SES; "Kaygılıyız!."

SES; "Kaygılıyız!."

Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Şanlıurfa’da geçmişte vali Ziyaeddin Akbulut ‘un kendi sorumluluk alanında 300 civarında siyasal cinayetler işlendiğini iddia etti.
SES: “Kurbanların çoğu Fırat nehrine atılmış, o dönem Fırat kırmızıya bürünmüştü” dedi 

 SES Hükümetin  Terörle Mücadele kapsamında özel hareket ve valilere özel yetkiler verilmesinde kaygılı olduğunu açıkladı.
SES’ten yapılan yazılı açıklamada Şöyle denildi; “1990- 96 yılarında geniş yetkilerle donatılmış valilerin bu yetkilerini pervasızca  kullanmaları neticesinde resmi kayıtlara göre 17500 faili meçhul cinayet 890 kayıp , 4000 köy boşaltılması, 3 milyonun üzerinde insan göçü, acılar ,ölüm ,göz yaşı ile yoğrulmuş bir coğrafya ve sonuçta çözülmemiş  aksine daha da büyümüş bir Kürt sorunu….
       Bu yetki çerçevesinde de ilimizde dönemin valisi Ziyaeddin Akbulut ‘un kendi sorumluluk alanında 300 civarında siyasal cinayetler işlenmişti. Kurbanların çoğu Fırat nehrine atılmış, o dönem Fırat kırmızıya bürünmüştü. 
    Olağanüstü yetkilerle donatılan valilerin bu ülkeyi nereye sürüklediği görmezden gelinip  yeniden geniş yetkilerle donatılmış valilerin çözüm olarak sunulması   çaresizliğin ve çözümsüzlüğün göstergesidir. Asıl olan bu ülkeyi birleştiren ve bütünleştiren bir çözüm olan Kürt sorununun barış ve demokratik çözümüdür. Son seçimlerde halkın yüzde elli oyunu alan AKP  hükümetinin çözümü savaş ,tutuklama ,gözaltı ve operasyonlar olmamalıdır çünkü halk zaten bu denenen yolların tekrar denemesi için oy vermedi.halk kandan göz yaşından ölümlerden 30 yıldır çok çekti..
       Burada ulusal basın ve medyanın da bu süreçte barışın dilini kullanmak adına üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Özellikle köşe yazarları bu konuda sorumluluk almalıdırlar. Ancak bazı basın ve köşe yazarlarının dili oldukça kışkırtıcı olmaya başlamıştır  son günlerde fatih Altaylıda bunlardan biridir. şimdi soruyoruz eğer bu kişinin dediği gibi içerisinde milletvekili, siyasetçi aydın ve yazarların bulunduğu 1400 kişilik bir gözaltı listesi varsa askeri vesayet yerini sivil vesayet almış 12 eylül cuntası dönemimde olduğu gibi listeler hazırlanmıştır bu çok kaygı vericidir. yok eğer böyle listeler yoksa bu şahıs bu bilgileri nereden çıkartıyor? bunu yazmakla hükümeti baskıya çağırıyor ve halkı kin ve düşmanlığa itmiyor mu? İkinci sık doğruysa buradan cumhuriyet savcılarına çağrımızdır ve bu açıklamamızın bu şahıs hakkında suç duyurusu olarak kabul görmeleri gerekmektedir.
       İşte elimizde bulunan ve İHD Şanlıurfa şubesinin hazırlamış olduğu “Urfa kayıpları” adlı belgesel kitap geniş yetkilerle donatılmış ve bu yetkilere dayanılarak sivil savunmasız insanların katledildiğini araştırmalarıyla belgelenip geçmişe ışık tutacak niteliktedir.
    Başbakanın geniş yetkilerle donatmayı düşündüğü valilik sistemini tekrar gözden geçirmesine vesile olur inancı ile bu “Urfa kayıpları adlı kitabı Sayın Başbakan Erdoğan’a gönderiyoruz. İstiyoruz ki bu ülkenin temel sorunu olan Kürt sorununun demokratik yasal zeminde çözülmesi ve akan kanın durması için tarafların yeniden diyaloga geçmesidir.
    Savaşların bir yıkım olduğunu barışın ise herkese gelecek ve güven getireceğini bildiğimiz için herkesi barışın gelişmesi için çaba göstermesini; intikamı çağrıştıracak kelimelerden itina etmesini özellikle bekliyoruz”
www.balikligol.com