Sevginin Gücü

 Bilinmeyen bir hazinenin bilinmek isteyişinin temelidir sevgi. Rabbimizin tüm varlıklara güzel isimlerinin tecellisiyle işlediği nakışların-sanatların hayat kaynağıdır aşk-sevgi. Bütün kainat aşkla döner, zerreler ve kürreler sevgiyle döner, akar yörüngesinde Allah'ın huzurunda. Gerçek aşkın tecellisidir şefkat ve merhamet ve rahmet.

 Aşk ve sevgi bu alemde suyla zahir olmuş ve her varlık sudan yaratılmış. Suyla hayat bulmuş her canlı, bir damla suyla can bulan  insan gibi. Nefret ve kin bu alemde ateşle zahir olmuş her canlıyı yakar gibi, ateşten yaratılan-hayat karartan şeytan gibi. Hayrın rahmetin tecellisi sevgi, sevginin somut hali bir damla sudur bunun en büyük hali cennette havz-ı kevserdir..Büyük insan- kainatın göz yaşları olan yağmur, tecelli-i rahmettir öyle de küçük kainat olan biz insanların gözyaşları da aşkın, şefkatin somutlaşan hali bir tecelli-i rahmettir. Şerrin gazabın tecellisi nefret-kin, kinin somut hali bir zerre ateştir onun hakiki varlığı ise cehennemdir..

 Her insanın varlığına gaybi yönüne yerleştirilmiş iki vechi-yüzü vardır. 1- Sevgi-aşktır; tezahürü de iman, takva ve ihlasla fedakarlık gibi ilahi rızaya müştak olmak gibi vahiy-nübüvvet ve velayet imamları ve ahirzaman da kurulan İslam İnkılabı gibi hayırlardır..2-Kin -nefret; tezahürü de şirk, küfür, fıskı fücurla münafıklık gibi şeytani ve nefsi rızaya müştak olmak gibi Firavun, Nemrut, Ebu Cehil, Deccalı Süfyan Rejimi, Amerika, İsrail gibi şerlerdir. Bu durum büyük insan olan kainatın  gaybi-ruhi varlığında ise cennet ve cehennem olarak yaratılmıştır...

 Varlık aleminde bir savaş var. sevgi ile nefretin, aşkla kinin, hayat ile ölümün, su ile ateşin,  hayr ile şerrin (iyi ile kötünün), iman ile küfrün, takvayla fücurun, akıl ile cehaletin, nur ile zulmetin, ruh ile nefsin, Allah ile şeytanın bir savaşı var...işte bu savaş hem iç alemimizde hem de dış alemimizde biz farkında olalım ya da olmayalım yaşadığımız bir hakikattir...

 İçinde bulunduğumuz şu ahir zamanın en kritik döneminde, varlık alemi kıyametine yaklaşırken, her insan ölmeden kendini hesaba çekmeli ve hangi cephede bulunduğuna dikkat etmeli ayrıca bulunduğu cephenin getireceği sonuçlara da kendini hazırlamalıdır...

 Bugün ashab-ul meymene (cennet-sevgi ehli) ile ashab-ul meş'eme (cehennem-kin ehli) birbirinden kesin ve kalın hatlarla ayrılmıştır. Kimse kendini aldatamaz üç maymun oynayamaz ve deve kuşu hareketlerle kurtulamaz. Ya gözlerini-kulaklarını dört açar hakikate şaşı bakmaz ve gerçekleri tam idrak edip ashab-ul meymene safına girer ya da nefsinin ğayyasına dalar da deccallerin, münafıkların, Amerika ve İsraillerin Siyonist  zalimlerin ashab-ul meş'eme safına katılır cehennemin veyl kuyusuna 70 yıllık kaya gibi düşer...

  Ya İlahi bizleri senin rızanı kazanan salih kulların zümresine dahil et...vesselam