıurfa valisi Celalettin Güvenç, Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Kırıkçı, Belediye Meclis Üyesi Adil Saraç, İl Müftüsü İhsan Açık, Ruha-Der Başkanı Murat Müjdeci, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ve vatandaşların katılımı ile temeli atılan suffe mescidi ve külliyesi aradan geçen 6 yılın ardından 31.05.2019 tarihinde kadir gecesi açılışı gerçekleştirildi.
Süffe Külliyesi;
• 2564 m2 arsa üzerine
• 5200 m2 kapalı alan
• 600 kişilik mescid
• 168 öğrenci kapasiteli derslik
• 120 öğrenci kapasiteli yatakhane
• Kütüphane-konferans salonu
• Bayan mescidi ve lojmanlardan oluşmakladır.
Külliyede öğrencilere ahlaki manevi eğitimler, kur'an-ı kerim, tecvid, akaid, tetsir.
ulum-ul kuran, hadis, fıkıh, Usul-ul fıkıh, sarf, nahiv vb. ilimlerin yanında Açık öğretim lisesi ve Fakültelerinden eğitim öğretimleri tamamlanması sağlanmaktadır.
Külliye 6 katlı olup, giriş katında 600 kişilik mescit bulunmaktadır. Mescide, 2011 yılında İstanbul’da gerçekleşen, 39'u polisimiz 8’i sivil vatandaşımız olmak üzere toplam 47 kişinin şehit edildiği terör saldırısında, şehit düşen Enes ÇİÇEK’in ismi verilmiştir.
Misyonumuz
Alimin ölümünün âlemin ölümü olduğuna inanıyoruz. İnsanlığı diri tutmak için çalışıyoruz. Vizyonumuz
Ya öğreten, ya öğrenen, ya dinleyen ya da ilmi seven nesiller yetiştiren bir kurum olmak.
De ki- 'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’ (Zümer 9)
Allah kimin hakkında hayır dilerse onu dinde fakih kılar. (Buhari-Müslim)
Enes ÇİÇEK Polis Memuru
1995 Şanlıurfa doğumlu.
İstanbul Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü kadrosunda görevliyken, Beşiktaş Vodafone Arena Stadyumu çevresinde, bölücü terör örgütü mensuplarının yaptığı bombalı saldırı sonucu, 10 Aralık 2016 tarihinde şehit oldu.
"Anne sağ kalsam da kârlısın, şehit olsam da..."
Mesleğinin tehlikelerini düşünerek oğluna hep dikkatli olmasını öğütleyen annesine, son konuşmalarında böyle söylemişti. Yüreği yaralı ailesi oğullarının şehadet haberini aldıklarında bu sözü hatırladı, içlerinde hiç dinmeyen bir sızıyla...
Hatice Hanım ve Bekir Bey’ın 4 çocuğundan İkincisi olarak, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinin Yıldız köyünde, 10 Ocak 1995 tarihinde dünyaya geldi. Suruç Yönlü İlköğretim Okulu. Namık Kemal İlköğretim Okulu ve Suruç Anadolu Lisesi'nden mezun oldu. Polis olmak amacıyla sınava hazırlanıp, Malatya Polis Meslek Yüksekokulu'nu kazandı. Mezuniyetinden sonra, ilk görev yeri İstanbul Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü idi.
Ne büyürken, ne okurken ailesine hiçbir zaman yük olmadı. Ağabeyi Ömer, kardeşleri Seyfullah ve Kübranur ile çok iyi anlaşırdı. Çalışkandı, yumuşacık, sevgi dolu bir kalbi vardı. Çevresindeki herkes onu çok severdi. Çocuklara ve hayvanlara düşkündü, sokakta bulduğu sahipsiz kedileri bile eve alıp beslerdi. Mesleğini severek, en iyi şekilde yapmaya gayret ediyordu. Şehadetinden bir gün önce babasını arayıp "Bana bir emrin, bir isteğin, ihtiyacın var mı?" diye sordu. Her zamanki gibi ince düşünceli ve saygılıydı. Şehadetinden önce ağabeyi bir rüya görmüştü. Rüyasında, Enes ve arkadaşlarının üniformaları üzerindeydi. İki kardeş bir süre konuştuktan sonra yan yana namaz kılmış, sonra da sıkıca sarılmışlardı birbirlerine. Bir veda sarılmasıydı sanki. Ağabeyi "Nereye gidiyorsun9" diye sorduğunda, "Arkadaşlarım bekliyor, gitmem gerek." diye cevaplamıştı Enes. Hayra yordu rüyasını...
Son izne geldiğinde, ailesi ve onu gören herkes, yüzünde bir aydınlık olduğunu söylüyordu. Uzun bir süreden sonra buluştuğu arkadaşlarına, "Ben şehit olmak istiyorum, siz de arkadaşımız şehit oldu der sevinirsiniz." demişti. Olay gecesi, ağabeyi arkadaşlarıyla beraber dışarıdaydı. İçinde tarifsiz bir sıkıntı vardı. Eve dönerken Enes'le konuşmak istedi. Aradığında açmadı kardeşi, “Görevdeyim." diye mesaj yolladı. Eve vardığında patlamanın haberini aldı. Uzun süre nerede olduğunu bilemedikleri Enes'in şehadetini, ertesi günün akşamı öğrendiler. "İnşallah yakın zamanda cennette hepimiz birbirimize kavuşacağız. Şefaati hepimizin üzerine olsun." diyor ailesi, adını bir an bile ağızlarından düşürmeyerek...